Tartışma:Can Atalay

Son yorum: Nanahuatl tarafından 1 ay önce İlk cümle başlığına

Tutuklanma sebepleri hakkında

değiştir

Tutuklanmasının net sebepleri hakkında ekleme yapabilirsek iyi olur. Cahilipedya (mesaj) 13.04, 25 Mayıs 2023 (UTC)Yanıtla

Hakkında mahkumiyet kararı verilen milletvekili seçilemez. 176.234.222.169 16.07, 10 Kasım 2023 (UTC)Yanıtla
Hakkında mahkumiyet kararı yokken milletvekili seçildi zaten.
@Cahilipedya 2023 Türkiye anayasal krizi maddesine bakınız. 𝔗𝔞𝔯𝔞𝔫𝔱𝔞𝔅𝔞𝔟𝔲 (mesaj/eposta) 17.39, 10 Kasım 2023 (UTC)Yanıtla
@176.234.222.169, Seçilemeseydi aday olmasına izin verilmezdi ki. (Anyasaya aykırı olarak üçüncü kez cumhurbaşkanı olabiliyorsa biri, mahkûm olan biri de milletvekili olabilir.) ~ Sare Eltimur (mesaj) 18.40, 10 Kasım 2023 (UTC)Yanıtla

Milletvekilliği

değiştir

Anayasal düzenin işletildiği Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Dolayısıyla hukuk devletinde Anayasa Mahkemesi kararları esastır. Binaenaleyh bu mahkemeye göre Can Atalay hâlen milletvekilidir. Onun milletvekilliği hiç düşmemiştir. TBMM Başkanlığının siyasi talimatlarla yapmış olduğu eylem Anayasa Mahkemesi'nin 1 Ağustos 2024 tarihinde yayınlanan kararına göre yok hükmündedir. Mîskînî (mesaj) 12.17, 18 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla

Sayın @Mîskînî, bir kişinin vekilliği seçilmesi ile değil, milletvekili yemini etmesi ile başlar. Bu nedenle Sayın Atalay vekil seçilmiştir, Anayasa mahkemeside tutuklu bulunması ile ilgili hak ihlali ve yargıtayın kararını yok hükmünde olarak karar vermiş ve resmi gazetede bu karar yayınlanmmıştır, ancak kişi yemin etmediği için vekililliği başlamamıştır. Lütfen konu üzerinde fikir birliği olmadan değişikliği geri almayınız. Saygılarımla, Zafer (mesaj - e-posta) 14.24, 22 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla
Sayın @Mîskînî, öncelikle lütfen mesaj sayfasına yazmak yerine tartışma sayfasını kullanınız. Konu hakkında diğer kullanıcılarının da fikirlerini belirtmesi için sayfaya katkı veren bazı kullanıcıların ve hizmetlilerin seslenelim. @Henrymorgan92, MRTFR55, Spanshow, Mexy1864, Uncitoyen, Basak, LostMyMind, Dr. Coal, Beşiktaşlı48, Adulors, Necatorina, Anerka, Superyetkin, Yabancı, ToprakM, Vincent Vega, Seksen iki yüz kırk beş, Doğu Saygılarımla, Zafer (mesaj - e-posta) 15.31, 22 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla
Şimdilik sadece şunu not düşmekle yetineyim, Türkiye'de milletvekili sıfatı seçimle kazanılır. Yemin etmek sadece göreve başlamak için gereklidir, sıfatı kazanmanın böyle bir şartı yoktur. --Yabancım 16.25, 22 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla
Her ne kadar Anayasa Mahkemesi, yok hükmünde kararı verse de Türkiye Büyük Millet Meclisi web sitesinde de belirtildiği üzere Can Atalay'ın milletvekilliği sona ermiş olup milletvekili özlük hakları ile kendisine tahsis edilen danışmanlar ile makam odası elinden alınmıştır. Özlük haklarının ve kendisine tahsis edilen danışmanlar ile makam odasının iade edilebilmesi için Anayasa Mahkemesi kararının Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda okunması gerekmektedir. Karar okutulduğu zaman milletvekilliği resmen ve tamamen iade edilmiş olacaktır. Bu yüzden Can Atalay maddesinde bulunan bilgi kutusunda "Görevde" ibaresinin kaldırılması ve mümkünse aynı yere bkz. olarak 2023-2024 Türkiye anayasa krizi maddesinin bağlantısının eklenmesi kanaatimce daha uygun olacaktır.
Saygılarımla, Mexy1864 (mesaj) 17.23, 23 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla
Kullanıcı:Mîskînî'ye verdiğim yanıtı alıntılamakla yetiniyorum:
"Milletvekili sıfatını kazanmak ile milletvekilliği görevine başlamak farklı şeyler. Milletvekilli sıfatı, il seçim kurulunun kişinin seçildiğine dair tutanağı düzenlemesiyle kazanılıyor. Milletvekilliği görevi ise Genel Kurulda ant içerek başlıyor. Bu sebeple TBMM'de ant içmeyenler milletvekilliğinin getirdiği haklardan yararlanamıyor. Çünkü göreve başlamış olmuyorlar." Henrymorgan92 (mesaj) 18.28, 23 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla
Kararlarının uygulanması anayasal zorunluluk olan Anayasa Mahkemesinin verdiği karar doğrultusunda geçerli ve hukuki anlamda Sayın Şerafettin Can Atalay hâlen milletvekilidir velev ki TBMM Başkanlığı bunu tanımasa dahi. Bir hukuk devletinde biz andiklopedistler olarak şunun kararını vereceğiz; hukuk kuralını ve kararlarını mı esas alacağız yoksa yürütmenin yasamaya rağmen verdiģi kararları mı? Hukuku esas alacaksak Atalay hâlen milletvekilidir ve görevdedir. Nitekin Anayasa Mahkemesi'nin 22.02.2024 tarihli 01.08.2024 Resmi Gazete Yayımlı kararında Atalay'ın tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde ve sarihen milletvekili olduğu, mecliste okunan yargıtay yazısının hukuki değerden yoksun olduğu ve bu fiili durumun (de facto) yani yok hükmünde olduğu vurgulanmaktadır. Yaptığım değişiklere binaen yazmış olduğum gerekçelere "siyasi ve taraflı" diyen sevgili vikipedistlere şunu sormak isterim; Anayasa Mahkemesi kararını ikrar etmek ve maddedye bunu eklemek ne zamandan beri taraftarlık ve siyasilik oldu? Şunu da ilave edeyim Anayasa Mahkemesi bu kararıyla taraflı mı oluyor. Herkesin hukuka saygılı olmasını öneriyor sevgili bilgi aşığı, hakikat aşığı vikipedistlere saygılar sunuyorum. Mîskînî (mesaj) 00.15, 24 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla
Sayın @Mîskînî,
Öncelikle yanlış anlaşılmasını istemem. Ben Anayasa Mahkemesi kararını destekliyor ve TBMM'de görevde olması gerekirken tutuklu bulundurulan milletvekilimizin bir an önce görevine iade edilmesini temenni ediyorum. Ancak bahsettiğim gibi Anayasa Mahkemesinin bu kararı henüz TBMM Başkanlığı tarafından uygulanmadığı için "Görevde" yazısının yanlış bilgi yaymamak açısından henüz eklenmemesini ve o yazı yerine Bkz. olarak 2023-2024 Türkiye anayasa krizi maddesinin bağlantısının verilmesini daha doğru buluyorum.
Ayrıca @Henrymorgan92'ın verdiği cevabı ben de destekliyorum. Milletvekilliği, genel seçim sonucunda mazbata ile alınan bir ünvandır (25 Mayıs 2023'te alındı) ve bu milletvekillerinin göreve başlamaları için TBMM'de yemin etmeleri gerekmektedir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararı ile düşürülen milletvekilliği ünvanının AYM tarafından de facto (yok hükmünde) kararı ile iade edilmesi de göz önünde bulundurularak Can Atalay milletvekilidir ancak tutukluluğu sebebiyle yemin edemediği için görevde değil diyebiliriz.
Bu konuda görüş ayrılığı yaşanabilmektedir, çünkü her ne kadar hukuku alakadar eden bir konu olsa da siyaset de bunun içine girince çok karmaşık bir hâl alıyor. Bu yüzden herkesin fikrine saygı duyuyorum. Ancak kanaatimce "Görevde" yazısının kaldırılmasını ve o yazı yerine Bkz. olarak 2023-2024 Türkiye anayasa krizi maddesinin bağlantısının verilmesini daha doğru buluyorum. Şablon olarak da varsa görüş ayrılığı ile ilgili bir uyarı, yoksa yeni olaylarla ilgili bir madde uyarısı eklenebilir, ancak eklenmesinin doğru olup olmadığı konusunda emin olamadığımdan şablon meselesini özellikle bir devriye olarak @Zafer'e ve sizlere sorarak görüşünü almak isterim.
Saygılarımla, Mexy1864 (mesaj) 06.25, 24 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla
benim kanaatim bellidir ve hukuktan yanadır. Anayasa Mahkemesi, TBMM Başkanlığın ve Yargıtay'ın yapmış olduğu yetki gaspını ikrar etmektedir ve bir hukuk devletinde kararları ne olursa olsun bağımsız mahkemeler verir ki bu mahkeme Yüce Divan sıfatıyla Cumhurbaşkanı dahil çeşitli üst düzey yöneticileri de yargılama salahiyetine sahiptir. İmdi bu yüce mahkeme "Can Atalay milletvekilidir ve O'nun milletvekilliği hiç düşmedi" demektedir. Burada bir pürüz var ise o da yemin konusudur, yemin ise hukuksuz tutukluluğu sebebiyle gerçekleşmektedir. Binaenaleyh Atalay yemin etmiş sayılmalıdır. Zira tutukluluğu hukuksuzdur. Tarihe not düşülmesi anlamında bunu ifade ediyorum. Umarım adalete inanan vikipedistler beni anlar. Ancak burada şunu ifade etmek gerekir ki görüşümde tek kalsam da bu görüşümün haksızlığını göstermez zira hukuk ve bilim oya (reye) vurulmaz. Saygılar sunuyorum. Mîskînî (mesaj) 23.30, 24 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla

İlk cümle

değiştir

Birçok biyografi maddesi yazmış biri olarak şu şekilde düzenleme yapmayı uygun görüyor ve burada da aynı şekilde yapılmasını öneriyorum:

Kişinin adı, doğum yeri, doğum tarihi bilgisinden sonra kişinin akademik, siyasi unvanları, hali hazırdaki veya geçmişteki bir görevi, görev yerleri, siyasi partisi gibi bilgilere girmeden şu örneklerdeki gibi sadece meslek bilgisi ile düzenlemeyi tercih ediyorum:

  • Ali Veli (d. 1965, Ankara), tıp doktoru, sağlık yöneticisi siyasetçi.
  • Ahmet Mehmet (d. 1895, İstanbul), siyasetçi ve din adamı.

Kişi, hali hazırda milletvekilili ise veya milletvekilliği yapmış ise bu ilk cümleden sonraki giriş bölümünde hangi seçimde nereden milletvekili seçilmiş gib bilgileri veriyorum. Örneğin:

  • 2023 Türkiye genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Ankara'dan milletvekili seçilmiştir.
  • IV. Dönem Cebelibereket milletvekilidir.

Ansiklopedik düzen için böylesinin daha uygun olduğu konusunda bilmiyorum, bilmem bana katılır mısınız?

Can Atalay için de bence ad ve doğum yeri-doğum tarihinden sonra şu şekilde yazılması, ardından giriş bölümü içinde 2023 seçimlerinde Hatay milletvekili seçildiği bilgisinin ve süreçle ilgili diğer detayların verilmesi uygun:

Şerafettin Can Atalay (d. 24 Mart 1976, İstanbul), aktivist, siyasetçi.

Bu şekilde yazmak (ilk cümlede "Hatay milletvekili" diye yazmamak) siyasi bir tercihten, Can Atalay'ın milletvekili seçildiğini inkâr etmekten falan değil. Örneğin bir akademisyen için sadece "tarihçi, akademisyen." diye yazıyor, hangi tarihten itibaren hangi üniversitede görev yapmaktadır, akademik ünvanı nedir gibi bilgileri aşağıdaki giriş bölümünde açıklıyoruz. Burayı da aynı şekilde, farklı siyasi bir anlam yüklemeden, ansiklopedik bir düzen açısından uygun olan şekilde yazmaya odaklanmak lazım. Çünkü burası bir anskilopedi. Bilmem katılır mısınız, @Mîskînî Mîskînî 13.23, 21 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla

Millet kısmını çıkarıyorsunuz yani... Nanahuatl? 00.24, 24 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla
Son zamanlarda oluşturduğum maddelerde milliyeti ile ilgili ifadeye de ilk cümlede yer vermemeye başladım, @Nanahutal. Türk mü Kürt mü, Fars mı, Arap mı Fars mı, Arnavut mu diye tartışma konusu yapılması, geri alma savaşı söz konusu olacağı öngörüsünden aşağıda geniş geniş açıklamak üzere ("annesi Türk, babası Kürt "vs. diye) ilk cümlede sadece mesleğini, ya da tanınmasına neden olan neyse onu yazıyorum.
Başak (mesaj) 07.36, 24 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla
Bu sorun yalnızca Türklerle ilgili kişilerde oluyor sanırım. Alman biri için kimse boş bırakmıyor, Amerikalı için etnik kökeni ne ise hiç bahsedilmeden Amerikalı yazılıyor. Türk yazmaya çekinmemek lazım, Türk ise Türk'tür. İlla etnik olarak Türk olması gerekmiyor. Pasaportunda Türkiye Cumhuriyeti yazıyor ama Türk yazamıyoruz buraya. Mesela Albert Gabriel maddesinde Fransız diye yazmışsınız direkt. Nanahuatl? 23.40, 24 Ağustos 2024 (UTC)Yanıtla
"Can Atalay" sayfasına geri dön.