Karanlığın Gölgesi (film)

Karanlığın Gölgesi,[1][2] 1973 Birleşik Krallık-İtalya ortak yapımı yapımı psikolojik gerilim filmidir. İngilizce özgün adı olan Don't Look Now, Şimdi Bakma anlamına gelmektedir. Film Türkiye'de ilk kez Kasım 1978'de sinemalarda gösterime girmişti.

Karanlığın Gölgesi
Don't Look Now
"Karanlığın Gölgesi" (Don't Look Now) filminin özgün sinema afişi
YönetmenNicolas Roeg
YapımcıPeter Katz
SenaristAllan Scott
Chris Bryant
Hikâye (eser)Daphne du Maurier'nin 1971 tarihli Don't Look Now adlı hikâyesinden uyarlandı. Hikâye Not After Midnight adlı derleme kitabında yer alıyordu.
OyuncularJulie Christie
Donald Sutherland
MüzikPino Donaggio
Görüntü yönetmeniAnthony B. Richmond
KurguGraeme Clifford
StüdyoCasey Productions
Eldorado Films
DağıtıcıBağımsız birçok dağıtıcı tarafından dağıtımı yapıldı
CinsiSinema filmi
TürüGerilim, gizem, mistik, korku
RenkRenkli (Technicolor)
Yapım yılı1973
Çıkış tarih(ler)i16 Ekim 1973, İngiltere
Kasım 1978, Türkiye
Süre110 dakika
ÜlkeBirleşik Krallık Birleşik Krallık
İtalya İtalya ortak yapımı
Dilİngilizce (yer yer İtalyanca)
Bütçe$1,500,000
Diğer adlarıKaranlığın Gölgesi (Türkiye)
Ne vous retournez pas (Fransa)
A Venezia... un dicembre rosso shocking (İtalya)
Amenaza en la sombra (İspanya)
Wenn die Gondeln Trauer tragen (Batı Almanya)

İngiliz yönetmen Nicolas Roeg'in yönettiği filmde Julie Christie ve Donald Sutherland başrolleri paylaşmışlardır. "Karanlığın Gölgesi", Daphne du Maurier'nin 1971 tarihinde yayımlanan ve uyarlama filmin de adı olan "Don't Look Now" adlı uzun hikâyesinden uyarlandı. Bu hikâye, diğer dört uzun hikâyeyle birlikte "Not After Midnight" (Türkçe anlamı: Gece yarısından sonra olmaz) adlı derleme kitabında yer alıyordu.

Venedik'e bir kilisenin restorasyonu için giden İngiliz çiftin başından geçen esrarengiz olayların anlatıldığı "Karanlığın Gölgesi", görselliğe önem veren ve yönetmenliğe geçmeden önce de sinemada kameraman olarak çalışmış Nicolas Roeg'in kendi çektiği sekansları da içermektedir. Seyirciyi zorlayan ve yoran şaşırtıcı imgelerle dolu bu ürpertici film Anglosakson eleştirmenlerden övgüler alırken, Fransız eleştirmenlerce "söyleyecek fazla sözü olmayan bir sinema cambazının biçim denemesi" olarak değerlendirilmiştir.[3]

Kısa sürede belirli bir hayran kitlesi oluşan ve kült film mertebesine ulaşan fim, 1974 yılında tam yedi dalda BAFTA ödülüne aday gösterildi. Ancak bunlardan sadece "En İyi Görüntü Yönetimi" BAFTA ödülü, filmin görüntü yönetmeni Anthony B. Richmond'a verildi.[4]

Laura (Julie Christie) ve John (Donald Sutherland) Baxter çifti bir süre önce küçük kızlarını kaybetmişlerdir. İngiltere'deki kır evlerinin bahçesindeki küçük bir gölete düşerek boğulan kızlarının bu trajik ölümü çifti çok sarsmıştır. Sanat tarihi uzmanı ve deneyimli bir restoratör olan John, hemen hemen kızlarıyla aynı yaşlarda olan oğullarını yatılı bir okula vererek Venedik'e gelirler. John burada tarihi bir kilisenin restorasyonunda görevlidir. Venedik Piskoposu (Massimo Serato)'nun özel davetlisi olan İngiliz çift tenha bir otele yerleşir ve John zaman kaybetmeden Piskopos'un himayesinde kilisenin restorasyonuna başlar. Laura ise sakinleştirici ilaçlarla ayakta durabilmektedir.

Filmde gösterilen Venedik kenti, turistik filmlerden ve kartpostallardan alışkın olduğumuz Venedik'e pek benzememektedir. Kış gelmiş ve turizm mevsimi artık sona ermiş olduğu için ortalıkta hiç turist gözükmez. Otellerin çoğu kapanmıştır ve sokaklar tenhadır. Kirli su yolları, dökülen yapılar, tenha ve tekinsiz sokaklar, kuşku dolu donuk bakışlarıyla ara sıra görüntüye giren ve fazla dost canlısı olmayan şehrin yerlileri de ortamın kasvetli havasına fazlasıyla katkıda bulunurlar. Yetmiyormuş gibi kentte bazı seri cinayetler de işlenmektedir. Polis, dalgıçlar marifetiyle su kanallarından zaman zaman ceset çıkarmaktadır. Bu seri cinayetlerin sebepleri ve failleri henüz bulunamamıştır. Etraftaki her şey sürekli olarak ölümü hatırlatmaktadır.

Hava değişimi ve Venedik'teki sanatla ilgili yoğun çalışmaları onlara ölmüş kızlarını unutturmaya yetmez. Durumu biraz kabullenir gibi oldukları bir anda lokantada rastladıkları Heather (Hilary Mason) ve Wendy (Clelia Matania) adlarındaki yaşlı iki İskoç kızkardeş, İngiliz çiftin hayatını tamamen değiştirecektir. Kızkardeşlerden Heather kördür ve aynı zamanda bir medyumdur. Kör medyum Heather lokantanın tuvaletinde Laura'ya ölmüş kızlarını onların masasında otururken gördüğünü söyler ve küçük kızı, öldüğünde üzerinde olan kırmızı yağmurluğuna kadar tüm ayrıntılarıyla tarif eder. Bundan çok etkilenen Laura Heather'ın gerçekten psişik yeteneği olduğuna ikna olur. Artık ilaç almayı bırakmıştır. John başlarda safsata olduğunu düşündüğü bu akıl dışı olguya inanmaz ama karısının bununla avunduğunu görerek duruma razı olur. Ertesi gün Laura, medyum kadınla tekrar buluşur ve onun aracılığıyla ölmüş kızıyla iletişim kurmak ister.

Ancak Medyum Heather takip eden buluşmalarında John'ın tehlikede olduğuna dair bazı uyarılarda bulunur. Akabinde de birtakım gizemli kazalar olmaya başlar ve birkaç kez John ölümle burun buruna gelir. Tuhaf şeyler de olmaktadır. Bir gün, İngiltere'ye, okulda küçük bir kaza geçiren oğullarını görmeye giden karısını, İskoç kardeşlerle birlikte su kanalında siyah bir teknede siyah elbiseler içinde ayakta dururken görür, ona seslenir ama sesini duyuramaz (Oysa gördüğü kendi cenaze törenidir[2]). Hayatı bir kâbus haline dönüşen John polise başvurur. Seri katil cinayetlerini de araştırmakta olan Polis Müfettişi Longhi (Renato Scarpa), Laura'yı kaçırdıklarından (belki de öldürdüklerinden) şüphelendiği İskoç kızkardeşleri gözaltına alır. Ancak Laura İngiltere'den dönüp gelince şüpheliler serbest bırakılır. Kızkardeşlere bir özür borcu olan John, otellerine kadar onlara eşlik eder. Ancak otele gelince, medyum olan kör kızkardeş John'ı büyük bir tehlike içinde olduğu konusunda bir kez daha uyarır. Ancak bu kez durum daha da ciddidir. Medyum trans'a girer ve bağırmaya başlar. Ne yazık ki o sırada John oteli terk etmiştir, Wendy arkasından koşar ama yetişemez. Laura da o esnada otele gelir ve John'ın arkasından gider.

O sırada John, Venedik'in karanlık ve tenha sokaklarında uzaktan ölen kızına benzettiği kırmızı yağmurluklu, gizemli bir çocuğun peşinde koşuşturmaktadır. Tekinsiz dar sokaklarda ve loş kanallarda süren uzun bir kaçıp kovalamacadan sonra terk edilmiş metruk bir konağın üst katında gizemli çocuğa yetişir. Köşeye sıkışmış çocuğun arkası dönüktür. John onun omuzuna dokununca yüzünü döner. Kırmızı yağmurluğun içindeki bir çocuk değil, ihtiyar bir cücedir aslında. Garip bir biçimde sırıtan cüce cebinden çıkardığı bir bıçakla John'ın boynunu keser ve onu öldürür. Şehrin seri katilinin son kurbanı John olmuştur. John bunca zaman kendi ölümüne doğru adım adım koşmuş, hatta bir ara kendi cenaze törenini bile görmüştür. Medyumun iyi niyetli uyarılarını değerlendirememiştir.[3][5]

Tarzı ve temalar

değiştir

Sigmund Freud öğretilerinde, insan davranışlarında cinsel içgüdüler kadar ölüm içgüdüsünün de itici bir güç oluşturduğunu, hatta daha da ileri giderek yaşamın gerçek amacının ölümü arayış olduğunu ileri sürmüştü.[2] Filmde de sürekli olarak ölümü hatırlatan gergin bir atmosfer vardır. Konunun geçtiği Venedik bile bambaşka bir biçimde yansıtılmıştır. Turistik filmlerden hatırladığımız o büyülü, romantik Venedik değildir gösterilen. Kışın ıssızlığa bürünmüş bu mevsim dışı Venedik'te harap ve bakımsız tarihi yapıların arasından geçen kanalların kirli sularından zaman zaman cesetler çıkartılmaktadır. Kentte bir de seri katil kol gezmektedir. Korku ve tedirginlik duygusunu kamçılayan dar ve karanlık sokaklar tenha ve tekinsizdir. Gotik yapılardaki çirkin yaratık heykelleri ve tarihi kiliseler mistik atmosferi güçlendirir. Şehrin yerlileri de kuşku dolu ürpertici bakışlarıyla zaman zaman bu ürkütücü tabloya katkıda bulunurlar.[5]

Filmin tedirgin kahramanları da baştan sona gerçek dünya ile boğucu bir karabasan arasında gidip gelirler. Sanat tarihçisi John (Donald Sutherland) Venedik'te tanıştıkları kör bir medyum tarafından başına gelecek tehlikeler konusunda sürekli uyarılır. Başta bu uyarıları safsata olarak nitelendiren ve başına gelen ölümcül olabilecek kazaları önemsemeyen John'ın aslında kendisinin de bazı psişik güçlere sahip olduğunu asla anlayamaz. Kendisi de farkında olmadan küçük kızının ölümünü hatta kendi cenaze merasimini bile önceden görür ama yorumlayamaz.

Filmde kullanılan bazı motifler, Roeg'in alışılmadık kurgu teknikleriyle birlikte, seyirciye gerçekleşmek üzere olan bazı olayları önceden haber verir. Bu tekrarlayan motiflerden en fazla öne çıkan ikisi "su" ve "kırmızı renk"tir. John'ın küçük kızının gölette boğulduğunda üzerinde olan kırmızı yağmurluk, Venedik'teki seri katil cücenin üzerinde de vardır. Sanat tarihçisi John, daha İngiltere'deki evindeyken restore edeceği kilisenin slaytlarını incelediği sırada, projektörün üzerine kazara döktüğü içki, slayt filmindeki kırmızı bir lekeyi büyütür ve tüm slayta belirli bir figür oluşturacak şekilde yayar. O anda John'ı bir sıkıntı basar, zira tam o esnada üzerinde kırmızı yağmurluğu olduğu halde küçük kızı, kır evinin koruluğundaki gölette boğulmaktadır. Aslında inanmadığı halde, John'ın da bazı psişik güçleri vardır ve filmin sonuna kadar bunun farkına varamaz. Kızın boğulduğu göletin çamurlu suları, Venedik kanallarını dolduran, içinden cesetler de çıkan kirli sular ve medyum Heather'ın görmeyen gözlerinin önünü kaplayan matlaşmış mavi korneaları arasında zaman zaman hızlı kurgularla bir bağ kurulur. "Cam kırılması" ve "yüksekten düşme" de sık kullanılan motifler arasındadır.[5]

Araya sonradan eklenmiş gibi durduğu ve filmin ruhuna fazlaca katkıda bulunmadığı için eleştirmenler arasında tartışmalara sebep olmuş (sahnenin filme ilgiyi artırmak için zoraki eklendiği de söylenmişti), pornografik filmlerin sahnelerini aratmayan bir sevişme sahnesi vardır. Baxter çiftinin bu şehvetli sevişme sahnesi bile Roeg tarafından araya kurguda kısa kısa eklenen ileri sıçramalarla (flashforwards) değişikliğe uğratılmıştır. Böylelikle cinsel içgüdünün, ölüm içgüdüsünün önüne geçmesi bir dereceye kadar önlenebilmiştir.[2]

Roeg bir yandan Alain Resnais'nin zamanı küçük parçalara ayırıp, bu küçük parçaları tekrar tekrar kullanarak zamanüstü bir etki elde ettiği kurgu tekniğini kullanmış, bir yandan da Sam Peckinpah'ın ağır çekimlerle ayrıntıları vurgulama tekniğine başvurmuştur.[2] Böylece çok ince bir işçilikle örülmüş bir film ortaya çıkmıştır.Zaten Nicolas Roeg yönetmenliğe kameramanlık ve görüntü yönetmenliğinden geçmişti ve filmde görsel ayrıntılara çok önem veriyordu ve zaman zaman kendi yönettiği filmlere kameraman olarak da katkıda bulunuyordu. 1971 tarihli bir önceki sinema filmi "Sonsuz Çöl" de filmin hem yönetmenliğini hem de görüntü yönetmenliğini üstlenmişti. "Karanlığın Gölgesi" filminde de Roeg filmin görüntü yönetmeni Anthony B. Richmond'la uyum içinde çalıştı. Richmond'ın çektiği sekanslara, el kamerasıyla kendi çektiği sekansları da ekleyerek kurguda kullandı.

Geriye ve ileriye sıçramalarla (flashbacks ve flashforwards) ve karmaşık imgelerle, farklı kurgusuyla seyirciyi zorlayan, karışık, karanlık, şaşırtıcı ve ürpertici bu film, Anglosakson eleştirmenlerden övgüler alırken, Fransız eleştirmenlerce "söyleyecek fazla sözü olmayan bir sinema cambazının biçim denemesi" olarak değerlendirilmiştir. Film eleştirmeni Atilla Dorsay da eleştirisine "Bir Sinema Cambazının Biçim Denemesi" başlığını atmıştı[3]

Oyuncular

değiştir
 
John Baxter (Donald Sutherland) boğulan kızını göletten çıkartıyor. Kızın yağmurluğundaki gibi, "Kırmızı renk" filmde sıkça tekrarlanan motiflerden biridir
Oyuncu Rolü
Julie Christie Laura Baxter
Donald Sutherland John Baxter
Hilary Mason Heather
Clelia Matania Wendy
Massimo Serato Piskopos Barbarrigo
Renato Scarpa Polis Müfettişi Longhi

Uyarlandığı eser

değiştir

Nicolas Roeg "Karanlığın Gölgesi"ni İngiliz yazar Daphne du Maurier'nin 1971 tarihinde yayımlanan ve uyarlama filmin de adı olan "Don't Look Now" adlı uzun hikâyesinden uyarlamıştır. Bu hikâye, diğer dört uzun hikâyeyle birlikte "Not After Midnight" (Türkçe anlamı: Gece yarısından sonra olmaz) adlı derleme kitabında yer alıyordu (Kitapta yer alan beş hikâyeden birinin adı da Not After Midnight 'tır). Romantik eserlere de imza atmış olan Daphne du Maurier'nin, doğaüstü konuları işlediği romanları ve hikâyeleri de vardır. Hattâ bunlardan Jamaika Hanı, Rebecca ve Kuşlar gibi birkaçını da Alfred Hitchcock sinemaya aktarmıştı.[3][6]

"Don't Look Now" adlı hikâyesinde Daphne du Maurier Gotik edebiyata yeni bir soluk getirmişti. Filmde özgün eserden bazı ufak tefek farklılıklar olmakla birlikte Roeg, hikâyedeki karakterlere ve mekânlara oldukça sadık kalmıştır. Zaten yazar da bu uyarlamanın aslına tamamiyle sadık olduğunu onaylamıştı. Özgün eser ile film uyarlaması arasındaki önemsiz farklardan bazıları şunlardır: Maurier'nin hikâyesinde Baxter'ların kızları menenjitten ölürken, filmde Roeg'in uyarlamasında küçük kız bir gölette boğularak ölür. Hikâyede İskoç kızkardeşler birbirlerine tıpatıp benzeyen tek yumurta ikizleridir, filmde ise sadece kardeştirler ve pek benzemezler.[7]

Filmin adı

değiştir

Bu okült gerilim filminin ve uyarlandığı hikâyenin İngilizce özgün adı "Don't Look Now", Türkçede şimdi bakma (veya arkanı dönme) anlamına gelmektedir. Baxter çifti Venedik'te sürekli gittikleri lokantada yemek yerlerken, John arkadaki masada oturan garip görünüşlü iki kadının kendi masalarına dikkatlice bakıp aralarında birşeyler konuştuklarını fark eder ve karısı Laura'ya "Şimdi bakma, ama iki masa ötedeki şu iki kız kurusu beni cezbetmeye çalışıyorlar.." der. Ama Laura yine de bir şekilde kadınlara dönüp bakar.[8] Bu diyalog hikâyenin başlangıç cümlesidir, ancak filmde kullanılmamıştır.

Video dağıtımları

değiştir

1973 tarihli "Karanlığın Gölgesi" (Don't Look Now) filmi, 2000 yılından başlayarak, dönemin popüler video formatlarında birkaç kez yayımlanmıştı. Filmin bu ev videosu sürümleri şunlardır:

Ortam İlk yayım yılı Dağıtıcı(lar) Notlar
VHS 2000 Warner PAL ve NTSC, Halâ stoklarda bulunabiliyor
DVD 2002 Paramount, Warner
Blu-ray 2011 Optimum (StudioCanal) Restore edilmiş versiyon

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Don't Look Now (1973)/Release dates for" (İngilizce). IMDb. 21 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Şubat 2012. 
  2. ^ a b c d e Halit Refiğ. "Milliyet Gazetesi Arşivi/1 Aralık 1978 tarihli nüshası". gazetearsivi.milliyet.com.tr. 3 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Şubat 2012. 
  3. ^ a b c d Dorsay, Atilla (1986). Beyaz Perdede Kırmızı Filmler. Cep Kitapları. ss. sayfa 97. 
  4. ^ "Don't Look Now (1973)/awards" (İngilizce). IMDb. 13 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Şubat 2012. 
  5. ^ a b c "Don't Look Now/He Has the Gift" (İngilizce). epinions.com. 24 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Şubat 2012. 
  6. ^ "Don't Look Now / Synopsis" (İngilizce). allrovi.com. 25 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Şubat 2012. 
  7. ^ "Mistress of menace" (İngilizce). guardian.co.uk/books. 7 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Şubat 2012. 
  8. ^ "Don't Look Now, Daphne du Maurier" (İngilizce). scribd.com. Erişim tarihi: 8 Şubat 2012. [ölü/kırık bağlantı]

Dış bağlantılar

değiştir