Terör yönetimi teorisi

toplumsal ve evrimsel psikoloji teorisi

Terör yönetimi teorisi; 1980’lerde Sheldon Solomon ve arkadaşları tarafından geliştirilen psikoloji kuramıdır. Solomon, bu kuramı geliştirirken Ernest Becker’in The Denial of Death (Ölümün İnkârı, 1973) adlı eserinden ve Sigmund Freud’un ölümü hatırlatan her şeyin insanlarda çeşitli mistik inançları canlandırdığı düşüncesinden esinlenmiştir.[1]

Terör Yönetimi Kuramı üzerine Sheldon Solomon ve arkadaşlarının yazdığı In the wake of 9/11: The Psychology of Terror' adlı kitabın kapağı

Terör Yönetimi Kuramı’na göre, insanın ölümlü olduğu düşüncesi her bir bireye varoluşsal bir kaygı vermektedir. Kültür, insanların yaşamına anlam, düzen ve süreklilik sağlayarak bu varoluşsal kaygıyı azaltmaktadır. Kişi, kültürel değerlere bağlandıkça ve yaşamını bu değerlere bağlı olarak ortaya çıkan normlara göre düzenledikçe kendini güvende hisseder. Bağlı olduğu kültürel değerlerin ve normların doğruluğuna ve haklılığına inanan bireyler, yaşamlarını anlamlı bulmaya başlarlar. Çevrelerindeki diğer insanların da aynı değerleri ve normları benimsemesi, bireylerin kendine güvenini ve yaşamlarının anlamlılığına olan inançlarını arttırır.[2] Çevrelerindeki diğer insanların kendilerininkinden farklı inançlara sahip olması ise yaşamın anlamlı olduğu düşüncesini tehdit ederek bireylerin kendilerine güvenlerini düşürür. Bireyler, bu olumsuz duygudan kurtulmak için farklı yollar izlerler: Diğerlerinin inançlarını ve düşüncelerini reddedebilirler; bu inançları ve inançların sahiplerini küçümseyebilirler; ya da bu farklı inanç sahiplerini kendi inançlarına çekmeye çalışabilirler.[3]

Araştırmalar, kendilerine ölümlü oldukları hatırlatılan bireylerin kültürel dünya görüşlerine daha sıkı bağlandıklarını göstermiştir. Büyük travmalar (11 Eylül saldırıları gibi) yaşayan bireylerin ve toplulukların gelenekleri, kurulu düzeni, otoriter dünya görüşünü savunan liderlerden etkilenmeye daha eğilimli oldukları; dış tehdit potansiyeline karşı aşırı duyarlı oldukları ve kendilerini tehdit ettiğini düşündükleri unsurlara karşı verdikleri tepkilerin aşırı düşmanca olduğu ortaya konmuştur.

11 Eylül saldırıları ve ardından Amerika Birleşik Devletleri'nde George W. Bush’un, İngiltere’de Tony Blair’in ve Avustralya’da John Howard’ın yeniden başkan seçilmesi, Terör Yönetimi Kuramı’nın medyanın dikkatini çekmesine yol açmıştır.

Bu teoriye getirilen başlıca eleştiri, üniversite öğrencilerinden veri toplanarak yapılan yaklaşık yüz elli küçük ölçekli çalışmanın sonuçlarına bağlı olarak geliştirilmiş olmasıdır. Bu çalışmalarda katılımcılar kendilerinin ölümlü oldukları üzerinde düşünmeye yönlendirilmiş, daha sonra dünya görüşlerini ve kendilerine güvenlerini korumalarını sağladığı varsayılan çeşitli inanç ve davranışlarındaki değişim gözlenerek ölçülmüştür. Sonuçlar, bir gün ölecekleri kendilerine hatırlatılan bireylerde özgüven kaybı ve kendi dünya görüşlerine bağlılıkta artış olduğunu göstermiştir. Ancak, bu değişimin öne sürüldüğü gibi bilinçaltı ölüm korkusunun dışavurumu olduğu henüz gösterilebilmiş değildir.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/18959/mod_resource/content/0/12%20terör%20yönetimi%20kuramı.pdf 13 Haziran 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. [yalın URL]
  2. ^ İbrahim Sani MERT. "TERÖR YÖNETİMİ KURAMI VE CESARET: KAVRAMSAL BİR TARTIŞMA". s. 63.  44. harf sırasında bulunan |başlık= parametresi line feed character içeriyor (yardım)
  3. ^ https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16938037/ 22 Ağustos 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. [yalın URL]