Femme fatale (Fransızca telaffuz: [fam faˈtal]), cazibesiyle sevgililerini tuzağa düşüren ve genellikle onları tehlikeye atan, ölümcül tuzaklara sürükleyen, gizemli, güzel ve baştan çıkarıcı bir kadın tiplemesidir. Edebiyat ve sanatın bir arketipidir. Kurbanını büyüleme, baştan çıkarma ve hipnotize etme yeteneği, en eski hikâyelerde doğaüstü olarak görülüyordu; bu nedenle, femme fatale bugün hala genellikle bir büyücü, baştan çıkarıcı, cadıya benzer bir güce sahip, erkekler üzerinde güç sahibi olarak tanımlanmaktadır. Femme fatale'ler tipik olarak kötüdür ya da en azından ahlaki açıdan belirsizdir ve her zaman bir gizem ve tedirginlik duygusuyla ilişkilendirilir.[1]

Mata Hari

Terimin kökeni, Fransızca'da 'ölümcül kadın' veya ' öldürücü kadın' anlamına gelen femme fatale ifadesinden gelmektedir. Bir femme fatale, güzellik, çekicilik veya cinsel cazibe gibi kadınsı hünerlerini kullanarak gizli amacına ulaşmaya çalışır. Çoğu durumda, cinselliğe karşı tutumu lakayt, ilgi çekici veya anlamsızdır. Bazı durumlarda cazibe yerine yalan veya zorlama kullanır. Ayrıca eski masallardaki büyülü güçlerin modern bir benzeri olan uyku gazı gibi bazı bastırıcı silahlar da kullanabilir. Ayrıca kaçamayacağı bir durumda yakalanmış bir kurban da olabilir veya öyle olduğunu düşündürebilir.

Femme fatale tiplemesi, şu veya bu şekilde, bütün kültürlerin efsanelerinde ve folklorunda yer etmiştir. Tarihin kaydettiği ilk örnekleri arasında, Sümer tanrıçası İştar ve Tevrat'ta yer alan Havva, Lilith, Delilah ve Salomé sayılabilir. 19. yüzyıldan itibaren, yükselen burjuvazinin ahlaki değerler anlayışı içinde, Batı kültüründe daha sık rastlanagelmektedir. Tiplemenin örnekleri Oscar Wilde, Edvard Munch, Gustav Klimt gibi sanatçıların eserlerinde mevcuttur. Kadın hakları hareketinin gelişmesiyle ve muhtemelen bu harekete burjuvazinin bir tepkisi ve korkularının bir ifadesi olarak, femme fatale tiplemesi dimağlarda daha da geniş yer etmeye başlamış, daha da fazla sayıda örnek yaratılmıştır. Edebiyat ve resimle başlayan vurgu, sinemanın ortaya çıkması ve gelişmesiyle bu sanat dalına da taşınmıştır.

Kırgızlar ve Kazaklardan Gagavuzlara pek çok Türk milletinin ve bu arada da Anadolu Türklerinin folklorunda yer etmiş Albıs da bir çeşit femme fatale olarak değerlendirilebilir. Türkiye'de özellikle Elazığ, Kahramanmaraş, Çukurova, Manisa ve Muğla'da canlı kalmış albıs inancı içinde, öncelikle lohusa dönemi yaşayan kadınlara ve bebeklerine musallat olmakla birlikte, genç kızlara, atlara ve nihayet erkeklere geleni de vardır. Sarışın ve güzel bir genç kadın görünümünde gelen Sarı albıs; şehvetli, çekici bir kadındır ve Sarıhummaya neden olur.

Anglo-Sakson kültüründeki femme fatale tiplemelerinin kökenlerinde genelde bir yabancılık unsuru bulunmaktadır. Femme fatale bu çerçevede bir tür cinsel vampir olarak tasvir edilmektedir. Nitekim, günümüz söyleminde iki tanım arasında derece farkı yerleşmiş olsa da, İngilizcede femme fatale evvelce "vamp" şeklinde tanımlanmaktaydı. Femme fatale, karanlık şehvet arzuları ağlarına düşürdükleri ve kendilerine aşık ettikleri erkeklerin erkekliğini, kişiliğini, maddi varlıklarını, toplumsal itibarlarını sömürerek çökertmektedirler. Bu erkekler, kadın tarafından içlerinde ve dışlarında hiçbir şey kalmayacak hale getirildiklerinde bir köşeye atılmaktadırlar. 20. yüzyıl başlarına ait femme fatale (vamp) tiplemesinin iyi bir örneği Lawrence Durrell'ın İskenderiye Dörtlüsü'ndeki Justine karakteridir.

Erkeğin femme fatale tiplemesine dönük yaklaşımında çeşitli farklar bulunmaktadır. Bir anlamda, femme fatale'in zıt kutbunda, hayatını kadınları sıfırlamaya adamış erkek tipi de mevcuttur. İyi bir örneği Uğultulu Tepeler'deki Heathcliff karakteridir. Amerikalı yazar J. D. Salinger'in tek bir iyi roman (Çavdar Tarlasında Saklambaç) ve birkaç iyi hikâye çıkarabilmek için, birçok kadının kişiliğini ve varlığını bilinçli ve sistemli olarak sömürdüğü iddia edilir. Bir başka erkek tipi ise bile bile lades mantığıyla ve iflah olmaz bir şekilde femme fatale'lere yönelmektedir.

Öte yandan, her kadının erkekler ile ilişkilerinde cinselliği kullanış tarzı ve yoğunluğu, kendi içinde ve zamana ve şartlara bağlı olan unsurlar da dahil olmak üzere, değişebilmektedir.

Günümüzdeki femme fatale örnekleri arasında Nikita, Moulin Rouge, Öldüren Kadın filmleri ve pek çok video oyununda yer alan karakterler sayılabilir (örneğin, dolaylı şekilde, Lara Croft).

Sinema tarihinin en ünlü femme fatale karakteri ise diğer femme fatale rollerinde de göze çarpan Rita Hayworth tarafından canlandırılan aynı isimli filmdeki Gilda karakteridir. Rita Hayworth Salome filminde veya Şangaylı Kadın filmindeki kadın karakterlerinin çok ötesinde, kara film janrında ön plana çıkan ve film tarihi boyunca birçok filmin gönderme yapmasına ya da filmi aynen veya kısmen taklit etmesine yol açan bir figür sergilemiştir. Tek eldivenini çıkararak dans ettiği ve put the blame on mame adlı, her kabahati kadınlarda bulan erkeklerle dalga geçen bir şarkıyı söylediği sahne, genelde femme fatale'e örnek olarak gösterilir.

Bazı femme fatale'ler

değiştir

Yazılı edebiyat karakterleri

değiştir

Mitoloji

değiştir

Tarihi şahsiyetler

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Mary Ann Doane, Femme Fatales (1991) ss. 1-2

Konuyla ilgili yayınlar

değiştir

Bram Dijkstra Femme fatale tiplemesi hakkında iki kapsamlı kitap yazmıştır:

  • Idols of Perversity: Fantasies of Feminine Evil in Fin-de-siècle Culture, ISBN 0-19-505652-3
  • Evil Sisters: The Threat of Female Sexuality in Twentieth-Century Culture, ISBN 0-8050-5549-5

Dış bağlantılar

değiştir