Abdülkadir Töre

Türk besteci

Seyyid Abdülkadir Töre

Seyyid Abdülkadir Töre
Doğum1873
Kaşgar, Doğu Türkistan
Ölüm1946 (73 yaşında)
Zonguldak
Başladığı yerTürkiye İstanbul
TarzlarDini müzik
Meslekler
  • Besteci
  • Müzisyen
  • Müzik öğretmeni
  • Musikî müfettişlliği
Çalgılar
  • Keman
  • Ney
İlişkili hareketlerUsul-i Talim-i Keman (1913-İlk Türk Müziği keman metodu kitabı)
Zekiye Hanım (e.1907)
Çocukları2
Abdülkadir Bey'in İstiklâl Marşı için önerdiği bestesi.

(Kaşgar, Doğu Türkistan, 1873 – Zonguldak 1946), Türk besteci.

Türk müziği alanında pek çok eser vermiş, İstanbul'da devletin ilk resmî müzik okulu Darülelhan'ın kurulmasında rol oynamış bir müzisyendir. Kendi evinde açtığı müzik okulunda çok sayıda öğrenci yetiştirmiş ve müzikoloji alanında özgün çalışmalar yapmıştır. İlk Türk Müziği keman metodunun yazarıdır.

Yaşamı

değiştir

1873 yılında Kaşgar’da dünyaya geldi. Babası, o yıllarda Doğu Türkistan’ı Çin istilasından kurtarmak için mücadeleye girişen Seyyid Yakup Han’ın yeğeni 'Hoca Seyyid Töre’dir.[1]

1878'te, beş yaşında iken, babası Hoca Töre’nin Yakup Han tarafından İstanbul'a elçi olarak gönderilmesi üzerine onunla birlikte İstanbul’a geldi. Babası, Doğu Türkistan’ın Osmanlı Devleti’ne bağlanması işlemlerini yürüttükten sonra ailesiyle birlikte Hindistan’a gitti; bu nedenle çocukluğu Hindistan’da geçen Seyyid Abdülkadir, ilkokul öğrenimini orada tamamladı.[2] Babasının Hindistan’daki görevi devam ederken ülkenin iklim şartlarına uyum gösteremedikleri için aile İstanbul’a dönünce orta öğrenimini Yusufpaşa Rüştiyesi ile Davutpaşa İdâdisi’nde tamamladı. Müzik çalışmalarına 12 yaşında İsmail Efendi ve Kanuni Halit Bey'den ders alarak başladı. Lise öğreniminin ardından Mülkiye Mektebi’ne devam etti ancak bitiremeden okuldan ayrıldı. Hariciye Nezareti Mektubi Kalemi’nde başlayan memuriyet yaşamını uzun yıllar sürdürdü, aynı yerden emekli oldu.

Memuriyet yaşamının yanı sıra müzisyenliği de sürdüren Abdülkadir Bey, Tatyos Efendi'den keman, Kirkor Efendi'den de ney çalmasını öğrendi. Batı müziği ve batı tekniği ile keman çalmayı Albert Braun’dan öğrendi. Hariciye Nezareti’nde çalışmakta olan Hacı Nafiz Bey’den pek çok durak ve ilâhi öğrenerek dini mûsiki repertuvarını genişletti.[2] Özellikle dinî müzik açısından değerli ve nadide eserleri içeren zengin bir nota koleksiyonu oluşturdu.[2] Müziğin yanı sıra tasavvuf konusunda bilgisini derinleştirdi. 1913 yılında “Usul-i Talim-i Keman” adlı bir kitap yazdı. Bu eser, Türk müziği alanındaki ilk keman metodudur. Kitap, 1921’de "Türk Musikisi Keman Metodu" adıyla yayımlandı.

1914 yılında Darülbedayi açılınca kurumun bünyesindeki “İlmi Heyet”’te çalıştı, ders verdi. Darüşşafaka Lisesi’nde müzik öğretmenliği yaptı. İstanbul’da orta dereceli okullarda “musikî müfettişliği” yaptı. Müzik eğitimi konusunda Maarif Nezareti’ne sunduğu bir rapor sayesinde İstanbul’da devletin ilk resmî müzik okulu olan Darülelhan’ın kurulmasını sağladı, bu kurumda kendisi de görev yaptı.

1918 yılında Cerrahpaşa’daki evinde “Gülşeni” adlı bir müzik okulu açtı, dokuz yıl boyunca bu okulda pek çok öğrenci yetiştirdi.. Besteci olarak çok sayıda eser verdi. En tanınmış besteler arasında şu eserler yer alır: “Bir peri simâyı gördüm dilfikâr oldum yine” (hüseyni şarkı, ağır aksak), “Ettiklerinin hangi birini yâd edeyim ben” (şevkefza şarkı, senginsemai).[3]

Yaşamı oyunca müzikoloji ile ilgilendi. 68 yaşında iken Türk müziğinin tonal sistemini fiziksel ve matematiksel olarak açıklamaya çalışan, batı müziği ile karşılaştırmalar yapan bir nazariyat kitabı yazdı ancak yayımlamadı.

1907 yılında Zekiye Hanım ile evlenip bir oğlan ve bir kız çocuk sahibi olan sanatçının oğlu küçük yaşta ölmüş; kızı müzisyen olarak yetişmiştir. Damadı Mazhar Tabur’un Zonguldak Maden Tetkik Okulu müdürü olduğu sırada gittiği Zonguldak’ta[2] 27 Ağustos 1946 günü öldü. Eyüpsultan'da aile mezarlığına defnedildi.

Kaynakça

değiştir