Lazar Hrebelyanoviç

Sırp prens

Lazar Hrebelyanoviç (SırpçaСтефан Лазар Хребељановић Stefan Lazar Hrebeljanović, 1329 – 28 Haziran 1389), Osmanlılarla yaptığı I. Kosova Savaşı sırasında yaşamını kaybeden Sırp prensidir. Lazar, Sırp kültüründe çok önemli bir rol oynamaktadır. Sırp Ortodoks kilisesi tarafından aziz mertebesine ulaşmış sayılır.

Lazar Hrebeljanović

Lazar 1329 yılında Kosova yakınında Prilepak'ta doğdu. Babası Sırp Kralı IV. Stefan Dušan'ın hizmetinde çalışmış olan Pribak Hrebelyanoviç'ti. Küçük Lazar Prizren’de Çar Duşan’ın sarayında eğitim gördü. Lakin, Stefan Dušan'ın ölümünden sonra yerine geçen Kral V. Stefan Uros güçsüz bir liderdi. Sırbistan'ın yönetimi prenslerin (knez) ve soylu ailelerin eline geçti. İmparatorluk unvanına rağmen, Uroş zayıf ve etkisiz bir liderdi ve yerel soyluların merkezi otoriteyi koruyabilme pahasına güç ve nüfuz kazanmalarına izin verdi. Delikanlı çağına gelen Lazar, Duşan’ın halefi Çar V. Stefan Uroş tarafından ‘knez’ olarak atandı. Lazar, 1370'lerin başında Prizren'den ayrıldı ve kendisini kuzey Sırbistan'da, Kruşevca (Alacahisar) civarında otoritesini sağlamlaştırmaya adadı. 1370 yılında Lazar Sırbistan'ın Alacahisar bölgesinde gücünü yoğunlaştırarak Sırbistan'ın en güçlü prensi (knez) hâline geldi. Sırp kraliyet hanedanından Vratko Nemanjic'in kızı Milica'yla evlenerek hanedanla akraba oldu. Stefan Uroş'un bir ‘vasalı’ olmasına rağmen, 1371'de imparatorluk ordusunun büyük bir kısmının Osmanlı ordusu tarafından yok edildiği Çirmen Muharebesi'ne katılmayı reddetti. Kısa süre sonra Kral V. Stefan Uroş öldü. V. Stefan, Nemanjic hükümdarlarının sonuncusuydu. Diplomasi, askerî harekât ve aile ittifaklarının

Hilandar Manastırı duvarlarına işlenmiş aile arması (14. yy)
Prens Lazar'ın kraliyet armasının bir çizimi

birleşimiyle, Lazar, ortaya çıkan güç boşluğu sonrası Osmanlı'nın hükmünü reddedebilen en güçlü Sırp asilzadesi oldu. Milica Nemanjic ile evlenerek hanedanın meşruiyetini elde etti ve basit bir knez olmasına rağmen, yine de imparatorluğun ‘Stefan’ ve “hükümdar” unvanlarını kullandı. Aynı zamanda, Bosnalı Ban Tvrtko’nun kendisini “Sırpların ve Bosna’nın Kralı, Stefan’ı olarak ilan etmesine de pek aldırış etmedi. Bu şekilde Lazar, merkezi otoritenin eski gücünü asla canlandırmayı başaramayacak Tvrtko’ya yalnızca göstermelik bir unvan verirken asıl fiili gücü elinde tutabildi. Lazar’ın topraklarındaki ilk Osmanlı hareketi, Lazar’ın tebaalarından ikisi olan Vitomir ve Tsrep’in Paraçin yakınlarındaki Dubrovnik Muharebesi’nde Türkleri mağlup ettiği 1381 yılına dayanır. Bundan sonra, 1386’ya kadar Lazar ile Türkler arasında herhangi bir düşmanlık olduğuna dair bir tarihsel kayıt yoktur. Lazar, Bosna Kralı Ban Tvrtko da dahil olmak üzere diğer Sırp soylularını kontrolü altına aldı ve 1386’da Murat’ın komutanlarından Kara Timurtaş Paşa’yı Ploşnik Muharebesi'nde yenerek Osmanlıları güneye, Niş’e çekilmeye zorladı. 1380 yılı civarında Lazar, Ravanitsa Manastırı'nı ve 1388 yılı civarında Lubostinya Manastırı'nı kurdu. 1387’de, Osmanlı İmparatorluğu’nun işgalci güçlerini karşılamak için, krallığındaki her şövalyenin yer aldığı büyük bir ordu topladı. İki büyük güç, nihayet 1389 yılında I. Kosova Muharebesi'nde bir araya geldi ve Knez Lazar, Sırbistan’ın seçkin zümresine dahil kimselerle birlikte bu savaşta can verenlerden oldu.

Kosova Laneti:
 
Gazimestan Anıtı

"Sırp doğmuş bulunup ve Sırp olup
Sırp kanı ve mirasını taşıyıp,
Kosova Savaşı'na iştirak etmemiş olanlar,
Gönüllerinin arzuladığı nesillere asla sahip olamasınlar,
Ne oğul ne de kız!
Ellerinin ektiği hiçbir şey büyümesin,
Ne koyu şarap ne de beyaz buğday!
Ve çağlar boyunca lanetlensin onlar!"

– Lazar, ilk kez 1815'te yayınlanan bir şiirinde Kosova Savaşı'nda Türklere karşı silahlanmayanlara lanet ediyor.[1]

Efsaneye göre, Lazar savaştan önceki gece Tanrı’nın bir meleği tarafından ziyaret edilir ve kendisine dünyevi veya semavi bir krallık arasında seçim yapması gerektiği söylenir; Kosova savaşında yapılacak bu seçim ya barışçıl bir teslimiyetle ya da kanlı bir yenilgi ile sonuçlanacaktı.[2]

“…Peygamber İlyas daha sonra Lazar’a gri bir şahin görünümünde göründü, Validetullah’tan gelen ve dünyevi bir krallığı elinde tutmakla, cennetin krallığına girmek arasında seçim yapmasını söyleyen bir mektup taşıyordu…”[3]
 
Rahibe Jefimija'nın Prens Lazar'a Övgü'sü, Lazar'ın naaşını örten ipek kefen üzerine yaldızlı bir iplikle işlenmiştir.

Destanlara göre Lazar, ebedi, göksel krallığı seçti ve sonuç olarak savaş alanında yenildi.[4] (“Çürüyen dünyevi krallıktır, ama sonsuza dek sürecek olan semavi krallıktır.” – Sırpça: “Земаљско је за малена царство, а Небеско увијек и ка!”) Askerlerine “Sonsuza kadar yaşamak için Mesih’le birlikte ölürüz” der. Kosova meydanındaki bu antlaşma, Sırp halkının Tanrı ile yaptığı ve şehitlerin kanıyla mühürlediği bir kavuşmadır. Kosova'da Sırplar ruhlarıyla semavi krallığa yerleşmeyi seçtiler. O zamandan beri, bu antlaşmaya sadık olan tüm Sırplar, Tanrı'nın Yeni antlaşmasının ulusu, Sırbistan ise Tanrı'nın Yeni Kudüs'ün bir parçası olmuştur. Bu yüzdendir ki bazen Sırplar kendilerine ‘cennetin vatandaşları’ (“Небески народ”) derler.[5]

Sonrasında Ljubostinja Manastırı'nda rahibe olan, Keşişe Jefimija (Uglješa Mrnjavčević'in eski eşi) Orta Çağ Sırp edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan "Prens Lazar'a Övgü" eserini yarattı.[6]

Lazar'ın Mirası

değiştir
 
Kruşevats’daki Lazar Hrebelyanoviç anıtı
 
Kalıntılarının muhafaza edildiği kabirVrdnik-Ravanitsa Manastırı, Vrdnik

Lazar'ın ölümünün ardından dul kalan eşi Sırbistan'ın kontrolünü ele geçirdi. Askeri ve ekonomik gücü kalmadığı için, I. Murad'ın halefine, Lazar'ın kızını kendisine eş olarak almış olan şehzade Bayezid'e tabii kalacağına söz verdi. Bu sırada Milika, kalan birkaç siyasi rakibiyle uğraştığı iç meselelere döndü. Lazar'ın o dönemde gündemde kalmasına ve ardından damadı Vuk Brankoviç'in yenilgiden sorumlu hain olarak gösterilmesine yol açan şey, sarayında yazdığı epik şiirler aracılığıyla yaptığı propaganda kampanyasıydı.

Sırp Ortodoks Kilisesi, Lazar'ı Aziz Lazar olarak kanonize etti. Yortusu 28 Haziran'da kutlanır (Vidovdan). Dünyanın dört bir yanında kasaba ve köyler (Örneğin, Lazarevac), küçük Sırp Ortodoks şapelleri ve misyonları onun adına kurulmuştur. Naaşı, inananlara göre şifa mucizelerinin yaşandığı Ravanitsa Manastırı'nda korunuyor.

Lazar, 1353 civarında eşi Milica ile evlenmiş ve bu evliliğinden olma 7 çocuğu vardır. Kosova savaşında hayatını kaybetmesinden sonra yerine en büyük oğlu Stefan Lazareviç geçmiştir, kızlarından Olivera Despina Hatun da Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid ile evlenmiştir.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Duijzings 2000, pp. 187–88
  2. ^ Macdonald 2002, s. 69
  3. ^ "Insight: Legacy of Medieval Serbia". Archaeological Institute of America. October 1999. 13 Ekim 1999 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mart 2014. 
  4. ^ Macdonald 2002, s. 70
  5. ^ Graubard 1999, s. 27
  6. ^ Crnković 1999, s. 221