Tiyatro

sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösteriler
(Tiyatrocu sayfasından yönlendirildi)

Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest) ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.

Bir tiyatro gösterisinden görüntü
(Moskova Maly Tiyatrosu'nda Bir Evlenme Teklifi adlı tiyatro oyunu)
Sock ve Buskin maskeleri

Tiyatro eserinin diğer türlerden en önemli farkı; diğer edebî eserler okumak ve dinlemek için yazılmışken, tiyatro oyununun sahnede seyirci önünde oynanmasıdır. Değer ölçülerini, izleyenin kanaat ve anlayışlarından alır. Göze görünür bir karaktere sahip olması, canlı olarak meydana geliş niteliğiyle toplum psikolojisine hitap eder. Temsil yeri ve eser, tiyatronun edebiyat ögesidir. Bu edebiyat ögesi yanında tiyatro kavramı içinde; oyunculuk, sahne düzeni, ışıklandırma, dekor, kostüm, müzik gibi unsurların bütünlüğü söz konusudur.

Tiyatro metinlerine "oyun", metinleri yazan kişiye oyun yazarı (müellif) ve oyunu sahnede canlandıran kişilere ”oyuncu” (ya da daha genel olarak tiyatrocu) denir. Ayrıca eserin sahnelenmesinde görev alan sahne amiri, dekor ve kostüm sorumlusu, ışıkçı, suflör gibi diğer yardımcı elemanlar da vardır.

En yaygın tiyatro türlerine amatör tiyatro, uyumsuz tiyatro, epik tiyatro, Engelliler Tiyatrosu, radyo tiyatrosu, drama tiyatrosu, müzikal tiyatro, kurgusal tiyatro, çocuk tiyatroları, minyatür tiyatro, tulûat tiyatrosu, sokak tiyatrosu, varyete, oyuncak tiyatrosu, kukla tiyatrosu, opera tiyatrosu, gölge tiyatrosu, pandomim dahildir.

Erken dönem

değiştir
 
Aspendos tiyatrosu.

Tiyatro, Yunanca theatron yani "görme yeri" sözcüğünden gelmektedir. Çünkü günümüzdeki anlamıyla çağdaş tiyatronun tarihi, bağ bozumu tanrısı Dionysos adına yapılan dinsel törenlere dayanmaktadır.

İlk tiyatro şenliği MÖ 534 yılında Atina'da yapılmıştır.[kaynak belirtilmeli] Antik Çağ'da tiyatro, üst sınıfa özgü bir etkinlikti. Her yıl Dionysos'u kentin hangi ileri geleninin onurlandıracağına karar verilir ve bu kişi etkinlikleri düzenlerdi. Bu nedenle sosyal itibarla doğrudan ilgiliydi. Tanrı adına bir yarışma yapılır ve en iyi oyun, hazırlayan kişinin itibarını arttırırdı. Ayrıca, ilk tiyatro eserleri ile Yunan mitolojisinin el ele olduğunu söylemek gerekir. Bu nedenle bu iki alan birlikte değerlendirilmelidir.

Bu dönemde oyunlarda dekor ya da kostüm bulunmazdı. Sahne tamamıyla boş olur, başroller de önemli kişiler tarafından oynanırdı. Bir de anlatıcı görevi gören "koro" bulunurdu. Günümüzde geçerli olan oyunculuk anlayışı yoktu ve ifade edilen duygular oyuncuların ellerinde tuttukları ve yeri geldikçe yüzlerine koydukları maskelerle belirtilirdi. Bugün tiyatronun simgesi hâline gelen gülen ve ağlayan maskeler bu uygulamanın bir uzantısıdır. Nitekim, Yunan tiyatrosunda sadece iki tür oyun vardı: trajedi ve komedi.

Trajedilerde içerik daha çok Tanrılarla insanların çatışmaları üzerineydi. Dönemin dinî inanışlarının sembolik bir ifadesi olarak, oyunlarda Tanrılar ile insanlar arasında doğrudan etkileşim normaldi. Bu mitik düzen tarih boyunca edebiyat eserlerini etkileyen bir nitelik olmuştur. Komedilerin ise çoğunlukla siyasi alay içerikli oldukları söylenebilir. Kullanılan dil ise yoğunlukla argodur.

Ayrıca bu dönem tiyatrosu Aristoteles'in "üçlü birlik" ilkesine dayanır: olay, yer ve zamanda birlik. Aristoteles'e göre oyunda baştan sona takip edilen tek bir hikâye olmalıdır. Ara hikâyeler ya bulunmamalı ya da çok az olmalıdır. Bir oyun tek bir yerde geçmeli, farklı yer ve coğrafyalara yayılmamalıdır. Sahne tek bir yeri temsil etmelidir. Olay örgüsü bir günden fazla bir zamanı kapsamamalıdır.

Orta dönem

değiştir
 
Tiyatro perdesi
 
Teatro Colón

Özellikle William Shakespeare'in ön plana çıktığı bu dönemde artık tiyatro dinsel niteliğini yitirmiştir ve popüler bir eğlence türü olarak dikkat çekmektedir. Antik Yunan'dan izler taşısa da, halkla olan doğrudan ilişkisi nedeniyle tiyatro yaklaşımları değişime uğramıştır. Komedi ve trajedi türlerine "tarihsel" oyunlar kategorisi eklenmiştir. Aristoteles'in "üç birlik" kuralından vazgeçilmiştir. Ayrıca tiyatro artık "profesyonel" bir etkinlik olmuştur. Shakespeare'in kraliçeden maddi destek aldığı ve kâr üzerinden dönen bir tiyatro grubu olduğu bilinmektedir. Bu dönemde oyunculuk kavramı değişmiş olsa da, henüz kadın oyuncular bulunmamaktadır. Kadın rolleri, genç erkek oyuncular tarafından oynanmaktadır. Shakespeare bunu özellikle kıyafetle cinsiyet değiştiren roller yazarak oldukça komik ve ironik hâle getirmiştir.

Günümüz Tiyatrosu

değiştir

Modern tiyatroya damgasını vuran önemli isimlerden biri belki de Konstantin Stanislavski'dir. 19. yüzyılın sonlarına doğru "sihirli eğer" diye bilinen oyunculuk kuramını geliştiren Stanislavski özellikle gerçekçi akıma yön vermiştir. Söz konusu kuramda, oyunculardan kendilerini, canlandırdıkları karakterlerin yerlerine koymalarını ve bu şekilde seyirciye söz konusu duyguları vermeleri beklenmektedir.

Türleri

değiştir

Tiyatro eserleri müziksiz (trajedi, komedi, dram) ve müzikli (opera, operet, müzikal, pandomim, bale, revü, skeç, tuluat, vodvil) olmak üzere iki grupta toplanır. Edebî türler içinde en canlı ve yaşama en yakın olanı tiyatrodur.

Trajedi, amacı kişilere korku, heyecan ve acındırma telkinleriyle ders vermek olan en eski tiyatro çeşididir. Şiirsel olarak yazılması ve değişmez kurallara bağlı olması sebebiyle öbür tiyatro çeşitlerinden kolayca ayrılır. Yunan tanrısı Dionysos'un şenliklerinde yapılan yarışmalarda sahnelenen oyunlarla varolagelmiştir.

Klasik trajediler genellikle beş perdelik oyunlardır. Eski Yunan'da başlayan bu eserler 3 veya 6 perdelik olurdu. O zamanki tiyatrolarda dekor bulunmaz, ancak sahnenin bir köşesinde olayların sebep ve sonuçlarını anlatan bir koro yer alırdı.

Yine klasik trajedilerde kahramanlar; kral, kraliçe, prenses, Eski Yunan'ın tanrı ve yarı tanrıları gibi en üst tabaka kişilerden seçilirdi. Orta tabaka ve basit halk adamlarına rastlanmazdı. Kahramanları arasında geçen olaylar insanların ruhsal zayıflıklarını, tutkularını, iradeye bağlı yüce davranışlarla çakıştırırdı. Özellikle karakterlerin bir "katharsis" yani arınma sürecinden geçmeleri gerekirdi. Bu da ancak farkında olarak ya da olmadan kahramanın büyük bir hata yapması, bu nedenle acı çekmesi ve bu süreç sonunda arınmış olarak doğru bir özü bulmasıyla olabilirdi.

Klasik trajedi Aristoteles tarafından kuramsallaştırılmıştır. Bu kurama göre; olay, zaman ve çevrede birlik demek olan ”üç birlik kuralı” benimsenmiştir. İç içe girmiş karışık olaylar bulunmaz. Ayrıntıya girmeden tek bir olay gösterilir. Olayın ön ve son tarafları, sebepleri ve sonuçları gerektikçe konunun ağzından halka duyurulur. Buna “olay birliği” denir. Trajedi olayının bir günde (24 saat) olup bitmiş gibi gösterilmesine “zaman birliği”, tek bir şehrin belli bir köşesinde başlayan olayın yine orada bitmesine de “çevre (mekân) birliği” denir.

Trajedilerde parlak söylevleri andıran yüksek ve asil bir üslup kullanılır. Kaba, çirkin ve niteliği düşük sözler bulunmaz. Trajedi şairleri mısralarının derin manalı ve bilgelik dolu olmasına önem vermişlerdir.

Trajedilerde kadere, ahlak, töre ve geleneklere üstün bir değer verilmiştir. Trajedinin amacının, “insanın acılarının ifade edilerek seyircilerin ruhunda korku ve merhamet uyandırılması” olduğu kabul edilmektedir. Bazı klasik trajedi örnekleri, Aiskhylos'un Titan Prometheus'un hikâyesini anlattığı Zincire Vurulmuş Prometheus'u, Sophokles'in Kral Oidipus'u ve Euripides'in Andromakhe'ı sayılabilir.

Yunan ve Roma dönemi trajedilerinin kuramsallaştırdığı bu kurallar daha sonra modern tiyatroda değiştirilmiştir. Bazı oyun yazarları özellikle bu kurallarla oynayarak farklı türler yaratmıştır. Bunlara örnek olarak Bertolt Brecht ve Epik Tiyatro verilebilir.

Trajediyle komediyi bir araya getiren tiyatro türüdür. Modern tiyatronun sürekli olarak aristokrat zümrenin yaşayışını veya sadece hayatın gülünç taraflarının sahneye konmasını yeterli bulmayarak hayatı birçok tarafıyla temsil etme arzusundan doğmuştur.

Dram, düzyazı ve şiirsel hâlde yazılabildiği gibi üç perdeden beş perdeye kadar olabilir. Üç birlik kuralını tamamen reddeder. İnsani temalardan çok toplumcu ve millî konuları işler. Konular da çok çeşitli olabilir. En kanlı ve çirkin ya da gerçekçi olayları seyirciye göstermekten çekinmez.

Konuları tarihten ve hayatın acıklı veya gülünç, çirkin veya güzel hemen her olayından alınabilen dramda kader, umut, neşe, aşk, kuşku, tasa, facia ve komik davranışlar bir arada bulunabilir. Kahramanları her sınıftan (halk - soylu ayrımı gözetmeksizin) seçilebilir. Her türlü karaktere yer verilir. Dram eserleri gerçekleri göstermeyi amaçlamışlardır.

Dramın ciddi ve ağırbaşlı yazılmış şekline “piyes”, duygulandırıcı ve fazla heyecan verici olanına “melodram” denir. Melodram müzikli oyun demektir, yalnız günümüzde müzik kısmı atılmıştır. Bununla birlikte yine dram türlerinden olan "feeri" ise bir masalın sahneye konulmuş şeklidir. Kahramanları cin, peri, dev gibi düşsel varlıklardır. Olayın geçtiği yer ve zaman belli değildir.

  • Hayatın ve insanların gülünç yanlarının sergilenmesine dayanan komedyada amaç, seyirciyi güldürürken düşündürmektir.
  • Güldürmek esasına dayanıldığından üslupta bir serbestlik göze çarpar. Her türlü kaba söze ve şakaya yer verilir.
  • Kahramanlar genellikle halkın arasından seçilir.
  • Konular günlük hayattan alınır.
  • Kavga, yaralama gibi eylemler sahnede canlandırılır.
  • Diyalog ve koronun birbirini takip ettiği komedyada beş bölüm ara verilmeksizin oynanır.
  • Üç birlik (bir olay, bir gün, bir mekân) kuralına uygun yazılır.
  • Manzum olarak düzenlenir.

Eski Yunan'da komedya türünde ön plana çıkan şairler, Aristophanes ve Menandros'tur. Latin edabiyatında Plautus, komedi türünde eserler yazmıştır. Moliere ise bu türde çok başarılı ürünler vermiştir. Fransız oyuncudur. Komedi, içeriğine göre üç gruba ayrılır:

  1. Töre Komedisi
  2. Entrika Komedisi
  3. Karakter Komedisi
  1. Töre komedisi: Toplumun eksik, aksak yönlerini, töre ve geleneklerdeki tutarsızlık ve yanlışları eleştirel bir dille ele alan oyunlardır.
  2. Entrika Komedisi: Şaşırtmaca ve kandırmacaya dayanan bir komedi türüdür. Merak ögesinin ön planda olduğu bu komediler, insanların birbirini aldatma çabalarıyla doğan gülünçlükleri ele alır.
  3. Karakter Komedisi: İnsan karakterlerindeki gülünçlükleri ele alır. Daha çok tiplerin kahraman olarak işlendikleri oyunlardır. Bir kahramanın bir karakter özelliği abartılarak sunulur. Açgözlülük, cimrilik, kıskançlık, duygusallık gibi özellikler ve bunların doğurduğu gülünç durumlar anlatılır.

Moliere'in “Cimri”, Shakespeare'in “Venedik Taciri” oyunları karakter komedisine örnektir.

Opera, insanların konuşmak yerine tiyatro oyununu şarkı söyleyerek sahneye koymasıdır. Operanın tiyatrodan ayrılan başlıca özelliği, bir müzik bölümünün de bulunmasıdır.

Düşünce ve duyguları müzik veya türlü eşyalar eşliğinde bazen dansla, bazen de gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı hedefleyen sözsüz oyun türüdür. Yüz mimikleri, el, kol ve beden hareketleri kullanılarak tema anlatılmaya çalışılır. Pandomim, evrensel bir tiyatro dili sayılır.

Tiyatro çeşitlerinden biridir. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdır; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söyleyerek doğaçlama yaparlar. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.[1]

Sözlerinin müziksiz kısımları müziklerden çok olan tiyatro eserleridir. Halka hitap etmek için yazılır. Operetlerde renk, ışık, kıyafetler ve dans en göze çarpıcı şekilde kullanılır.

Kendine özgü, yalın bir olay örgüsü olan, müzik, dans ve diyalogların olaylarla bütünleştiği duygusal ve eğlendirici sahne gösterisi ya da oyundur.

Müzikli, dansın daha çok öne çıktığı, daha çok lirik ve dram arası bir temada oynanan oyunlardır. Diğerlerine nazaran estetiğe daha çok önem verilir.

Olaylı eleştirili yapılan tiyatro türüdür. Konu açısından bir bütünlüğü olmayan, birbirlerine gevşekçe bağlanmış, kendi başlarına anlamlı olan, tablolardan kurulu, ezgi, monolog, skeç, dans ve karşılıklı nükteli konuşmalardan oluşan bir gösteri biçimidir.

Toplumsal sorunları, mizahi bir yaklaşımla hicveden/eleştiren tiyatro türüdür.[2]

Hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılara da yer verilen hafif komedidir. Bu nedenle vodvil, bir “komedi türü” olarak da gösterilir.[3]

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Tiyatro Türleri". 19 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2008. 
  2. ^ "Vodvil Nedir? Özellikleri | Türk Dili ve Edebiyatı". www.turkedebiyati.org. 7 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2022. 
  3. ^ "Müzikli Tiyatro: Opera, Operet, Vodvil, Bale | Türk Dili ve Edebiyatı". www.turkedebiyati.org. 17 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2022.