Gebelikte maternal fizyolojik değişiklikler
Gebelikte maternal fizyolojik değişiklikler, gebe bir kadının hamileliği esnasında vücudunda ve metabolizmasında meydana gelen embriyonun veya fetüsün gelişimi için gerekli olan normal adaptasyon mekanizmalarıdır. Bazı değişimler gebelik dışında patolojik kabul edilmelerine rağmen gebelikte fizyolojik kabul edilirler. Bu değişimler temel olarak metabolizma, kardiyovasküler sistem, hematolojik sistem, solunum sistemi, Üriner sistem, endokrin sistem ve bağışıklık sisteminde meydana gelir.
Metabolik değişiklikler
değiştirKilo alımı
değiştirGebelikteki en belirgin değişikliktir. Kilo alımı kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte önerilen kilo alımı 11–16 kg arasıdır. Gebelikte ortalama bir kilo artışı şu parametrelerden oluşur;
- Fetüs: 3400 gram
- Yağ birikimi: 3400 gram
- Kan hacmi artışı: 1500 gram
- Damar dışı sıvı birikimi (ödem): 1500 gram
- Rahim: 1000 gram
- Amniyon sıvısı: 800 gram
- Plasenta: 650 gram
- Meme: 400 gram.[1]
Toplam yaklaşık olarak 12.5 kg
Protein metabolizması
değiştirGebelikte total protein ve albumin düşmesine rağmen diyetle alınan protein daha etkin kullanıldığından fetüs için gereken protein ihtiyacında problem yaşanmaz.
Karbonhidrat metabolizması
değiştirGebelikte açlıkta hipoglisemi eğilimi ve yemek sonrası hiperglisemi eğilimi vardır. Çevresel dokularda insülin rezistansı artmıştır. Eğer gebede diyabet varsa ağırlaşabilir.
Yağ metabolizması
değiştirGebelikte tüm lipidler artar. Leptin hormonu da (yağ ve enerji metabolizmasında etkin) artış gösterir.
Su ve mineral metabolizması
değiştirGebelerde vücutta su tutulumu olur ve buna bağlı ödem gelişir. Gebelerde ödem normaldir.
Total kalsiyum seviyeleri azalır ancak iyonize kalsiyum değişmez.
Folik asit metabolizması
değiştirGebelerde folik asit ihtiyacı artar. Folik asit eksikliğinde fetüste nöral tüp defekti ve annede megaloblastik anemi gibi ciddi problemler yaşanabileceğinden tüm gebelere, gebeliğin ilk aylarında folik asit tedavisi verilmesi gerekir.
Hematolojik değişiklikler
değiştirKan hacmi
değiştirKan hacminde yaklaşık 1600 ml artış olur. Bu artışın çoğunluğu plazma kaynaklıdır (1200 ml).[2] eritrosit hacmi daha az arttığından seyreltilmiş olur bu nedenle fizyolojik bir anemi mevcuttur.
Demir metabolizması
değiştirGebelikte demir ihtiyacı artar. Bu nedenle gebelere demir desteği verilmelidir.
Koagülasyon sistemi
değiştirGebelikte genel olarak pıhtılaşmaya bir eğilim vardır. Fibrin eritme sistemi yetersiz kalır. Bu yüzden tromboemboli riski normal kadınlara oranla daha fazladır. Emboli riskinden dolayı gebelerin çok fazla hareketsiz kalması önerilmez.
Kardiyovasküler sistem
değiştirKalp
değiştirEKG'de sol aks deviasyonu olur. Birinci kalp sesi şiddetlenir. Sistolik üfürüm duyulabilir. Kardiyak output ve nabız artar.
Hemodinami
değiştirKardiyak output ve nabız artar.
Tansiyon
değiştirGebeliğin sürecinde kan basıncı hafif düşer ancak doğuma yakın normal seviyelerine gelir.
Solunum sistemi
değiştirAkciğer solunum fonksiyonları ve kapasitelerinde bir takım değişimler meydana gelir. Tidal volüm (normalde eforsuz alınıp verilen hava miktarı) artarken vital kapasite (kullanılabilen akciğer hava volümü) değişmez. Hiperventilasyon (solunum hız ve derinliğnde artış) olur.
Üriner sistem
değiştir- Böbrek boyutlarında ve hacminde artış olur.
- Semptomsuz bakteriüri görülebilir.
- Günlük idrar hacmi artar.
- Glomerüler filtrasyon hızı %50 artar (GFR)
- Kreatinin klirensi artar.
Gastrointestinal sistem
değiştir- Bulantı-kusma gebelerin çoğunluğunda görülür.
- Reflü özefajit görülebilir.
- Dişetlerinde kabalaşma görülür.
- Mide hacmi artar.
- Kabızlık görülebilir.
- Hemoroid sıkça görülür.
- Safra taşı oluşumu kolaylaşır.
Endokrin sistem
değiştir- Hipofiz çok büyür.
- Prolaktin artar.
- Tiroid hormonlarının düzeylerinde değişimler olur ancak TSH seviyesi değişmez
- Paratiroid hormonu artar.
- Kalsitonin hormonu artar.
- Kortizol hormonu seviyesi artar.
- Aktif D vitamini seviyesi artar.
- Testosteron hormonu seviyesi artar ancak hemen tamamı östrojene çevrildiğinden yan etki oluşturmaz.
Bağışıklık sistemi
değiştirGebelikte humoral bağışıklık ve hücresel bağışıklık sisteminin bazı komponentleri baskılanır. Özellikle Th1 (T helper hücreleri) ilişkili bağışıklık baskılanır. Bu durum bazı otoimmün hastalıkların (multipl skleroz, romatoid artrit gibi) remisyona girmelerine neden olur.
Kaynakça
değiştir- ^ "Frequently Asked Questions". BravadoDesigns.com. 10 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2012.
- ^ Guyton and hall (2005). Textbook of Medical Physiology. edisyon : 11 (İngilizce). Philadelphia: Saunders. s. 103g. ISBN 81-8147-920-3.