Kıyamet
Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda tartışma sayfasında bir yorum yapın.
|
Kıyamet günü, hesap günü ya da mahşer günü[1] (Arapça: يَوْمُ الْقِيَامَة); dünyanın sonunun geleceğine ve tüm insanların mahşerde toplanarak hesap vereceğine inanılan zaman. "Dünya merkezli evren" anlayışında dünyanın sonu, evrenin de sonu olarak algılanmıştır. Kıyametin zamanı ile ilgili çok sayıda inanç, öngörü ve kehanet bulunmaktadır. Zerdüştlük, Hristiyanlık ve İslam gibi dinlerde ölülerin dirilerek mahşerde (toplanma yeri) toplanacağına, hayattayken yaptıkları iyilik ve kötülükler için hesap vereceklerine ve haklarında hüküm verileceğine, bunun sonucunda iyilerin cennete, kötülerin ise cezalarını çekmek üzere cehenneme gideceğine inanılır. Apokalypse terimi ile eş anlamlı olarak kullanılır.
Etimoloji
değiştirKıyamet sözcüğü, Arapçadan Türkçeye geçmiş olup "ayağa kalkma, dirilme" anlamına gelir.[2] Yine Arapçadan Türkçeye geçen eş anlamlı "mahşer" kelimesi ise "toplanma yeri" anlamı taşımaktadır ve "mahşer günü" ifadesi kıyamet ile eş anlamlı olarak kullanılır.[3][4]
Bilimsel öngörüler
değiştirEvrenin yaşı gibi evrenin sonu, bu "son"un zamanı ve gerçekleşme şekli değişik evren modellerine göre değişen, teorik fiziğin çalışma alanlarındandır. Örneğin çokluevren modellerinde Evren için bir başlangıç ve son öngörülmez, ancak bir evrensel alan bir kara delik üzerinden başka bir evrensel alana aktarılır.[kaynak belirtilmeli]
Bilinen evrenin geleceği ve yok olması ile ilgili birkaç teori bulunmaktadır. Bu teorilere göre Evren sonsuza dek genişlemesini sürdürecek ve soğuyacak veya tekrar kendi üzerinde büzüşecek veya bir yırtılma ile evrenin varlığı son bulacaktır. Bu teoriler Evrenin tespit edilen yaşından daha erken bir kıyamet takvimi öngörmemektedir.[5] Ancak karanlık enerji'nin keşfi ile evrenin kendi kendi üzerine çökerek son bulacağı görüşü geçerliliğini yitirmiş gözükmektedir.
Açılıp kapanan büyük çöküş
değiştirBu teoriye göre evrenin itme gücü bitince çekme başlayacak ve gök cisimleri bir merkezde toplanıp yığışacak ve büyük bir patlamayla Evren tekrar genişlemeye başlayacak, bu teori büyük patlamanın daha önceki büyük çöküşlerden meydana geldiği ihtimalini ortadan kaldırmaz. Karanlık enerjinin keşfi ile eski popülerliğini kaybederek yerini bilimsel çevrelerde 'Heat Death' adı verilen, evrenin en sonunda ısı ölümü ile tamamen son bulabilmesi görüşüne bırakmıştır.[kaynak belirtilmeli]
Evrenin ısısal ölümü ve büyük donma
değiştirBu teorilere göre ise sıcak patlama ve kaotik bir karmaşa ile var olan Evren zaten soğumaya çalışmaktadır. Evren genişlemeye devam edecek, yeteri kadar büyüyünce yoğunluğu aşırı azalacak ve sıcaklığı gittikçe düşecek, bunun sonunda kutupsal graviteler eşdeğer düzeye inecek ve Evren donacaktır.
Dinlerde Kıyamet
değiştirKitab-ı Mukaddes'ten Dünya'nın ve insanlığın yaşını hesap edenler olmuştur. Bayezid-ı Bistami, Miftahu'l-Cifr adlı eserinde, Sabiiler ve semavi dinlerin mensuplarının Adem'den Kıyamet'e kadar Dünya'nın ve insanlığın ömrünü 7000 yıl kabul ettiklerini ifade etmektedir.[kaynak belirtilmeli] Yahudilere göre Adem ve Havva'nın Dünya'ya geliş tarihi M.Ö. 3761'dir. Kıyamet, dolayısıyla M.S. 3239 yılında (7000 - 3761), yani günümüzden 1215 yıl sonra olması düşünülmektedir.[kaynak belirtilmeli]
Kur'an'da Kıyamet sahnesi aynı zamanda Kur'an'ın evren modelinin de bir yansımasıdır. Kıyamet vakti geldiğinde yıldızlar yeryüzüne dökülür, hamileler düşük yapar ve insanlar korkuyla sağa sola kaçışmaya devam eder. Sonra bir meydan kurulur. (Kalem 42)
Amel defterleri dağıtılır. Dünya hayatı ile ilgili tartılar yapılarak iyiler ve kötüler ayrılır. İyiler Sırat üzerinden geçerek cennete gidecekler, kötüler ise aşağıdaki cehenneme döküleceklerdir.
Kur'an'da sıklıkla tekrarlanan bir ifade ile (Tevbe 72; Ra'd 23; Kehf 31; Meryem 61; Fâtır 32; Sâd 50; Mü'min 8; Saf 12). inananlara ADN cenneti vadedilir. ADN (Tevratta Aden Bahçesi) kelimesinin Babil dilinde Edinnu'dan türediği düşünülüyor.[6] Eden'in Tevrattaki anlatımı bu yerin büyük olasılıkla Fırat ve Dicle nehirlerinin birleşerek tekrar kollara ayrıldığı ve Fars Körfezine döküldüğü bölgeyi işaret etmektedir.[7]
Kur'an'da cennet için kullanılan Firdevs farādīs'ten geri-türetilmiş yapay bir tekil addır. Eski Farsça paridēz "avlu, etrafı çevrili bahçe", Eski Yunanca parádeisos Pers krallarının bahçeleri, Kutsal Kitap'ta ise cennet bahçesi anlamlarına geliyor.[8]
İslam inancında
değiştirKur'an anlatılarının 1/3'ünü eskatoloji ile anlatılardır.[9]Araf ve Sırat'tan ise hiç bahsedilmez. Yine de bir İslam vaizi "sırat" sözcüğünü kullanıyorsa, cehennem üzerinde inananların geçmesi için kurulmuş olan bir köprüyü anlatıyordur. Bu kavramların bir kısmı İslam dışı kaynaklardan gelen bilgilerle Muhammed'den yüzyıllar sonra içeriği doldurulan kavramlardır. Muhammed'in Miraç hikâyesinde cennet ve cehennemi ziyaret serüveni, Kevser ve sırat'ın zerdüştilikten aktarılan bilgiler olduğuna dair görüşler bulunmaktadır.[10] Kur'an'daki anlatıların çoğu, ayrıntılardan ziyade olayların ahlaki veya manevi önemine odaklanma eğilimindedir.[11]
Kabir hayatında Münker ve Nekir isimli iki meleğin ölünün yanına gelerek kişiye çeşitli sorular sorup yanıtlar isteyeceğine inanılmaktadır.[12] Müminler, kelime-i şehadet getirerek azaptan kurtulacak, günahkâr olanlar ise kabir azâbı çekeceklerdir. Mümin sevap işleyen bir insan ise bu azaba uğramayacaktır. Kabir Dünya'nın sonrası, Âhiret'in de öncesidir. İkisi arasında bir geçiş olduğundan köprü mânâsında buraya Berzah âlemi de denir. İnanışa göre mümin olanlardan biri ölüp de kabre konunca kendini yeşil bir bahçe içinde görecektir.
İsrafil, elindeki Sûr’a birinci defa üfürünce dağlar parça parça olacak, denizler birbirine girecek, yıldızlar yerlere dökülecek, tüm canlılar ölecek ve kıyamet kopacaktır. İnanışa göre ölüler kıyametin koptuğunu başlarının mezarlarına çarpması ile anlayacaklardır.
Ardından Allah İsrafil'i diriltecek ve tekrar Sûr'u üfürmesini emredecek. Sûr çalınınca bütün ruhlar yeniden dirilecekler, bedenleriyle birleşip mahşer yerinde toplanacaklardır.
İnsanlar mahşer günü kabirlerinden dirilerek mahşer yerine mecburen çırılçıplak gidecek, ancak o günün dehşeti ve korkusundan hiç kimsenin çıplaklığını farketmeyeceği hadiste beyan edilmektedir.[13] Mahşerde insanların işledikleri amellere dair sorular yöneltileceğine ve amel defterlerinin açılacağına inanılmaktadır. Amel defterine kulun hayatı boyunca Kirâmen Kâtibîn meleklerinden sağ omzunda duran melek tarafından sevapları, sol omzunda görevli melek tarafından da günahları yazılmaktadır.[14] Sevapları fazla gelenler cennetle mükâfatlandırılacak, günahları sevaplarından fazla olanlar ise cehennemle cezalandırılacaklardır. Ehl-i Sünnet'e göre Müslüman ve günahkâr olanlar, cehennemde cezalarını çektikten sonra cennete girebilecektir. Ancak buna açıktan açığa ifade eden ayet veya hadis yoktur.
İsrafil'in çaldığı Sûr'un dört budağı vardır. Biri doğuda, diğeri batıda, birisi de "yedi kat gök"te, diğeri de "yedi kat yer"dedir. Hesap sonrası Muhammed Allah'ın önüne gelerek ümmetinin günahlarının affedilmesi konusunda ricada bulunacaktır. Mahşer günü Müslümanlığın temel dinamiklerinden birisidir.
Kıyamet inancı İslam inancının (Akide) bir parçası ve inancın temel prensiplerinden biridir. Kıyamet günündeki imtihanlar ve kargaşalar Kur'an ve hadislerde tasvir edilmiş, Gazali, İbni Kesir, İbn Mace, Buhari gibi din bilginlerinin kitaplarında ele alınmıştır.
Kıyamet alametleri
değiştirBazı hadis kaynaklarında mesih, mehdi, deccal gibi Kıyamet kopmadan önce gerçekleşmesi beklenen olaylar anlatılır ve bunlar Kıyamet alametleri olarak değerlendirilir. Ancak bunların tamamen uydurma ve düzmece olduğunu belirten ilahiyatçılar da bulunmaktadır.[15] Kıyamet alametleri konusunda diğer bir yaklaşım da Ortadoğu bölgesinde benzerleri tarih boyunca onlarca kez olmuş olan olayların güncel olanlarını arka arkaya sayıp insanların zihninde yakın zamanda bir mehdi ve Kıyamet beklentisi yaratılmasıdır.
Kur'an'da
değiştirKıyametin şekli Tekvir Suresi'nde canlandırılır;
- "Güneş büzüldüğü zaman, yıldızlar kararıp döküldüğü zaman, dağlar yürütüldüğü zaman, on aylık gebe develer başıboş bırakıldığı zaman, vahşi hayvanlar bir araya toplandığı zaman, denizler kaynatıldığı zaman, nefisler çiftleştirildiği zaman." (81:1-7)
- Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet vaktinin depremi müthiş bir şeydir! Kıyamet vakti de gelecektir; bunda şüphe yoktur. Ve Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır. İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye kadar hep şüphe içindedirler. (Hac: 1, 7, 55)
- …O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et. (Hicr: 85)
- …Kıyametin kopması ise, göz açıp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir. (Nahl: 77)
- Onlar üstelik kıyameti de yalan saydılar. Biz ise, Kıyamet'i inkâr edenler için alevli bir ateş hazırladık. (Furkan,11)
- Bilakis kıyamet onlara vadedilen asıl saattir ve o saat daha belâlı ve daha acıdır. (Kamer, 46)
- "…İyi bilin ki, kıyamet saati (zamanı) hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler” (42:18)
Kıyamet için Kur'an'da Saat (6:31, 42:17), hesap günü (15:35, 26:82, 38:16, 40:27), hüküm (ceza) günü (74:46), karar (ayrım) Günü (44:40) toplanma günü (42:7) ve Sûr'a üflendiği gün (6:73, 20:101, 23:101, 74:9-10) deyimleri de kullanılmıştır.
Hadislerde
değiştirBazı hadislere göre dünyanın (insanlığın) toplam ömrü 7.000 yıldır (dipnot) ve Muhammed'in zamanına kadar bunun 5.600 yılı geçmiştir:
- Enes b. Malik 'den, O dedi ki Resulullah buyurdu: "Dünyanın ömrü, ahiret günlerinde yedi gündür. Allah-u Teala buyurdu ki: Rabbin katında bir gün sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir. Kim bir din kardeşinin Allah yolunda bir ihtiyacını görürse, Allah Teala onun için gündüzlerini oruçla, gecelerini de ibadetle geçirmişcesine şu dünyanın yedi bin yıllık ömrü müddetince sevap yazar."[17] Dakkak b. Zeyd-ü Cüheni 'den rivayet ettiler. "Ben gördüğüm bir rüyayı Resulüllah'a anlattım. Bu rüyada Peygamber yedi basamaklı bir minberin en üst basamağında idi: O buyurdu ki, Yedi basamaklı gördüğün minber şu dünyanın ömrü olan yedi bin senedir. Ben de O 'nun son bininde olacağım." [18]
- Ahmet İbni Hanbel ilel'inde nakletti. "Dünyadan beş bin altı yüz yıl geçmiştir".[19]
- Bu ümmetin ömrü bin (1000) seneyi geçecek, fakat bin beş yüz (1500) seneyi aşmayacaktır.[20] "Benim ümmetimin ömrü 1500 seneyi pek geçmeyecek."[21][22][23]
Cehennem: Eski Ahit'te Kudüs'te Hinnom'un Oğlunun vadisi (Gehinnom veya Gei-ben-Hinnom) çocuk kurbanlarının yakılarak Molek'e sunulduğu lanetli bir vadiydi. (Yeremya 32-35) İncillerde İsa oradan "kurtçukların ölmediği ve ateşin sönmediği yer" olarak bahsetti. (Markos 9:48) 2. yüzyılda yazılan Ezra'nın apokrif kitabında Gehinnom aşkın (transendental, manevi) cezalandırma yeri olarak ortaya çıktı. 500'lerde yazılan Babil Talmudunda bu değişim tamamlandı.[24] Ebedi ceza yeri olarak Cehennem aforizması Kur'an'da da sıklıkla kullanılır. (43:77)
Dipnot
değiştirİslâmî kaynaklarda ilk insanlar olarak Adem ve Havva'nın Cennet'te yaratılışı ve Dünya'ya gönderilişi anlatılır. Ancak insanlığın ömrü ve Dünya'nın ömrü hakkında bir ayrım yapılmaz.[kaynak belirtilmeli]
Kaynakça
değiştirVikisöz'de alıntılar |
- ^ "kıyamet." 24 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. TDK Sözlük. Erişim: 23 Aralık 2014
- ^ "kıyamet." 26 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Nişanyan Sözlük
- ^ "kıyamet." 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. TDK Sözlük.
- ^ "mahşer." 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. TDK Sözlük
- ^ Kıyamet kopacak! Ama ne zaman ve nasıl? 1 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., NTVMSNBC (13 Kasım 2009)
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2022.
- ^ “Ve tanrı doğuda, Aden’de bir bahçe yaptı; ve yarattığı Âdem’i oraya koydu. Ve Rab, görünüşü güzel ve yenilmesi iyi olan her ağacı ve bahçenin ortasında hayat ağacını ve iyilik ve kötülüğü bilme ağacını yerden bitirdi. Ve bahçeyi sulamak için Aden’den bir ırmak çıktı; ve oradan bölündü ve dört kol oldu. Birinin adı Pişon’dur; kendisinde altın olan bütün Havila diyarını kuşatır; ve bu diyarın altını iyidir; orada ak günnük ve akik taşı vardır; Ve ikinci ırmağın adı Gihon’dur; bütün Kuş ili'ni kuşatan odur. Ve üçüncü ırmağın adı Dicle’dir; Aşur’un önünden akan odur. Ve dördüncü ırmak Fırat’tır.” Tekvin 2:8-14
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2022.
- ^ Buck, Christopher. 2006. "Discovering (final destination)." In The Blackwell Companion to the Qur'an ([2a reimpr.] ed.), edited by A. Rippin, et al. Blackwell. 978140511752-4. p. 30.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;ReferenceE
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme) - ^ e.g. Gerald Hawting, interviewed 3 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. for The Religion Report, Radio National (Australia), 26 June 2002.
- ^ "Münker ve Nekir'in görevleri nelerdir?" (HTML). Soru sor, cevap bul. 17 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2013.
- ^ KaLp..siz..im. "Kıyâmet Günü çıplak kalacaksın!" (HTML). Sanal'da 1 Numara. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2013.[ölü/kırık bağlantı]
- ^ "KİRÂMEN KÂTİBÎN" (HTML). İhyâ. 4 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2013.
- ^ Kıyamet Alameti Uydurmaları İsalar Mehdiler 12 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi./
- ^ https://archive.org/stream/foreignvocabular030753mbp/foreignvocabular030753mbp_djvu.txt
- ^ Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Âhir Zaman, s. 88
- ^ Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Âhir Zaman, s. 89
- ^ Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Âhir zaman, s. 89
- ^ Celaleddin Suyuti'-El-Keşfu Fi Mücazeveti Hazin el-Ümmeti El Elfe Ellezi Dellet Aleyh el-Asar; Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri Pamuk Yayınları, s. 299
- ^ Suyuti, el-keşfu an mücavezeti hazihil ümmeti el-elfu, el-havi lil fetavi, Suyuti. 2/248
- ^ Ruhul beyan. Bursevi. (Arapça) 4/262
- ^ Ahmed bin Hanbel, Kitâbu’l-ilel, s. 89
- ^ Bernstein, Alan E. (2017). Hell and Its Rivals: Death and Retribution among Christians, Jews, and Muslims in the Early Middle Ages (1 bas.). Cornell University Press. JSTOR 10.7591/j.ctt1qv5q7k. 23 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2021.