Siberpunk

fütüristik bir ortamda geçen postmodern bilimkurgu türü

Siberpunk ya da siber çılgınlık, "yüksek teknoloji, düşük yaşam"[1] şeklinde özetlenen bir dünya şekli çizen bilimkurgu alt türü. Siberpunk, bilim ve teknolojinin çok ilerlediği ancak insanların büyük kısmının yaşam kalitesinin çok düşük olduğu, bozulduğu veya toplumsal düzenin radikal bir şekilde değiştiği bir dünya tasavvurudur.[2]

Şibuya, Japonya. William Gibson: "modern Japonya basitçe siberpunk idi" diyerek Japonya'nın bu türe etkisi olduğunu söylemiştir.

Siberpunk, yapay zeka ve sibernetik gibi fütüristik teknoloji ve bilimsel başarıları toplumsal çöküş veya kültürel çürüme ile yan yana getiren, "alçak yaşam ve yüksek teknolojinin birleşimine" odaklanan distopik bilimkurgu türüdür. Türün temelini Yeni Dalga bilimkurgu; yani Philip K. Dick, Michael Moorcock, Roger Zelazny, John Brunner, J. G. Ballard, Philip José Farmer ve Harlan Ellison gibi yazarların 1960'lar ve 1970'lerde uyuşturucu kültürü, cinsel devrim ve teknolojinin etkisini inceledikleri ama ütopik bilimkurgudan kaçındıkları akım atmıştır.

Çizgi romanlar, 1977 yılında basılmaya başlanan Yargıç Dredd ile siberpunk temasını ilk ele alan medyumlardan biri oldular William Gibson'ın 1984'te piyasaya sürülen Neuromancer romanı, siberpunk için bir mihenk taşı oldu ve türü küresel bir üne kavuşturdu. Punk kültürü ve erken hacker kültüründen etkilenen Gibson, siberpunk'ın ele aldığı konuları tanımlamış oldu. Bruce Sterling ve Rudy Rucker diğer etkili siberpunk yazarları arasındaydı. Japon siberpunk isimli alt tür 1982'de Katsuhiro Otomo'nun manga serisi Akira'nın piyasaya sürülmesiyle ortaya çıktı ve 1988'deki anime uyarlaması (yine Otomo tarafından yönetildi) daha sonra bu alt türü popüler hale getirdi.

Transhümanizm, siberpunk türünden çıkmış eserlerin arkasındaki temel felsefedir. Transhümanizm, insan vücudunun sınırlarının ileri teknolojiyle geliştirilebileceğini savunan hem sosyal hem felsefi bir harekettir. Temel olarak, transhümanistler teknoloji yoluyla insan doğamızın ötesine geçilmesi gerektiğini savunuyorlar. İnsanların herhangi biyolojik bir özelliğini geliştiren veya ömrünü uzatan her teknoloji, transhümanist ilerlemenin bir parçasıdır. Siberpunk dalında eser veren transhümanist yazarlar, ortaya çıkabilecek teknolojileri tahmin eder ve insan toplumu üzerinde yaratacağı etkileri anlatırlar. Ghost in the Shell, Cowboy Bebop, Terminatör, Westworld ve Person of Interest spesifik olarak transhümanizmin etkilerini işleyen eserlerdir.

Siberpunk türündeki ilk filmlerin arasında, Philip K. Dick'in Android'ler Elektrikli Koyun Düşler mi? adlı romanından uyarlanan Ridley Scott'ın 1982 yapımı Blade Runner'ı yer alır. İlk siberpunk televizyon dizisi, 1987 yılında gerçekleşen televizyon hack olayı Max Headroom ile aynı ada sahip ABC serisiydi. Her ikisi de William Gibson'ın kısa öykülerinden uyarlanan Johnny Mnemonic (1995) ve New Rose Hotel (1998), ticari ve eleştirel açıdan olarak başarısız olurken, Matrix üçlemesi (1999–2003) ve Yargıç Dredd (1995) en başarılı siberpunk filmlerinden bazılarıydı.

Modern siberpunk eserleri arasında 1995 filmi Dredd'in remake'i (2012), 1982 filminin devamı olan Blade Runner 2049 (2017), Upgrade (2018), Gunnm adlı manganın uyarlaması Alita: Savaş Meleği (2019) gibi filmler vardır. Richard K. Morgan'ın aynı adlı romanından uyarlanan 2018 yapımı dizisi Altered Carbon türün televizyonlardaki örneklerindendir. 1997 rol yapma video oyunu Final Fantasy VII'nin 2020 yapımı remake sürümü Final Fantasy VII Remake ve Mike Pondsmith'in 1988 masa üstü rol yapma oyunu Cyberpunk'tan uyarlanan Cyberpunk 2077 de siberpunk video oyunlarına örnektir.

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Ketterer, David (1992). Canadian Science Fiction and Fantasy. Indiana University Press. s. 141. ISBN 0-253-33122-6. 23 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2016. 
  2. ^ Hassler, Donald M. (2008). New Boundaries in Political Science Fiction. University of South Carolina Press. ss. 75-76. ISBN 1-57003-736-1.