Gram boyama
Gram boyama, bakterileri hücre duvarlarının kimyasal ve fiziksel özelliklerine göre iki büyük gruba (Gram pozitif, Gram negatif) ayırmak için kullanılan empirik bir yöntemdir.
Bu metodu bulan kişi, Danimarkalı bilim insanı Hans Christian Gram'dır. Bu metodu 1884 yılında pnömokoklar (Streptococcus pneumoniae) ile Klebsiella pneumoniae bakterilerini ayırt edebilmek için geliştirmiştir.
Kullanım
değiştirAraştırmalarda
değiştirGram boyama, bakteriyoloji laboratuvarındaki en faydalı boyama tekniklerinden biridir. Bu teknik, bir bakteri örneğinin kimliğinin belirlenmesinde ilk aşama olan Gram pozitif ve Gram negatif ayrımının yapılmasında kullanılır.
Tıbbi alanda
değiştirGram boyama, enfeksiyon şüphesi olan vücut sıvılarında ve biyopsi örneklerine de uygulanır. Menenjit şüphesi olan beyin-omurilik sıvısı örneklerinde veya septik artrit şüphesi olan eklem sıvısı örneklerinde uygulanabilen bu teknik, zamanın kısıtlı ve tedavinin acil olabileceği durumlarda, bazen günlerce beklemeye sebep olan kültür uygulamalarından çok daha çabuk sonuç verir.
Yöntem
değiştirGram boyama yapmak için hazırlanmış preparatın üzerine kristal viyole boyası damlatılıp 1 dakika beklenir ve lugol çözeltisi ile yıkanarak kristal viyole uzaklaştırılır. Preparata tekrar lugol çözeltisi damlatılarak 1-2 dakika bekletilip, distile su ile yıkanarak lugol çözeltisi uzaklaştırılır. Preparatın üzerine %96'lık etil alkol veya eter-aseton çözeltisi damlatılarak 15-30 saniye beklenir, distile su ile yıkanır ve karşıt boya olarak safranin damlatılır ve 40-50 saniye bekletilir. Preparat distile su ile yıkanarak havada kendi halinde kurumaya bırakılır, preparata immersiyon yağı damlatılır ve 100'lük objektifle incelenir. Mor renkli bakteriler Gram pozitif, pembe-kırmızı renkli bakteriler ise Gram negatif olarak değerlendirilir. Gram boyama için gerekli olan tüm çözeltiler hazır ticari kitler halinde de pazarlanmaktadır.
Mekanizma
değiştirGram pozitif bakterilerin kristal viyole/iyot kompleksini tutma özelliğine sahip peptidoglikan yapıda hücre duvarları vardır. Hücre duvarlarının ağsı ve kat kat peptidoglikandan oluşan yapısı boya parçacıklarını tutar. Gram-negatif bakterilerin hücre duvarı ise sadece ince bir peptidoglikan katmanında oluşur ve boyaları tutamaz. Gram-negatif bakterilerde aynı zamanda lipid yapıda bir dış zar duvardır.
Alkol, Gram pozitif hücre duvarının su kaybedip büzüşmesine neden olur, bu yüzden boya tanecikleri moleküllerin arasına sıkışır. Gram negatif bakterilerdeki ince olan peptidoglikan katman boya parçalarını tutamaz, alkol dış zardaki lipitleri çözünce boya dağılır ve hücrenin rengi açılır. Renk açılması adımı önemlidir ve belli bir yetenek gerektirir çünkü Gram pozitif olma kesin bir sonuç vermeyebilir. Renk açılmasının ardından birinciden farklı ikinci bir boya (safranin or fuchsin) uygulanır, bu boya rengi açılmış hücreleri boyayarak onların görünmelerini sağlar. Gram pozitifler birinci boyayla mora boyandıkları için ikinci boya onların rengini etkilemez, ama Gram negatif olanlar pembe-kırmızı olurlar.
Genellikle (istisnalar mevcuttur), Gram negatif bakteriler hastalık yapıcı kuvvetleri açısından daha tehlikelidirler. Gram negatiflerin dış zarlarının üstünde, antikorların bağlanmasını engelleyen bir sümük tabakaları vardır. Bakterinin dışında kapsül bulunması da hastalık yapıcı etkinliğini arttıran (virülans) faktörlerdendir. Gram negatif bakteriler bütün bunlara ek olarak, dış zarlarında lipopolisakkarit bulunur, bu inflamasyonun artmasına neden olan bir endotoksindir. Yangı o derece şiddetli olabilir ki septik şok meydana gelebilir. Gram pozitiflerin ise hücre duvarlarını koruyan dış zarları yoktur ve vücudun ürettiği lizozim enzimi çıplak peptidoglikan katmanlarına zarar vererek bakteriyi imha eder. Gram pozitifler bu özellikleri yüzünden penisilin gibi beta-laktam antibiyotiklere daha duyarlıdırlar.