Sinema felsefesi
Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. (Temmuz 2024) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Sinema felsefesi veya alternatif olarak film felsefesi, estetiğin ana odağına sinemayı koyan bir dalıdır. Sinema felsefesi genellikle sinema kuramı ve sinema çalışmaları ile öne çıkar.
Tarihi
değiştirSinema ile ilgili ilk felsefi soruşturmayı yapan kişi Hugo Münsterberg'tir. Sessiz sinema döneminde, onu tiyatrodan ayıranın ne olduğu konusunda kafa yordu. Yakın çekim, geri dönüş ve düzenlemenin sinemanın doğasında olduğu kanaatine vardı.
Filmlerde görüntü ile sesin senkronize edildiği dönemin başlamasıyla Rudolf Arnheim, önceki filmlerin daha üstün olduğunu savundu. Ona göre, sinema yalnızca hareket eden bedenlerin izleneceği benzersiz bir sanat formu olmaktan çıkmıştı. Ses ve görüntünün aynı anda takip edilmesini zorunlu hale getiren bir sanata dönüşmüştü.
Arnheim'in tersine André Bazin, filmlerde ses olup olmamasının çok da önemli olmadığını savundu. Filmin fotoğrafla olan temel ilişkisinin onun gerçekçi bir yönünün olduğunu düşünüyordu. Filmin gerçek dünyayı yakalama yeteneğinin olduğunu vurguladı. Walking Life filminde Bazin'in kuramı işlenmiştir. Filmde karakter, her anın Tanrı'nın bir yönünü yakadığını söyler.
Noël Carroll ise daha önce yapılan film veya sinema tanımlarının meselenin doğasını oldukça daralttığını ve bir film türünden filmlerin veya sinemanın tamamını yorumladıklarını savunmuştur.
Bazin'in gerçekçi kuramı Caroll'un itirazına rağmen filozoflarca kabul görmüştür. Filmin gerçekliği yansıttığını savunan şeffaflık tezi ise Kendall Walton tarafından dillendirilmiştir.