Türk-Moğol geleneği
Türk-Moğol veya Türk-Moğol geleneği; 14. yüzyılda Asya'da, Altın Orda ve Çağatay Hanlığı'nın yönetici seçkinleri arasında ortaya çıkan bir etnokültürel sentezdi. Bu hanlıkların yöneticileri olan Moğol soyluları, sonunda fethettikleri ve yönettikleri Türk halklarına asimile oldular ve böylece Türk-Moğollar olarak bilinmeye başladılar. Bu seçkinler, Moğol siyasi ve yasal kurumlarını korurken yavaş yavaş önceki dinleri olan Tengricilik'den ayrılıp İslam'ı ve Türk dillerini benimsediler.[1]
Türk-Moğollar, Moğol Hanlıklarının yıkılmasının ardından Altın Orda'nın yerini alacak olan Kazak Hanlığı, Tatar Hanlıkları (Kırım Hanlığı, Astrahan Hanlığı, Kazan Hanlığı gibi) ve Orta Asya'da Çağatay Hanlığı'nın yerini alan Timur İmparatorluğu gibi birçok İslami ardıl devlet kurdu. Bir Türk-Moğol prensi ve Timur'un büyük-büyük-büyük-torunu olan Babur (1483–1530), neredeyse tüm Hint yarımadasını yöneten Babür İmparatorluğu'nu kurdu.[2][3] Türkler ve Tatarlar da Memluk Sultanlığı döneminde siyasi ve askeri otorite kullanarak Mısır'ın bir bölümünü yönettiler.[4][5][6][7][8][9]
Türk-Moğol seçkinleri, o zamanlar Orta Asya Müslümanları arasında baskın kültür olan Türk-İran geleneğinin hamisi oldular. Sonraki yüzyıllarda Türk-İran kültürü, Türk-Moğolların komşu bölgeleri fethetmesiyle daha da ileriye taşındı ve sonunda Güney Asya'da (Hint Yarımadası), özellikle Kuzey Hindistan'da (Babür İmparatorluğu), Orta Asya ve Tarım Havzası'nda (Kuzeybatı Çin) ve Batı Asya'nın (Orta Doğu) büyük bölümlerinde yönetici ve seçkin sınıfların baskın kültürü haline geldi.[10]
Öncül
değiştirCengiz Han'dan önce Türk halkları ve Moğollar kendi aralarında kelime alışverişinde bulundular ve Türk dilleri Moğolcadan daha aktifti.[11] MÖ ad1= binyıl civarında Ana Moğol dilinde Ana Türkçe'den kapsamlı sözcüksel alıntıların sayesinde çok daha eski bir Türk-Moğol geleneği varlığı kanıtlandı. Türk ve Moğol dilleri, bu çağdan öncesine ait gibi görünen ve zaten MÖ 500 civarında Türk halkının dağılmasından önce var olan diğer sözcüksel benzerliklerin yanı sıra şahıs zamirlerinde ödünç alınan kapsamlı benzerlikleri paylaşır.[11] Türk ve Moğol dilleri arasındaki uzun süreli dil temasının daha da eski bir dönemi; daha fazla ve daha temel fonotaktik, gramer ve tipolojik benzerliklerle belirtilir (örneğin eşzamanlı sesli harf uyumu, gramer cinsiyetinin olmaması, kapsamlı bitişiklik, oldukça benzer fonotaktik kurallar ve fonoloji).[11]
Geçmişte bu benzerlikler genetik bir ilişkiye atfedildi ve bir Altay dil ailesinin yaygın olarak kabul görmesine yol açtı. Daha yakın zamanlarda genetik ilişkinin kesin bir gösteriminin olmaması nedeniyle bu benzerlikler, bilinen bu üç dil teması dönemine bölünmüştür. Benzerlikler; bunun yerine Tunguzca, Korece ve Japon dil ailelerini de içeren bir Kuzeydoğu Asya dil birliği önerisine yol açtı ancak Türk ve Moğol en kapsamlı benzerlikleri gösteriyor. Son derleme ve araştırmalara göre Moğolca ve Türkçe alıntı kelimelerin söz varlığında kökleri bakımından aynı kabul edilen çiftler bulunmaktadır. Ayrıca diğer dillerden türeyen Moğolca söz varlığında da Türkçe en yaygın olanıdır.[12]
Dil
değiştirMoğol fetihlerinin ardından Moğol halefi devletlerin yönetici Moğol seçkinleri, yönettikleri Moğol olmayan halklarla bir asimilasyon süreci başlattı. Altın Orda'nın nüfusu büyük ölçüde daha sonra İslam'ı benimseyen Türkler ve Moğollar'ın yanı sıra daha az sayıda Finnik halk, Sarmato-İskit, Slavlar ve diğerleriyle birlikte (Müslüman olsun ya da olmasın) Kafkasya halkının bir karışımıydı.[13]
Orda nüfusunun çoğu Türk kökenliydi: Kıpçaklar, Kumanlar, Volga Bulgarları, Harezmliler ve diğerleri. Batu'nun asıl Moğol savaşçılarının torunları üst sınıfı oluştururken Orda yavaş yavaş Türkleşti ve Moğol kimliğini kaybetti.[14] Genellikle Ruslar ve Avrupalılar tarafından Tatarlar olarak adlandırıldılar. Ruslar, bu grup için bu ortak adı 20. yüzyıla kadar korudu. Bu grubun çoğu üyesi kendilerini etnik veya aşiret isimleriyle tanımlarken çoğu da kendilerini Müslüman olarak görüyordu. Hem tarımsal hem de göçebe olan nüfusun çoğu, Orda dağıldıktan sonra Kıpçak gruplarının bölgesel dillerine dönüşen Kıpçak dilini benimsedi.
Çağatay Hanlığı'nda Moğol seçkinleri tarafından benimsenen Türk dili, Karluk Türkçesinin soyundan gelen Çağatay dili olarak bilinmeye başlandı. Çağatay dili, Çağatay Hanlarının düşüşünden sonra Orta Asya'da güç kazanan bir Türk-Moğol hanedanı olan Timurlu hanedanının ana diliydi. Çağatayca; Özbekçe ve Uygurcayı içeren Türk dillerinin modern Karluk kolunun öncüsüdür.[15]
Din
değiştirErken Moğol fetihleri döneminde Moğol ve Cengiz Han'ın fetihleri büyük ölçüde Tengrizm'i takip etti. Bununla birlikte, Moğol İmparatorluğu'nun halefi olan İlhanlılar, Altın Orda ve Çağatay Hanlıkları, İran ve Orta Asya'daki Müslüman halkın büyük bir kısmını yönetti.
1313'te Altın Orda'da Özbek Han, tahta geçerek İslam'ı devlet dini olarak benimsedi. Rusya'daki Moğollar arasında Budizm ve Şamanizmi yasaklayarak Yuan kültürünün yayılmasını tersine çevirdi. 1315'te Özbek Han, dini politikasına ve tahtın halefiyetine karşı çıkan Cengizli prenslerini ve Budist lamaları öldürerek Orda'yı başarılı bir şekilde İslamileştirdi. Özbek Han, Memlükler ile Berke ve seleflerinin başlattığı ittifakı sürdürdü. Memlük Sultanı ve Kahire'deki gölge Halifesi ile dostane bir ilişki sürdürdü. Uzun bir gecikme ve uzun tartışmalardan sonra, Mısır Sultanı Al-Nasir Muhammed'in soyundan prenses ile evlendi. Özbek Han ve halefi Canibeg (1342-1357) döneminde Avrasya'daki bazı Türkler arasında Moğol öncesi dönemlere kadar uzanan derin kökleri olan İslam, taraftarları diğer inançlara karşı hoşgörülü kalsa da genel kabul gördü.
Moğollar, İslam'ı başarılı bir şekilde yaymak için bir cami ve Müslüman kültürünün önemli bir unsuru olan hamamı bulunduran "özenle hazırlanmış yerler" inşa ettiler. Saray, diğer ülkelerden gelen tüccarları cezbetti. Memlük Sultanlığı ile bağların güçlenmesi nedeniyle köle ticareti gelişti. Servetin artması ve ürünlere olan talebin artması tipik olarak nüfus artışına yol açtı ve Saray'da da durum aynıydı. Bölgedeki konut artışı, başkenti büyük bir Müslüman Sultanlığının merkezine dönüştürdü.
Çağatay Hanlığı'nda Mübarek Şah İslam'a döndü ve zamanla Çağatay seçkinleri tamamen İslamlaştı. Çağatay Hanlığı'nın yerini Türk-Moğol savaşçısı Timur'un kurduğu Orta Asya'daki Timur İmparatorluğu aldı. John Joseph Saunders'a göre Timur bozkır göçebesi değil, "İslamlaşmış ve İranlaşmış bir toplumun ürünü" idi.[16] Timur, fetihlerini meşrulaştırmak için İslami sembollere, dile güvendi ve kendisinden "İslam'ın Kılıcı" olarak bahsetti; eğitim ve dini kurumları himayesi altına aldı. Hayatı boyunca neredeyse tüm Börçigin liderlerini İslam'a çevirdi. Timur, İzmir Kuşatması'nda Hristiyan Hospitaliler Şövalyelerini kararlı bir şekilde yendi ve kendisine bir gazi adını verdi.[17]
Ayrıca bakınız
değiştirKaynakça
değiştir- ^ Beatrice Forbes Manz (1989). The Rise and Rule of Tamerlane. Cambridge University Press. ss. 6-9. ISBN 978-0-521-34595-8.
- ^ Encyclopædia Britannica. 2007.
- ^ Beatrice F. Manz (2000). Encyclopaedia of Islam.
- ^ "The Cambridge History of Egypt", Volume 1, (1998) P. 250
- ^ Encyclopædia Britannica.
- ^ "Egypt – The Mamluks, 1250–1517". countrystudies.us. 8 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Kasım 2015.
- ^ Kenneth M. Setton (1969). The Later Crusades, 1189–1311. Wisconsin: Univ of Wisconsin Press. s. 757. ISBN 978-0-299-04844-0.
- ^ Amalia Levanoni (1995). A Turning Point in Mamluk History: The Third Reign of Al-Nāṣir Muḥammad Ibn Qalāwūn (1310-1341) (İngilizce). BRILL. s. 17. ISBN 9004101829. 26 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2023.
- ^ Carole Hillenbrand (2007). Turkish Myth and Muslim Symbol: The Battle of Manzikert. Edimburgo: Edinburgh University Press. ss. 164-165. ISBN 9780748625727.
- ^ Canfield, Robert L. (1991). Turko-Persia in Historical Perspective. Cambridge, United Kingdom: Cambridge University Press. s. 1 ("Origins"). ISBN 0-521-52291-9.
- ^ a b c Janhunen, Juha (2013). "Personal pronouns in Core Altaic". Shared Grammaticalization: With Special Focus on the Transeurasian Languages. s. 221. ISBN 9789027205995.
- ^ Nakashima, Y. (n.d.). 語彙借用に見るモンゴル語とチュルク語の言語接触: 特にカザフ語及びトゥヴァ語との比較を中心として(Rep.). Retrieved from https://ir.library.osaka-u.ac.jp/repo/ouka/all/51188/gk00068_論文.pdf 5 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ Halperin, Charles J. (1987). Russia and the Golden Horde: The Mongol Impact on Medieval Russian History. Indiana University Press. s. 111. ISBN 978-0-253-20445-5.
- ^ "Encyclopædia Britannica". 9 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2023.
- ^ L.A. Grenoble (2006). Language Policy in the Soviet Union. Springer Science & Business Media. ss. 149-. ISBN 978-0-306-48083-6.
- ^ Saunders, J. J. (2001). The History of the Mongol Conquests. University of Pennsylvania Press. ss. 173-. ISBN 978-0-8122-1766-7. 26 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2023.
- ^ Marozzi, Justin (2004). Tamerlane: Sword of Islam, conqueror of the world. HarperCollins.[ISBN eksik]