Fransa-İspanya Savaşı (1635-1659)

Fransa ve İspanya arasında yaşanmış 24 yıllık savaş
(Fransa-İspanya Savaşı (1635-59) sayfasından yönlendirildi)


Fransa-İspanya Savaşı (1635-1659), savaş boyunca değişen müttefiklerin de katılımıyla Fransa ve İspanya arasında yapıldı. Mayıs 1635’te başlayan ve 1648’de Vestfalya Barışı ile savaşın sona eren ilk aşaması, Otuz Yıl Savaşı’nın bir parçası olarak kabul edilir. İkinci aşama ise Fransa ve İspanya’nın Pireneler Antlaşması’nda barış yaptıkları 1659’a kadar devam etti.

Fransa-İspanya Savaşı
Otuz Yıl Savaşı
Tarih19 Mayıs 1635 - 7 Kasım 1659
Bölge
Sonuç Pireneler Antlaşması
Artois, Roussillon ve Perpignan Fransa'ya devredildi.
Taraflar
Birinci Aşama: 1635-1648
Fransa
Birleşik Hollanda Cumhuriyeti
Savoy Dükalığı
Modena ve Reggio Dükalığı (1647–1649)
Parma ve Piacenza Dükalığı (1635–1637)
İkinci Aşama: 1648-1659
Fransa
Savoy Dükalığı
Modena ve Reggio Dükalığı (1655–1659)
İngiltere Topluluğu (1657–1659)
Müttefik
Portekiz Krallığı (1640-1659) [a]
Birinci Aşama: 1635-1648
İspanyol İmparatorluğu
Kutsal Roma İmparatorluğu
Modena ve Reggio Dükalığı (1636–1646)

İkinci Aşama: 1648-1659
İspanyol İmparatorluğu
Komutanlar ve liderler
Henri de La Tour d'Auvergne
Louis de Bourbon (1652'ye kadar)
Jean de Gassion
Choiseul
Charles de La Porte
Henri de La Ferté-Senneterre
Frederick Henry
Saxe-Weimarlı Bernard
Kardinal Prens Ferdinand
Francisco de Melo
Leopold Wilhelm
Juan José
Luis de Benavides Carrillo
Vélez
Louis de Bourbon (1652'den sonra)
Güçler
y. 100,000 (1640lar)[b]
y. 120,000 (1653)[1]
y. 110,000–125,000 (1653–1659)[3]
y. 110,000 (1640)[c]
Kayıplar
Fransa Krallığı 200,000–300,000 ölü ya da yaralı[5][d] İspanya 288,000+ ölü ve kayıp [6] [e]

Savaşın başlıca çatışma alanları Kuzey İtalya, İspanyol Hollandası ve Almanya’da Renanya topraklarında geçiyordu. Buna ek olarak Fransa, Portekiz’deki (1640-1668), Katalonya’daki (1640-1653) ve Napoli’deki (1647) İspanyol yönetimine karşı isyanları destekledi. İspanya ise 1647’den 1653’e kadar Fransa’da Fronde olarak bilinen iç savaşta ise İspanya isyancıları destekledi. Her iki taraf da 1639-1642 Piyemonte İç Savaşı’nda karşıt tarafları destekledi.

Fransa, İspanya ve Kutsal Roma İmparatorluğu’na savaş ilan ettiği Mayıs 1635’e kadar Otuz Yıl Savaşı’na doğrudan katılmaktan kaçındı ve sonrasında savaşa Hollanda Cumhuriyeti ve İsveç’in müttefiki olarak girdi. 1648’de Vestfalya’dan sonra İspanya ve Fransa arasındaki savaş devam etti ve iki taraf da kesin bir zafer elde edemedi. Flandre ve Pireneler’in kuzeydoğusunda Fransızların küçük kazanımlarına rağmen her iki taraf da 1658’de finansal olarak tükendi ve Kasım 1659’da barış yaptılar.

Fransa’nın toprak kazanımları savaşın boyutuna göre oldukça küçüktü ancak kuzey ve güneydeki sınırlarını önemli ölçüde güçlendirdi. Fransa kralı XIV. Louis, İspanya kralı IV. Felipe’nin en büyük kızı olan Maria Therasa ile evlendi. İspanya 19. yüzyılın başlarına kadar sahip olduğu geniş küresel imparatorluğu elinde tutsa da Pireneler Antlaşması geleneksel olarak egemen Avrupa devleti statüsünün sonunun ve 17. yüzyılda Fransa’nın yükselişinin başlangıcı olarak görülüyor.[8][9]

Stratejik genel bakış

değiştir
 
İspanyol Yolu; Mor: İspanya kolonileri; Yeşil: Avusturya toprakları; Turuncu: İspanya toprakları

17. yüzyıl Avrupa’sına Fransa’daki Bourbonlar ile İspanya’daki Habsburg ve Kutsal Roma İmparatorluğu arasındaki mücadeleler hakimdi. 20. yüzyılın ortalarına kadar Otuz Yıl Savaşı öncelikle bir Alman dini iç çatışması olarak görülüyordu. 1938’de tarihçi C. V. Wedgwood, Otuz Yıl Savaşı’nın Habsburg-Bourbon çatışmasının merkezinde olduğu daha geniş ve devam eden bir Avrupa mücadelesinin parçası olduğunu savundu. Modern tarihçiler bazen Fransa-İspanya Savaşı’ndan, birçok farklı yer ve katılımcı ile çok daha geniş bir savaşlar zincirinin parçası olarak bahseder.[10]

1620’lerde Fransa, ülke içinde Huguenot İsyanları tarafından ve dışardan ise İspanya Hollandası, Franche-Comté, Alsas, Roussillon ve Lorraine’deki sınırlarındaki Habsburg varlığı tarafından tehdit ediliyordu. 1635’ten önce Habsburgların rakipleri olan Hollandalıları, Kuzey İtalya’daki devletleri ve Graubünden kantonunu, Osmanlıları, Venedik Cumhuriyeti’ni, Erdel’i ve İsveç’i finanse ederek Habsburgları zayıflatmaya çalıştılar. 1635’ten sonra Portekiz, Katalonya ve Napoli’deki isyancıları desteklerken Hollanda ve İsveç ile Habsburg karşıtı ittifakları ile birlikte doğrudan mücadeleye girdiler.[11]

Habsburglar ise Huguenotları ve Kardinal Richelieu ve ardılı Kardinal Mazarin yönetimi döneminde güç kaybına uğrayan feodal beylerin önderliğindeki sayısız komployu desteklediler. En önemlileri arasında 1632 Montmorency Komplosu, 1641 Princes des Paix Ayaklanması ve 1642’deki Cing-Mars vardı. İspanya ayrıca Fronde olarak bilinen 1648-1653 iç isyanını da finanse etti.[12]

İspanya ve Avusturya Habsburgları arasındaki oluşabilecek daha bir geniş işbirliği, amaçları her zaman aynı olmadığından sınırlıydı. İspanya küresel bir deniz gücüydü, Avusturya ise çoğu son derece küçük olan 1,800’den fazla üyeyi içeren Kutsal Roma İmparatorluğu’na odaklanan öncelikle bir Avrupa kara gücüydü. 1400’tan beri Habsburglar arasında Kutsal Roma İmparatoru seçilmesine rağmen İmparatorluk üzerindeki kontrolleri 1555 Augsburg Barışı ile zayıfladı ve bu durum 1620’ye kadar olan dönemde devam etti. Bu durumu tam tersine çevirmek Otuz Yıl Savaşı öncesi önemli bir Habsburg hedefiydi ancak 1648’deki Vestfalya Antlaşması ile başarısızlığı kabul etmiş oldular.[13]

Fransa da müttefikleriyle hedef farklılığı sorunuyla karşı karşıya kaldı. Savaş, Hollanda Altın Çağı olarak bilinen ekonomik üstünlük dönemine denk geldi ve 1640’a kadar birçok Hollandalı devlet adamı, Fransızların İspanya Hollandası üzerindeki emellerini bir tehdit olarak gördü.[14] Fransa’nın aksine İsveç’in savaş amaçları Almanya ile sınırlıydı ve 1641’de Ferdinand ile ayrı bir barışı kabul ettiler.[15]

16. yüzyılın sonlarından itibaren, İtalya, özellikle de Napoli Krallığı, İspanyol Flandre Ordusu için ana asker ve para kaynağıydı.[16] Sonuç olarak çatışmaların çoğu, İtalya'daki İspanyol topraklarını Flandre’ye bağlayan ancak aynı zamanda Alsas gibi Fransız güvenliği için hayati olduğu düşünülen bölgelerden geçen bir kara tedarik yolu olan İspanyol Yolu üzerinde yaşandı. Bağımsız Savoy Dükalığı ve İspanyolların elindeki Milano Dükalığı, Yol için yalnızca stratejik olarak kalmadı aynı zamanda Fransa’nın hassas güney sınırlarına ve Avusturya’daki Habsburg bölgelerine erişim sağladı. Richeliue, bu bölgelerdeki İspanyol egemenliğine son vermeyi amaçladı. Bu amacı, 1642’de öldüğü zaman büyük ölçüde başarılmıştı.[13]

19. yüzyılda demiryollarının ortaya çıkışına kadar deniz yolları, toplu taşımanın başlıca aracıydı ve seferlerde nehirlerin ve limanların kontrolüne odaklanılırdı. Ordular, kış aylarında ulaşım ve süvari baskınları için gerekli olan yük hayvanlarını beslerken yiyecek aramaya başlıyorlardı. 1630’lara gelindiğinde, kırsal bölge orduların büyüklüğünü ve operasyon yürütme yeteneklerini sınırlayan yıllarca süren sürekli savaşlar nedeniyle harap olmuştu. Hastalık, savaştan daha fazla askeri öldürüyordu. Mayıs 1635’te Flandre’yi işgal eden Fransız ordusu, hastalık ve firar nedeniyle Temmuz ayı başlarında 27,000 askerden 17,000 askerin altına düşmüştü.[17]

Arka plan

değiştir
 
XIII. Louis, 1610’dan 1643’e kadar Fransa’yı yönetti.

Otuz Yıl Savaşı 1618’de Protestanların çoğunlukta olduğu Bohemya aristokrasisinin Bohemya tacını muhafazakar Katolik İmparator II. Ferdinand’dan ziyade Pfalz Elektörü Frederick’e teklif etmesiyle başladı. Kutsal Roma İmparatorluğu’nun çoğu tarafsız kaldı, bunu bir miras anlaşmazlığı olarak gördü ve isyan hızla bastırıldı. Ancak Frederick yenilgiyi kabul etmeyi reddedince İmparatorluk güçleri Pfalz’ı işgal etti ve Frederick’i sürgüne yolladı, kalıtsal bir prensin ortadan kaldırılması savaşın doğasını ve boyutunu değiştirdi.[18] Yeni bir Karşı Reform ile bu hareket birleştiğinde hem İmparatorluk içindeki Protestan devletlere hem de İmparatorluk topraklarını elinde tutan dış güçlere doğrudan bir tehdit oluşuyordu. Bunlar arasında Nassau-Dillenburg’un kalıtsal hükümdarı olan Hollandalı Oranj Prensi ve aynı zamanda Holstein-Gottorp Dükü olan Danimarkalı IV. Christian da vardı. Bu durum, Richelieu’ya doğrudan çatışmadan kaçınırken İspanya ve İmparatorluk içerisindeki Habsburg düşmanlarını zayıflatmak için fırsatlar sundu.[19]

Sonuç olarak Katolik Fransa, Protestan Hollanda Cumhuriyeti’ni İspanya ile olan savaşında destekledi ve önce Danimarka’yı sonra İsveç’i İmparatorluğu işgali için finanse etti. 1630’da İsveçli Gustaf Adolf, Pomeranya’yı işgal etti. Gustaf, kısmen Protestan dindaşlarını desteklemek için bunu yaparken asıl amacı İsveç’in gelirinin çoğunu sağlayan Baltık ticaretini de kontrol altına almak istedi.[20] 1632’de Lützen’de ölümünden sonra İsveç’in işgali devam etti ancak toprakları savaşın yanı sıra veba ve kıtlık nedeniyle harap olan Saksonya ve Brandenburg-Prusya ile gerginliğe sebep oldu.[21] Eylül 1634’te Nördlingen’de önemli bir İmparatorluk-İspanyol zaferinin ardından İsveçliler Güney Almanya’yı terk ederken Alman müttefikleri Nisan 1635’te Prag’da II. Ferdinand ile barış yapmayı seçti.[22]

Dönemin diğer büyük Avrupa savaşı da İspanya ile Hollanda Cumhuriyeti arasındaki Seksen Yıl Savaşı’ydı (1568-1648), 1609’da imzalanan On İki Yıllık Ateşkes ile ateşkes askıya alındı.[23] İspanyollar, ticari hükümlerine şiddetle karşı çıktılar ve IV. Felipe 1621’de kral olduğunda savaşa yeniden başladı. Savaşın maliyeti oldukça yüksekti, 1628’den sonra Fransa ile Mantova’nın veraseti için vekalet savaşıyla finansal giderler arttı. İspanyol İmparatorluğu, Felipe’nin yönetimi altında maksimum nominal büyüklüğüne ulaşırken büyüklüğü ve karmaşıklığı, yönetmeyi veya temel reformları yürürlüğe koymayı giderek daha zor hale gerdi.[24] Buna rağmen kaynakların fazlalığı, diğer güçleri darmadağın edecek yenilgilerden kurtulmalarına izin verirken 1631 ve 1632’de çıkarılan yeni düzenlemelerle savaşın ilk bölümündeki İspanyol askeri performansı iyileştirilmişti.[25]

1628’de Hollandalılar, bir İspanyol hazine filosunu ele geçirdi ve ertesi yıl 's-Hertogenbosch'un ele geçirilmesini bu parayla finanse ettiler. Güçlü Amsterdam ticaret lobisi bunu savaşı sona erdirmek için bir fırsat olarak gördü, müzakereler 1633’te sonuçsuz sona erdi ancak barış taraftarları güçlendi.[26] Prag Barışı, Hollanda’ya karşı bir Avusturya-İspanyol taarruzunun olacağı söylentilerine yol açtı ve Fransa kralı XIII. Louis ve Richelieu’nun doğrudan müdahaleye karar vermesine yol açtı. 1635’in başlarında Saxe-Weimarlı Bernard ile Alsas ve Renanya’daki bir sefer için 16,000 asker sağlamak üzere anlaştılar ve Hollandalılarla İspanyol karşıtı bir ittifak oluşturmanın yanı sıra İsveç ile Compiègne Antlaşması’nı imzaladılar.[27]

1. Aşama: 1635 - 1648 Vestfalya Antlaşması

değiştir
 
 
Les Avins
 
Dunkirk
 
Brüksel
 
Leuven
 
Valenciennes
 
Maastricht
 
Corbie
 
Lens
 
Arras
1635-1659; Kuzey Fransa ve İspanya Hollandası’nda anahtar konumlar (günümüz Belçika sınırında gösterilmiştir; Arras, Valenciennes ve Dunkirk İspanyol İmparatorluğu’nun bir parçasıydı)

Mayıs ayında 27,000 kişilik bir Fransız ordusu İspanya Hollandasını işgal etti ve Les Avins’te küçük bir İspanyol kuvvetini yendi, ardından 24 Haziran’da Leuven’i kuşattı ve Hollanda takviye kuvvetleri de Fransızlara katıldı. Hastalık ve erzak eksikliğinin yanında 4 Temmuz’da Ottavio Piccolomini komutasındaki bir yardım kuvvetinin de gelmesiyle kuşatma ordusunun sayısı hızla eridi.[28] Kardinal-Prens Ferdinand liderliğindeki İspanyollar inisiyatif aldı ve Limburg, Gennep, Diest, Goch’u ele geçirdi ve ardından Cleves Dükalığı’ndaki Hollanda garnizonlarını kuşattı. Fransızlar sınırın ötesine geri çekilirken Frederick Henry komutasındaki Hollandalılar acil olarak stratejik olarak önemli olan Schenkenschans’a ilerledi. İspanyollar, 28 Temmuz’da şehir ele geçirildi ancak uzun ve maliyetli bir kuşatmadan sonra geri alınabildi.[17]

Bu başarısızlığın ardından, Hollanda Meclisi, İspanyol ticaretine yönelik saldırılar yapılmasına karar verdi ve büyük ölçekli kara operasyonlarına karşı çıktı.[29] 1636 seferinde Felipe, odağını Alçak Ülkelerdeki bölgeleri kurtarmaya kaydırırken Lombardiya’daki bir Fransa-Savoy saldırısı Haziran ayında Tornavento’da püskürtüldü. Kuzey Fransa’ya yapılan bir İspanyol saldırısı sonunda Ağustos ayında önemli müstahkem kasaba Corbie ele geçirildi. Paris’te büyük paniğe neden olmasına rağmen erzak eksikliği nedeniyle İspanyollar Eylül ayında geri çekilmek zorunda kaldı ve saldırı tekrarlanmadı.[30]

1635’te Compiègne Antlaşmasında kararlaştırıldığı üzere Fransızlar Alsas’taki İsveç garnizonlarının yerini aldı. 1639’daki ölümünden önce Saxe-Weimarlı Bernard, Renanya’daki İmparatorluk ordularına karşı bir dizi zafer kazandı, bunların en önemlisi ise Aralık 1638’de Breisach’ın ele geçirilmesiydi.[31] İspanyol Yolu’nun kesilmesi, Flandre’deki orduların deniz yoluyla ikmal edilmesi gerektiği anlamına geliyordu ve bu da onları 1639’da Downs Muharebesi’nde büyük bir İspanyol filosunu yok eden Hollanda donanmasının saldırılarına karşı savunmasız hale getiriyordu. Askeri konvoyların çoğu geçmeyi başarsa da İspanya’nın Alçak Ülkelerde savaş çabalarını sürdürmekte karşılaştığı zorluklar gün yüzüne çıktı.[32]

İspanyol kaynakları Avrupa’da kullanılırken Hollandalılar Amerika, Afrika ve Asya’daki özellikle Portekiz İmparatorluğu’na ait ve IV. Felipe tarafından yönetilen topraklara saldırma fırsatını kullandılar. İspanyolların bu çıkarları koruyamaması Portekiz’de huzursuzluğun artmasına sebep oldu.[33] Ekonomiye verilen zarar ve savaşın bedelini ödemek için uygulanan vergi artışları, 1640’ta Portekiz ve Katalonya’da ayaklanmalara ve İspanya içinde protestolara yol açtı.[34] 1641’de Katalan Meclisi, Fransa Kralı XIII. Louis’i Barselona Kontu ve Katalonya Prensliği’nin hükümdarı olarak tanıdı.[35] Ancak kısa süre sonra yeni yönetimin eskisinden çok az farklı olduğunu ve savaşı Fransız-Katalan seçkinleri, kırsal köylüler ve İspanyollar arasında üç taraflı bir savaşa dönüştürdüğünü gördüler.[36]

XIII. Louis, 14 Mayıs 1643’te öldü ve yerine beş yaşındaki oğlu XIV. Louis geçti. XIV. Louis yerine ise Niyabet Konseyi’nin kontrolünü eline geçiren XIV. Louis’in annesi Avusturyalı Anne ülkeyi yönetti. Beş gün sonra, o zamanlar duc d’Enghien olarak bilinen Condé, Rocroi’de İspanyol Flandre Ordusunu yendi. Düşünülenden daha az belirleyici olsa da bu oldukça deneyimli ordunun kaybı, İspanyolların Avrupa savaş alanındaki hakimiyetini sona erdirdi.[37] Kraliyet ailesinin bir üyesi olan ve Doğu Fransa’nın büyük bir bölümünün etkin hükümdarı olan Condé’ye Anne ve Kardinal Mazarin ile olan mücadelesinde avantaj sağladı.[38]

Ağustos 1648’de Lens’teki zafer de dahil olmak üzere Kuzey Fransa ve İspanya Hollandası’ndaki bazı başarılara rağmen Fransa İspanya’yı barışa itemedi. Kutsal Roma İmparatorluğu’nda Tuttlingen ve Mergentheim’daki İmparatorluk zaferleri, Nördlingen ve Zusmarshausen’deki Fransız zaferleriyle dengelendi. İtalya’da, İspanyol yönetimindeki Milano Dükalığı’na karşı Fransız destekli Savoy saldırıları, kaynak yetersizliği ve 1639-1642 Piyemonte İç Savaşı’nın neden olduğu aksama nedeniyle çok az başarıya ulaştı. Haziran 1646’da Orbetello’da kazanılan zafer ve 1647’de Napoli’nin geri alınması İspanya’nın bu bölgeyi sıkı bir şekilde kontrol altına almasını sağladı.[39]

1648 Vestfalya Barışı ile Otuz Yıl Savaşı sona erdi ve Hollanda’nın bağımsızlığının tanınmasıyla İspanyol kaynaklarının o bölgede tüketiminin sonu geldi. Ekim 1648 Münster Antlaşması şartlarına göre Fransa Alsas ve Lorraine’de stratejik konumların yanı sıra Kuzey İtalya’daki Alp geçitlerine erişimi kontrol eden Pinerolo’yu da aldı.[39] Ancak Barış, İtalya’yı, Alçak Ülkelerdeki İmparatorluk topraklarını ve Fransız işgali altındaki Lorraine’i dışlamıştı. İmparator Ferdinand tarafsız kalmayı kabul etmesine rağmen savaş devam etti.[40]

2. Aşama: 1648 - 1659

değiştir

1647’de İspanya iflasını ilan ettikten sonra harcamaları azaltmak için Felipe başka yerlerde savunmada kalırken Katalonya’yı almaya öncelik verdi. Buna ek olarak en iyi birliklerinin Rocroi’de kaybedildi ve Hollanda ve Fransız gemilerine yönelik İspanyol saldırılarının merkezi olan kilit liman Dunkirk de dahil olmak üzere Flandre’nin bazı bölümleri işgal edildi.[f] Vestfalya, Hollanda savaşını sona erdirirken Fransa’daki siyasi ve ekonomik kargaşa Fronde adıyla bilinen iç savaşa yol açtı.[42]

Felipe başlangıçta Fransa’nın teklif ettiği koşulları iyileştirmeyi düşündü ancak Fronde sonucunda Ypres’i geri almak da dahil olmak üzere Hollanda’da önemli kazanımlar elde edilmesine izin verdi. Başka cephelerde, iki taraf da önemli bir avantaj elde edemedi. 1650’de İspanyolların Napoli İsyanı’nı bastırmadaki başarısı, Barselona’nın Fransız destekli Katalan isyancılara kaybedilmesiyle dengelendi. Mazarin, Condé’yi 1651’de İspanya Hollandası’na sürgüne yolladı. Condé’nin Franche-Comté’deki muazzam prestiji, onu Felipe için değerli bir müttefik yaptı.[43]

1652 yılında İspanya hem Dunkirk’i hem de Barselona’yı yeniden ele geçirdi ve Roussillon’da sınırlı muharebelere rağmen 1653’te cephe modern Pireneler sınırı boyunca istikrar kazandı.[44] Bununla birlikte bütün bunları yapmak Felipe’yi tekrar iflasa zorladı. Fronde’nin bitmesi, Mazarin’in Milano’ya saldırılarına devam etmesine izin verdi, bununla birlikte Fransa’nın Avusturya Habsburglarını tehdit etmesinin önü açılacaktı. Savoy, Modena ve Portekiz’in desteğine rağmen girişim başarısız oldu.[45] Artık iki düşman da tükenmişti ve ikisi de hakimiyet kuramadı. 1654’ten 1656’ya kadar Arras, Landrecies ve Saint-Ghislain’deki büyük Fransız zaferleri, Pavia ve Valenciennes’deki İspanyol zaferleriyle dengelendi. Papa’nın da baskısıyla Mazarin barış şartlarını kabul etti ancak Felipe’nin Condé’nin Fransız unvanlarına ve topraklarına geri verilmesi konusundaki ısrarını kabul etmedi.[46] Felipe bunu kişisel bir yükümlülük olarak gördüğünden dolayı savaş devam etti.[47]

Fransa, Vestfalya’dan önce İspanya’ya karşı deniz desteği sağlamak için Hollanda’ya güvenmişti fakat Vestfalya ile bu sona erdi. 1657’de Mazarin, İngiltere Topluluğu ile İspanyol karşıtı bir ittifak müzakere ederek bu kaybın yerini aldı. Bu, İngiliz-İspanyol Savaşı’nın (1654-1660) kapsamını genişletirken Fransa da destekçilerinin İspanya’ya sığındığı İngiltere prensi II. Charles’e desteğini çekti.[48] Haziran 1658’de İngiliz-Fransız kuvvetlerinin Dunkerque’i ele geçirmesinden Felipe, Mazarin’in reddettiği bir ateşkes istedi ancak başarı bir kez daha yanıltıcı oldu. 15 Ağustos’ta İspanya, Katalonya’daki Camprodon’da önemli bir zafer kazandı. Eylül’de Cromwell’in ölümü İngiltere’de siyasi kaosa yol açarken Kuzey İtalya’daki çatışmalar Fransız müttefikleri Savoy ve Modena’nın İspanyol komutan Caracena ile ateşkes imzalamasıyla sona erdi.[49]

Pireneler Antlaşması ve evlilik sözleşmesi

değiştir
 
IV. Felipe, İspanya’yı 1621’den 1665’e kadar yönetti.

8 Mayıs 1659’da Fransa ile İspanya şartları müzakere etmeye başladı. Oliver Cromwell’in Eylül 1658’de ölümü, görüşmelerine izin verilen ancak görüşmelerin dışında bırakılan İngiltere’yi zayıflattı. İngiliz-İspanyol Savaşı, II. Charles’in 1660 yılındaki restorasyonundan sonra askıya alınmış olsa da 1667 Madrid Antlaşması’na kadar resmen sona ermedi.[50]

5 Kasım 1659’da imzalanan Pireneler Antlaşması sonucunda, Fransa İspaya Hollandası ile sınırı boyunca Artois ve Hainaut’un yanı sıra Roussillon’u ele geçirdi. Bunlar varsayıldığından daha önemliydi. 1648 Münster Antlaşması ile birlikte Fransa doğu ve güneybatıdaki sınırlarını güçlendirirken 1662’de II. Charles Dunkirk’i Fransa’ya sattı. Roussillon’un alınması, Pireneler boyunca Fransız-İspanyol sınırını kurdu ancak tarihi Katalonya Prensliği’ni bölmüş oldu. Bu olay hala her yıl Fransa Perpignan’daki Katalanlar tarafından anılıyor.[51] Bu toprak kayıplarına ek olarak İspanya, Vestfalya Barışı’ndaki tüm Fransız toprak kazanımlarını tanımak ve onaylamak zorunda kaldı.[52]

Fransa, Portekiz kralı VI. Afonso’dan desteğini çekerken XIV. Louis Barselona Kontu ve Katalonya Prensi olma iddiasından vazgeçti. Condé, Kont de Montal gibi birçok takipçisi gibi mallarını ve unvanlarını geri aldı ancak siyasi gücü kırıldı ve 1667’ye kadar yeniden askeri komuta etmedi.[53]

Barış görüşmelerinin ayrılmaz bir parçası da Louis ile Maria Theresa arasındaki evlilik sözleşmesiydi, XIV. Louis, 1666-1667 arasındaki İntikal Savaşı'nıhaklı çıkarmak için bu evliliği kullandı ve sonraki 50 yıl boyunca Fransız iddialarının temelini bu evlilik oluşturdu. Evlilik amaçlanandan daha da önemliydi çünkü Felipe’nin ikinci karısı Avusturyalı Mariana’nın her ikisi de genç yaşta ölen ikinci bir oğlu doğurmasından sonra kararlaştırıldı. Felipe 1665’te öldü ve dört yaşındaki oğlu Carlos’u kral olarak bıraktı.[54] Carlos’un yaşamı “her zaman ölümün eşiğinde ancak yaşamaya devam ederek bütün Hristiyan alemini şaşırtıyor” şeklinde tanımlandı.[55]

Sonrası ve tarihsel değerlendirme

değiştir
 
Maria Theresa, antlaşmanın bir parçası olarak XIV. Louis ile evlendirildi.

Geleneksel olarak tarihçiler, savaşı Fransa’nın yükselişinin başlangıcına işaret eden ve İspanya’yı baskın Avrupa gücü statüsünden düşmesini sağlayan bir Fransız zaferi olarak görüyorlardı.[8] Daha yakın tarihli değerlendirmeler, bunun geriye dönük görüşlere dayandığını ve Fransa sınırları çevresinde önemli stratejik kazanımlar elde ederken sonucun çok daha dengeli olduğunu savunuyor. Bir görüşe göre, iki taraf da etkili bir şekilde ‘berabere’ kaldı[56] ve Fransa 1659’da taleplerini yumuşatmamış olsaydı İspanya savaşmaya devam edecekti.[57]

“(1659 Antlaşması) bir eşitler barışıydı. İspanyol kayıpları büyük değildi ve Fransa bazı toprakları ve kaleleri geri verdi. Geçmişe bakıldığında tarihçiler antlaşmayı “İspanya’nın düşüşü” ve “Fransa’nın yükselişinin bir sembolü” olarak gördüler ancak o zamanlar antlaşma uluslararası hiyerarşi üzerinde belirleyici bir karar olmaktan çok uzak görünüyordu.”[8]

“İspanya 1659’a kadar Avrupa’daki üstünlüğünü korudu ve bundan sonraki yıllarda da en büyük emperyal güç olarak kaldı. Ekonomik ve askeri gücü (1659) sonraki yarım yüzyılda ani bir düşüşe uğramasına rağmen İspanya, XIV. Louis’e karşı kurulan Avrupa koalisyonlarının önemli bir katılımcısıydı. 1678’de Nijmegen ve 1697’de Ryswick’te yapılan barış kongrelerine de katılmıştı.”[58]

Oxford, New College’da Erken Modern Tarih Profesörü David Parott, Vestfalya Barışları ve Pireneler’in her ikisinin de “muzaffer güçler tarafından dayatılan askeri bir dikta” değil, karşılıklı tükenme ve çıkmazı yansıttığını iddia ediyor.[59] Başka bir yerde, Fransa-İspanya Savaşı’nı “25 yıllık kararsız, aşırı hırslı ve bazı durumlarda gerçekten feci bir çatışma” olarak nitelendiriyor.[60]

Mali ve askeri etkisi

değiştir

O zamanlar Avrupa’nın en büyük askerî gücü olan İspanyol İmparatorluğu’nun topraklarını ele geçirmek, eşi görülmemiş büyüklükte Fransız kuvvetlerine ve onları desteklemek için gereken vergilendirme ve tedarik sisteminin işgale bağlı olarak genişletilmesine ihtiyaç duyuyordu. Bu ihtiyaçları karşılamak için ordunun sayısı için resmi tahminler 1630’da 39,000’den Mayıs 1635’te savaş ilanından kısa bir süre 150,000’e çıktı.[61] Ancak bu aşamada Fransız devleti bu kadar büyük sayıları destekleyemedi. Aynı yılın Mayıs ayında İspanya Hollandası’nın işgaline katılan 27,000 askerden bir sonraki ay 15,000’den az kişi kaldı. Savaş boyunca her iki taraf da kendi sınırları dışındaki saldırıları desteklemek için mücadele etti. İspanyolların 1636’da Kuzey Fransa’yı işgali erzak yetersizliği nedeniyle çöktü ve tekrarlanmadı.[17]

Saxe-Weimarlı Bernard tarafından sağlanan ve Fransa tarafından finanse edilenler dahil 1635 ile 1642 arasında resmi birlik seviyeleri ortalama 150,000 ila 160,000 arasındaydı ve 1639’da 211,000’e ulaştı.[62] Bunlar resmi toplanma listelerine dayanmaktadır ve memurlara fiilen mevcut olanlardan ziyade bildirilen sayılar için ödeme yapıldığında sayılara dikkatli yaklaşılmalıdır. Ek olarak bu süre zarfında çoğu genel olarak iyileşmiş olmasına rağmen ortalama %10’luk hastalık nedeniyle yoktu.[63] Parrott, “rapor edilen” ve “gerçek” arasındaki farkların ortalama olarak Fransa için %35’e ve İspanya için %50’ye kadar fark olduğunu tahmin ediyor.[64] Tarihçi John A. Lynn, André Corvisier’in 1964 tarihli “L'armée française de la fin du XVIIe siècle au ministère de Choiseul” çalışmasına dayanan rakamları “gerçek” yerine “bildirilen” olduğunu öne sürüp ortalama %60’lık bir fark olduğunu iddia ediyor.[65]

 
Rocroi Muharebesi (1643), savaş alanlarında tercioların üstünlüğünün bitişi olarak görülür.

Savaş boyunca lojistik, birlik sayısı üzerindeki en büyük kısıtlama olarak kaldı. Strateji, özellikle o zamanlar mevcut olan ilkel altyapı göz önüne alındığında, genellikle yeterli erzak bulma ihtiyacına bağlıydı. 1660’lara kadar Louvois, Fransa’nın yaklaşık 200,000 kişilik bir orduyu uzun süre idare etmesine ve farklı cepheler arasında koordineli bir strateji sağlamasına izin veren destek sistemlerini yaratamadı.[66] Daha deneyimli olan İspanyollar ise bu konuda daha donanımlıyken kaynakları adam ve malzeme kayıplarını telafi etmeyi kolaylaştırdı. Fransızlar savaş boyunca Katalan, Napolili ve Portekizli isyancıların yanı sıra Kuzey İtalya ve Renanya’daki müttefiklerini destekledi ve İspanyol iletişim hatlarına saldırarak onları birden fazla cephede meşgul edip İspanyolların avantajlarını dengelemiş oldular.[67] 1648’den sonra Hollanda deniz desteğinin kaybı, 1657’de İngiliz ittifakı ile alternatif yaratılana kadar denizde İspanyollara karşı mücadele yeteneklerini ciddi bir şekilde etkiledi.[68]

1632’deki en yüksek noktasında İspanyol ordusu yerel milisler hariç yaklaşık 300,000 düzenli asker içeriyordu ve imparatorluk, askerler ve para için İtalyan topraklarına daha fazla güveniyordu. Tarihçi Davide Maffi, Milano Dükalığı’nın savaş için yıllık 6 milyon eskudo ve ayrıca yılda ortalama 4,000 asker sağladığını hesapladı. Fiili şekilde İspanya’nın hamisi olduğu Toskana Büyük Dükalığı’nın ise ayda 17,000 eskudo tedarik etmesi, ayrıca filo için gemiler ve Flandre Ordusu için asker sağlaması gerekiyordu. Yalnızca 1631-1636’da Napoli, İspanyol ordusu için 3.5 milyon eskudo, önemli deniz kaynakları ve 53,000 asker sağladı. Kastilya nüfusunun yarısı kadar olmasına rağmen sağladığı asker sayısı Kastilya’dan fazlaydı.[69]

 
İspanyollar Napoli’yi tekrar ele geçiriyor, Nisan 1648; savaş için ödenen yüksek vergiler 1647’de bir isyanın çıkmasına sebep oldu.

Napoli, kendi ordusunu ve donanmasını desteklemesinin yanı sıra, 1630’dan 1643’e kadar İspanyol ordusuna yıllık 10,000 asker sağlamasının yanı sıra İspanyol İmparatorluğu’nun diğer bölgelerini desteklemek için yıllık bir milyon duka sübvansiyon sağladı ve Milano Dükalığı’nın harcamalarının üçte birini ödedi. Sonuç olarak, kamu borcu beş katına çıktı ve 1648’e kadar faiz ödemeleri krallığın gelirinin %57’sini oluşturuyordu. Hem Napoli’de hem de Sicilya’da vergiler 1618 ile 1688 arasında üçe katlandı, Felipe yaşlılar ve yoksullar için vergi muafiyeti sağlayarak ve zenginler üzerindeki tüketim vergilerini arttırarak bu etkiyi hafifletmeye çalıştı ancak bu ve diğer önlemler Güney İtalya ekonomisini batırmak gibi dolaylı bir etkiye sahipti.[70]

Gücüne rağmen İspanyol ordusu, yirmi beş yıllık çatışma boyunca sürekli arz sıkıntısına maruz kaldı. Her iki devlet de tükendi. Extremadura Ordusunun komutanı Portekiz’deki 1659 seferi için 3,000 quintales (138 ton) barut istediğinde İspanya Savaş Cuntası, yarımadada (donanma, kıyı garnizonları ve milisler ve ayrıyeten Katalonya, Extremadura ve Galiçya gibi savaşın üç önemli cephesi dahil) savunma için toplam ikmalin Fransa’ya karşı mücadelede harcanan çok fazla barut sebebiyle ancak 1427 quintales (66 ton) barut olduğunu hesapladı. Özellikle milisler ve yedek kuvvetler arasında kıtlıklar göze çarpıyordu. 1632’de Kastilya milislerindeki 44,000 askerin %70’i arkebüz kıtlığı nedeniyle “silahsızdı” (ateşli silahlar veya mızraklar yerine yalnızca kılıç veya benzeri silahlarla donanmıştı). Savaşın patlak vermesiyle bu durum hızla düzeldi, böylece 1636’ya kadar Kastilya’daki milislerin yalnızca %25’i yalnızca el silahlarıyla silahlandırılmıştı, %25’i mızrak ve kalan %50’si arkebüz ve tüfek taşıyordu. Ancak çatışmanın sonunda durum bir kez daha kötüleşti ve Kastilya kayıtlarında listelenen 465,000 milisten %87’den fazlası “silahsız” olarak sınıflandırıldı.[71]

Ekim 1647’de huzursuzluk hem Sicilya’da hem de Napoli’de isyanlara yol açtı, çabucak bastırılmasına rağmen İtalya’daki İspanyol yönetiminin zayıflığı ve yerel seçkinlerin Madrid’e yabancılaşmasını ortaya çıkardı.[72] 1650’de Milano valisi, güneydeki yaygın memnuniyetsizliğin yanı sıra güvenilebilecek İtalyan devletlerden sadece Parma Dükalığı olduğunu yazdı.[73]

  1. ^ Portekeiz, 1640 yılında İspanya’dan bağımsızlığını ilan ederek Portekiz Restorasyon Savaşı’nı başlattı. Portekizliler 1602’den beri Hollanda-Portekiz Savaşı ile meşgul olsalar da her iki devlet de İspanya’dan bağımsızlık almak için savaşırken 10 yıllık bir ateşkes için anlaştılar. Yine de, Portekizliler ile Amerika’daki savaş Hollanda Batı Hindistan Şirketi ve Hollanda Brezilyası ile savaş devam etti.
  2. ^ Fransız ordularının sayısı 1640’larda oldukça dalgalıydı, tarihçilerin tahminleri de bu dalgalanmalara göre değişmektedir. 1645-1648 civarında 218,000 ila 40,000 arasında değişiyor.[1] Ortalama olarak yaklaşık 100,000 askerin sahada olması muhtemeldir.[2]
  3. ^ İtalya, Portekiz ve Katalonya’daki mevcut toplamdır, Hollandalılarla savaşmakta olan Flandre ordusunun 90,000 askeri dahil değildir. [4]
  4. ^ Tarihçi Wilson savaşta öldürülen her bir askere karşılık üç askerin de hastalıktan öldüğünü tahmin ediyor.[5]
  5. ^ 288,000 ölü ve kayıp, iddiaya göre askere alınan tüm İspanyol birliklerinin %25 ila %30’u ediyor. Bazı belediyelerde rakamlar bulunmadığından kayıpların sayısı eksik olabilir.[7]
  6. ^ Dunkirk’te demirleyen gemiler tek bir sel gelgitinde Kuzey Denizi’ne girerek Orkney Adaları kadar kuzeye baskın yapmalarına izin verebilirdi ve bu limanın kapatılması yüzyıllardır bir İngiliz hedefiydi.[41]

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b Chartrand 2019, s. 33.
  2. ^ Chartrand 2019, s. 24.
  3. ^ Chartrand 2019, s. 34.
  4. ^ Clodfelter 2008, s. 39.
  5. ^ a b Wilson 2009, s. 791.
  6. ^ Ortiz 1970, s. 95.
  7. ^ Ortiz 1979, s. 95.
  8. ^ a b c Darby 2015, s. 66.
  9. ^ Parrott 2001, ss. 77-78.
  10. ^ Sutherland 1992, ss. 588-590.
  11. ^ Jensen 1985, ss. 451-470.
  12. ^ Wilson 2009, ss. 663-664.
  13. ^ a b Wilson 1976, s. 259.
  14. ^ Wilson 2009, s. 669.
  15. ^ Wilson 2009, s. 627.
  16. ^ Kamen 2002, s. 403.
  17. ^ a b c Van Nimwegen 2014, ss. 169-170.
  18. ^ Wilson 2009, ss. 314-316.
  19. ^ Hayden 1973, ss. 1-23.
  20. ^ Wedgwood 1938, ss. 385-386.
  21. ^ Riches 2012, ss. 125-126.
  22. ^ Knox 2017, ss. 182-183.
  23. ^ Lynch 1969, s. 42.
  24. ^ Mackay 1999, ss. 4-5.
  25. ^ Stradling 1979, s. 212.
  26. ^ Israel 1995, ss. 521-523.
  27. ^ Poot 2013, ss. 120-122.
  28. ^ Israel 1995, s. 70.
  29. ^ Israel 1995, s. 934.
  30. ^ Israel 1995, ss. 272-273.
  31. ^ Bely 2014, ss. 94-95.
  32. ^ Wilson 2009, s. 661.
  33. ^ Costa 2005, s. 4.
  34. ^ Kamen 2002, s. 402.
  35. ^ Van Gelderen 2002, s. 284.
  36. ^ Mitchell 2005, ss. 431-448.
  37. ^ Black 2002, s. 147.
  38. ^ Wilson 2009, ss. 666-668.
  39. ^ a b Paoletti 2007, ss. 27-28.
  40. ^ Wilson 2009, s. 747.
  41. ^ Bromley 1987, s. 233.
  42. ^ Inglis Jones 1994, ss. 59-64.
  43. ^ Inglis Jones 1994, ss. 9-12.
  44. ^ Parker 1972, ss. 221-224.
  45. ^ Schneid 2012, s. 69.
  46. ^ Inglis Jones 1994, ss. 296-300.
  47. ^ Black 1991, s. 16.
  48. ^ Quainton 1935, s. 268.
  49. ^ Hanlon 2016, s. 134.
  50. ^ Davenport & Paullin 1917, s. 50.
  51. ^ Serra 2008, ss. 82-84.
  52. ^ Maland 1966, s. 227.
  53. ^ Tucker 2011, s. 838.
  54. ^ Inglis Jones 1994, s. 307.
  55. ^ Durant & Durant 1963, s. 25.
  56. ^ Luard 1986, s. 50.
  57. ^ Stradling 1994, s. 27.
  58. ^ Levy 1983, s. 34.
  59. ^ Parrott 2001, ss. 77–78.
  60. ^ Parrott 2006, ss. 31-49.
  61. ^ Lynn 1994, s. 890.
  62. ^ Lynn 1994, s. 891.
  63. ^ Wilson 2009, s. 790.
  64. ^ Parrott 2001, s. 8.
  65. ^ Lynn 1994, s. 896-897.
  66. ^ Parrott 2001, ss. 548-551.
  67. ^ Stradling 1979, ss. 206-207.
  68. ^ Ekberg 1981, ss. 324-325.
  69. ^ Hanlon 2014, s. 116.
  70. ^ Hanlon 2016, ss. 119-120.
  71. ^ Lorraine White. "The Experience of Spain's Early Modern Soldiers: Combat, Welfare and Violence." War in History, January 2002, Vol. 9, No. 1 (January 2002), pp. 1-38. Pages 11-13.
  72. ^ Kamen 2002, s. 406.
  73. ^ Kamen 2002, s. 407.

Kaynaklar

değiştir