Afrodisias

Aydın'daki antik kent

Afrodisias veya Afrodisyas[1] (GrekçeἈφροδισιάς, romanizeAphrodisiás), Tanrıça Afrodit'e adanmış birçok eski çağ kentinin ortak adı. Afrodisyas (ya da Afrodisias) adlı kentlerin en ünlüsü, Anadolu'nun güneybatısında, eski Karia bölgesinde, günümüzde Aydın ilinin Karacasu ilçesine bağlı Geyre mahallesinin bulunduğu yerde bulunan Antik Yunan kentidir. Arkeolojik kazılar başladıktan sonra Geyre taşınmıştır.

Aphrodisias
Ἀφροδισιάς
{{{açıklama}}}
Roma döneminde (M.Ö. 1. yüzyıldan MS 2. yüzyıla kadar) aşama aşama İyon düzeninde inşa edilen ve daha sonra Hıristiyan bazilikasına dönüştürülen Afrodit Tapınağı
Türkiye üzerinde Aphrodisias
Aphrodisias
Aphrodisias
Turkey haritasındaki konumu.
KonumGeyre, Aydın,  Türkiye
BölgeKarya
Koordinatlar37°42′30″K 28°43′25″D / 37.70833°K 28.72361°D / 37.70833; 28.72361
TürYerleşim
Tarihçe
Kültür(ler)Yunan, Roma
İlgili kişi(ler)Afrodisyaslı İskender, Afrodisyaslı Chariton
Sit ayrıntıları
Kazı tarihleri1904–1905, 1962–günümüz
ArkeologlarPaul Augustin Gaudin, Kenan Erim, Christopher Ratté, R. R. R. Smith
Kamusal erişimEvet
Resmî siteAfrodisias Arkeolojik Alanı
Tetrapylon
Konum Türkiye
İçerdikleriAfrodisyas Arkeolojik Alanı ve Antik Mermer Ocakları
KriterKültürel: ii, iii, iv, vi
Referans1519
Tescil2017 (41. oturum)
Bölge152.25 ha
Tampon bölge1,040.57 ha
Map of ancient cities of Caria
Ancient cities of Caria
Afrodisias
Afrodit Tapınağı kalıntıları
Afrodit Tapınağı kalıntıları
Stadyum
Stadyum
Antik tiyatro
Antik tiyatro
Afrodit Tapınağı kalıntıları
Afrodit Tapınağı kalıntıları

2009'da UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dâhil edilen[2] Afrodisias, 2017'de ise Dünya Mirası olarak tescil edildi.[3]

Tarihçe

değiştir

MÖ 5. yüzyılda kurulan kent, Roma İmparatorluğu döneminde gelişmiş, MÖ 1. yüzyıl ile MS 5. yüzyıllar arasında, başta heykelcilik olmak üzere önemli bir sanat merkezi haline gelmiş, Afrodit tapınağıyla ve Afrodit adına yapılan törenlerle ün salmıştır.

Kentin tanrıçası Aphrodite için yapılan tapınak kentteki en eski mermer binadır. Tapınağa ait kutsal alanın (temenos) sınırlarının belli olması bu alana tanınan sığınma hakkından dolayı önemli olmuştur. Tapınak çevresindeki yazıtlarla önce bu imtiyazın Julius Caesar ve ardılı, daha sonra da Roma İmparatoru Augustus tarafından verildiği ortaya konulmuştur.[4]

MS 1. yüzyılın başlarında tamamlanan mermer tapınağın yapımında yardımcı olan seçkin yerel ailelerin isimleri sütunlar üzerine yazılmış, tapınağın kurucusu olarak kabul edilen Gaius Julius Zoilos, yaşamı boyunca Aphrodite rahibi unvanı ile onurlandırılmıştır.

Ören Yeri

değiştir

Afrodisias kenti, deprem kuşağındaki konumu nedeniyle, tarihi boyunca pek çok depremden şiddetle etkilenmiştir. Özellikle 4. yüzyıl ve 7. yüzyılda burada büyük depremler olduğu bilinmektedir. 4. yüzyıl depremi ayrıca Afrodisias'ın bulunduğu mevkide su akış mecralarını da değiştirmiş, kentin bazı kısımlarını su baskınlarına maruz kalmaya müsait bir hale getirmiştir. Su baskınları sorununu çözümleme amaçlı ve aciliyet içinde inşa edildiği anlaşılan tahliye sisteminin kanıtları bugün de görülebilmektedir. 7. yüzyıldaki depremden sonra Afrodisias bir daha hiçbir zaman tam olarak kendine gelememiş ve bakımsızlığa düşmüştür. Zamanla kalıntılar kısmen Geyre köyü alanı ile örtülmüştür. 20. yüzyıl başlarında Geyre köyünün bir kısmı yine bir deprem nedeniyle boşalmış, boşaltılan alanın altındaki kalıntılar ortaya çıkmıştır. 1960'larda Geyre, deprem olasılığı da düşünülerek bugünkü yerine taşınmış ve belde olmuştur.

Kent 7. yüzyıldan itibaren paganizm çağrışımlı Afrodisias ismini terkederek Hristiyanlık etkisiyle Stavropolis (Haç kenti) şeklinde adlandırılmıştır. Bizans İmparatorluğu döneminde bölge (antik çağ Karya'sına nazaran daha iç bölgede yer almasına rağmen) Karya olarak anılmaya başlamıştır. 1260 yılından itibaren Türklerin bölgede egemenlik kurması ile Karia ismi Geyre olarak Türkçeye yansımıştır.

Kazılar ve diğer çalışmalar

değiştir

Afrodisias'ın medyada sıklıkla ünlü fotoğrafçısı Ara Güler tarafından tesadüfi biçimde keşfedildiği söylense de,[5] Antik kent, 18. yüzyıldan bu yana bilinmektedir. İlk keşfedildiği bu dönemde şehir duvarlarına işlenmiş zengin yazıt koleksiyonunu kayıt altına almak üzere antik kente birçok keşif gezisi düzenlenmiştir.[1] 24 Mart 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Ara Güler'in katkısı ise yıllar sonra uluslararası camiada bu antik kentin ihtişamının tekrar öne çıkarılmasına katkıda bulunması olmuştur. Köydeki insanların Aphrodisias'a ait sütun ve taşları, evlerinin ve işyerlerinin belli kısımlarında kullanıldığını görmüştür. Geri döndüğünde çektiği fotoğrafları dönemin sanatçı-aydınlarına göstermiş ama kimse ilgilenmemiştir. Daha sonra bir ABD dergisine fotoğraflarla birlikte yazıları göndermiş ve büyük ilgi görmüştür. Renkli resimler olursa 10 sayfa ayıracaklarını söylemeleri üzerine Ara Güler tekrar aynı yere gider. Resimleri çeker, yazısını yazar. Kendisinden daha detaylı yazılar istenince Kenan Erim ile görüşür ve yazılar yazılır. Kenan Bey de hafriyatlar için gerekli izinleri alıp detaylı çalışmalara başlar. Aphrodisias'ta ilk kazılar 1904-1905 yıllarında Paul Gaudin tarafından yapılmıştır. Hâlen sürmekte olan ve New York Üniversitesi tarafından koordine edilen Afrodisias kazılarının başlangıcı, 1961 yılından ölümüne kadar tüm kariyerini buraya adayan Kenan Erim'e dayanmaktadır. Bugün, çalışmaların devamı yine New York Üniversitesi himayesinde; Oxford Üniversitesi Lincoln Kürsüsü'nde Klasik Arkeoloji ve Sanat Profesörü olan Prof. R.R.R. Smith ile New York Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nde Prof. Christopher Ratte'nin ortak yönetimi altında sürmektedir. Sur duvarlarından itibaren 1 km.lik alan 1. Derece Sit Alanı ilan edilmiştir. Kalıntıların zenginliği nedeniyle kazıların başlangıcında inşa edilen Geyre Müzesi'nin yetersiz kalması nedeniyle yeni bir Afrodisias Müzesi'nin kurulması için çalışılmıştır. 1 Haziran 2008'de Afrodisias antik kentinde müzeye ek olarak Sebasteion-Sevgi Gönül Salonu açılmıştır.

Mimari yapılar, konservasyon ve restorasyon

değiştir

Konservasyon, restorasyon ve ören yeri sunumu projeleri Thomas Kaefer, Gerhard Paul ve Trevor Proudfoot tarafından yönetilen ekiplerce gerçekleştirilmiştir.[6]

Tetrapylon (Anıtsal Kapı)

değiştir
 
Tetrapylon

Anıtsal bir kapı olan tetrapylon, kentin kuzey-güney ana caddesinin sonunda yer alır. Bu yapı, Afrodit Aphrodisias Kutsal Alanı'nın önündeki büyük ön avluya giden yolun başlangıcında bulunmaktadır. Tetrapylon'un inşa tarihi yaklaşık olarak MS 200 yılına dayanmaktadır.

Tetrapylon, Korinth düzeninde inşa edilmiş anıtsal bir yapıdır. İsmi Hellence'den gelir: "tetra" dört, "pylon" ise kapı anlamını taşır. Bu yapı, dört yönünde dörder sütun bulunması nedeniyle bu adla anılmaktadır.

Tetrapylon'un hemen doğusunda, Afrodisias'ın ünlü mermer ocaklarından çıkarılan beyaz mermerden yapılmış sade bir mezar bulunmaktadır. Bu mezar, 1961'den 1990'a kadar hayatının büyük bir bölümünü Afrodisias'ın kazılmasına ve dünyaya tanıtılmasına adayan Prof. Dr. Kenan T. Erim'e aittir.

Aphrodite Tapınağı

değiştir
 
Aphrodite Tapınağı

Tapınağın ilk yapımı Arkaik devirde gerçekleştirilmiştir.[7] Afrodit Tapınağı şehrin odak noktasıdır. Afrodisias'ın heykeltıraşları, yöredeki zengin mermer kaynaklarını ustaca kullanarak büyük bir üne kavuşmuşlardı. Heykelcilik okulu son derece başarılıydı;[8] eserlerinin çoğu sit alanı çevresinde ve Aphrodisias Müzesi'nde görülebilir. Agora bölgesinde çok sayıda tam boy heykel keşfedilmiş olup, gerçek bir ekolü işaret eden deneme ve tamamlanmamış parçalar kanıt olarak bulunmaktadır. Genellikle girland ve sütunlardan oluşan desenlerle süslenmiş lahitler çevrede yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır. "İnsan figürlü sarmallar" olarak tanımlanan ve Akantus yapraklarına dolanmış insan, kuş ve hayvan figürlerinin yer aldığı pilasterler bulunmuştur.

Tapınak binasının karakteri, 5.yüzyılda bir Hıristiyan bazilikası haline dönüşünce değişmiştir.[7] Bu yapının, İmparator Zeno'nun emriyle yaklaşık 481-484 yılları arasında yıkıldığı düşünülmektedir. Neden olarak, tapınağın Afrodisias'taki pagan Helen muhalefetinin merkezi haline gelmesi ve bu muhalefetin Illus'u desteklemesi gösterilir. Illus, Geç Roma İmparatorluğu döneminde yaşanan pagan zulmü sırasında bastırılan Helen ayinlerini, hala ayakta olan tapınaklarda yeniden başlatmayı vaat etmişti.[9]

Hadrianus Hamamı

değiştir
 
Hadrianus hahamı

Roma İmparatoru Hadrian, Anadolu gezilerinden birinde Afrodisias'ı ziyaret etmiştir. Kent meclisi, bu önemli ziyaretin anısına bu hamamları inşa ettirmiştir. Hamam kompleksi, kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı tasarlanmış iki büyük bölümden oluşmaktadır.[10]

Yapının kuzey tarafındaki ana girişin hemen önünde, köşelerinde büyük sütunların yer aldığı mermer bir havuz bulunmaktadır. Girişin sağ tarafında, birbiriyle paralel odalar sıralanmıştır. Bu odalar, hamamın farklı işlevlere sahip bölümlerini oluşturmaktadır:[10]

  1. Soyunma-giyinme odası (Apoditerium)
  2. Soğukluk bölümü (Frigidarium)
  3. Ilıklık bölümü (Tepidarium)
  4. Sıcaklık bölümü (Caldarium)

2010’da Hadrianus Hamamı’nda başlanan kapsamlı proje, kompleksin ana yapısı üzerindeki konservasyon ve restorasyon çalışmaları ile devam etmiştir. Arzu Öztürk ve ekibi ile doktora öğrencisi Allyson Mc David tarafından mimarî dokümantasyona devam edilmiştir. Oda 8’deki (aleipterion) yıkılmış mimarî parçalar incelenmek üzere taşınmış, oda dikkatlice temizlenmiştir. Esas konservasyon çalışmaları oda 4, 5 ve 12’de yoğunlaşmış, burada döşemeler, hipokostlar ve duvarlar restore edilmiştir. Oda 4’te, yani hamamın merkez caldarium’unda yeni bir çalışmaya başlanarak, odanın batısındaki büyük havuza yoğunlaşılmıştır. Burada yapılan işlemler arasında, yıkılmış parçaları temizlemek, duvarları sağlamlaştırmak, taşları dübellemek, hipokostların tuğla desteklerini onarmak ve çöken döşeme kesimlerini desteklemek bulunmaktadır. Oda 5’teki çalışma neredeyse tamamlanmıştır: Batıdaki havuzun tuğla ve mermer yapısı onarılmış ve odanın güneydoğu köşesindeki mermer döşeme yıkılmış hâliyle sabitlenip sağlamlaştırılmıştır. Oda 12’de hipokostların tuğla destekleri güçlendirilmiş ve ince mermer döşeme ile yuvarlak havuz tamamen onarılmıştır. Hipokost desteklerinin altına ve üstüne ince çelik levhalar yerleştirilerek döşeme desteklenmiştir.[6]

 
Stadyum

Aphrodisias Stadyumu, kentin en iyi korunmuş ve en görkemli yapıtı olmakla birlikte Ege bölgesindeki eski stadyumlardan en iyi korunanıdır.[11] Stadyum, uzun süre boyunca atletik etkinliklere ev sahipliği yapmıştır. Ancak 7. yüzyılda meydana gelen şiddetli bir deprem, kentin tiyatrosuna ağır hasar vermiştir. Bu felaketin ardından, tiyatroda daha önce gerçekleştirilen bazı etkinlikler için stadyumun bir bölümü yeniden düzenlenmiştir.

Stadyum yaklaşık 270 m (890 ft) x 60 m (200 ft) boyutlarındadır. Stadyumun her iki yanında ve her iki ucunda 30'ar sıra oturma yeri bulunmaktadır. Bu düzenlemeyle stadyumun maksimum kapasitesi yaklaşık 30.000 seyirci olarak tahmin edilmektedir. Stadyumun pisti ise yaklaşık 225 m (738 ft) uzunluğunda ve 30 m (98 ft) genişliğindedir.

Stadyum, Delfi Stadyumu'ndan bile çok daha büyük ve yapısal olarak daha kapsamlı olduğundan, muhtemelen Akdeniz'de türünün en iyi korunmuş yapılarından biridir.

Sebasteion Güney Binası

değiştir
 
Sebasteion

Sebasteion,[12] ya da Augusteum, propilonu üzerindeki 1. yüzyıldan kalma bir yazıta göre "Afrodit'e, yüce Augustus'a ve İnsanlara" ortaklaşa adanmıştır. Güney portikoda bulunan bir kabartma, ilginç bir sahneyi tasvir etmektedir. Bu kabartmada, Afrodisias kentinin kişileştirilmiş hali, "promētōr" (ana anne veya atadan kalma anne) olarak saygı gören Afrodisias Afrodit'inin kült heykeline adak sunarken gösterilmektedir. Afrodit tanrıçası ile Roma imparatorluk ailesi arasındaki ilişki, o dönemde önemli bir siyasi anlam taşımaktaydı. Julius Caesar'ın ailesi olan Gens Julia ve bu aileyi takip eden halefler, kökenlerinin Venüs (Romalıların Afrodit'e verdikleri isim) tanrıçasına dayandığını iddia ediyorlardı. Bu iddia, özellikle Julius Caesar ve yeğeni Octavianus (daha sonra Augustus unvanını alan ilk Roma imparatoru) tarafından vurgulanmıştır.

Sebasteion’un üç katlı güney binasının anastylosisi Thomas Kaefer ve Gerhard Paul yönetiminde tamamlanmaya yakın hâle getirilmiştir. 2012’de hazırlanan Korint düzenindeki katta Oda 1’e ait Claudius ve Agrippina kabartmasının kopyası yerine yerleştirilmiştir. Bunun dışında korunmamış olan sütun, sütun başlığı, arşitrav-friz bloğu parçaları da kopyalanarak cepheye yerleştirilmiştir. Çalışma en son korniş katında devam etmektedir. Restore edilmiş binadaki çatlaklar ve aralıklar harç ile doldurulmuş, kopyalanmış kabartmalar ve mimarî parçalar konservatör Joanna Skwiercz tarafından açık kahverengi bir renkle renklendirilmiştir. Sebasteion Güney Binasının batıya doğru uzanan 8 adet açık odası temizlenmiş ve tabanları çakıl ile kaplanarak binanın mimarî parçalarını sergilemek amacıyla hazırlanmıştır.[6]

Sebasteion Propylonu

değiştir

Sebasteion Propylon’unun batı tarafının anastylosis’i 2012‘de başlamış, 2013’te de devam etmiştir. Bütün yapının temeli onarılmış, çalışma İon düzenindeki kata yoğunlaşmıştır. İon düzenindeki mevcut bloklar onarılmış, bulunamayan kaideler, sütun tamburları ve başlıkların kalıpları alınarak kopyaları hazırlanmıştır. Çalışma birinci katın sütunlarının dikilmesiyle başlamış, özellikle kapının güney yarısına yoğunlaşmıştır.

Güney Agora ve Havuz

değiştir

Güney Agora havuzunun doğu ve batısındaki kısımlar Kenan Erim tarafından 1980’lerde kazılmıştır. 2011’de havuzun su sisteminin detaylı bir incelemesi yapıldıktan ve 2012’de test açmaları açıldıktan sonra, Mica ve Ahmet Ertegün tarafından karşılanan, havuzu ve etrafını kazmak amaçlı beş yıllık bir projeye başlanmıştır. 2012 açmaları, havuzun etrafında bitki tarhları bulunduğunu göstermiştir. Bunlar muhtemelen havuzun doğusundaki Agora Kapı’sında bulunan bir yazıtın bahsettiği palmiye ağaçları içindir. Bu durumda, ‘Güney Agora’, ağaçlar ve gösterişli bir havuzu bulunan, mermer portikolarla çevrili bir park idi. Böylece Agora, Erken İmparatorluk Dönemi Roma’daki portikolara, örneğin Philippus Portikosu, Livia Portikosu, Pompeius Tiyatro’su önündeki Pompeius Portikosu’na benzemektedir. 2013 sezonunda, 1980’lerde tamamlanmadan bırakılan havuzun orta kısmında açmalar kazılmıştır.[6]

Havuzla Bağlantılı Heykeller

değiştir

Eski kazı defterlerinde ve müze depolarındaki araştırma sayesinde havuzun orijinal dekorasyonun parçası olduğu düşünülen birtakım heykeller tespit edilmiştir. Mavi damarlı mermerden yapılmış iki adet kurbağa heykeli havuzun doğu tarafındaki fıskiyeleri teşkil etmektedir. Env.71-331, başı hariç bütün hâlde bir kurbağa ve env. 86-75A kurbağanın sol parçası olup, bu eser Val Munday tarafından Müze deposunda restore edilmiştir. Kaliteli beyaz mermerden (Dokimeion?) yapılmış ve havuzun doğu tarafında bulunmuş yunus balığı sırtındaki çocuk heykeli ise (env. 90-5) büyük ihtimalle ana su giriş deliğinin yanında durmaktaydı.’in Çeşmesi Tiyatro’nun güneydoğusunda bulunan Gaudin’in Çeşmesi üzerinde detaylı arkeolojik ve mimarî çalışma Esen Öğüş tarafından sürdürülmüştür. Yapının yeni mimarî çizimleri yapılmış, kullanımı ve kronolojisi ile ilgili detaylı çalışma yapılmıştır. 1970’lerde yapılan cephenin kısmî anastylosisinin statik durumu incelenmiştir. 1980’lerde yapı yanına konulan alınlık blokları kış mevsiminde yüzüstü düştüğünden, bu bloklar kaldırılıp yapı yanındaki sağlam bir platform üzerine yerleştirilerek alınlık yeniden oluşturulmuştur.

Tetrapylon Caddesi

değiştir

Tetrapylon’dan Sebasteion Propylon’a uzanan kuzey-güney caddesindeki kazılar şu amaçlarla devam etmiştir: (a) Afrodisias’ın geç antik, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı tarihini aydınlatmak ve (b) bu caddeyi ziyaretçilere açmak. Caddenin ve antik drenajının açılması aynı zamanda bölgedeki taban suyu probleminin kontrolünü sağlayacaktır. 2013’te kuzeyden güneye doğru NAve 13.1-4 olarak adlandırılan dört açma kazılmıştır. Bu dört açma Shannon Ness, Jonathan Cox, Kristin Newby ve Kemal Baran tarafından yönetilmiştir.[6]

Sikke ve Seramikler

değiştir

Son yıllardaki kazılardan çıkmış bütün sikkeleri bir katalog hâlinde derleme çalışmasına Ahmet Tolga Tek ve ona yardımcı olan Hüseyin Köker tarafından başlanmıştır. Roma ve Geç Roma seramiği çalışmaları Ulrike Outschar yönetiminde ve Hüseyin Erpehlivan yardımlarıyla devam etmiştir. Selçuklu ve Osmanlı seramikleri üzerinde yeni bir çalışmaya Muradiye Öztaşkın tarafından başlanmıştır. Bu çalışmanın amacı hem yeni kazılardan çıkan malzemeyi incelemek hem de ören yerindeki İslâmî Dönem seramiğinin tipolojisini oluşturmaktır.

Taban Suyu Yönetimi

değiştir

Ege Üniversitesi’nden hidrolog ve paleo-coğrafya uzmanı İlhan Kayan kent merkezindeki hidrolojik durumu Mayıs’ta değerlendirmiştir. Buna göre, yüksek kapasiteli yeni bir su pompası alınmış ve Güney Agora’da kullanılmaya başlanmıştır. Sebasteion Caddesi, Tetrapylon Caddesi ve Güney Agora Havuzu etrafındaki antik drenaj kanallarının incelenmesine ve onarımına başlanmıştır. Prof. Kayan’ın ekibi Eylül’de hidrolojik sondajlar yaparak kent merkezindeki su seviyesini belirleyecek bir program yürütmüştür.[6]

Bouleuterion sahne binası arkasındaki kireçtaşı bloklar üzerinde konservasyon çalışması yürütülmüştür. Kent surlarının stadyum etrafındaki kemerleri ve Stadyum’un güneyindeki tonozlar onarılmıştır. Tiyatro tepesinin batısında yer alan 1970’lerden kalan derin açmalar, Güney Agora kazı toprağı ile doldurulmuştur. Tetrapylon ile Tapınak-Kilise arasında kalan diğer eski açmalar da doldurulmuştur. Yönerge uyarınca yedi adet yeni işaret plâkası hazırlanarak ören yerine yerleştirilmiştir.

Müze Çalışmaları

değiştir

2010 yılında İzmir’den Afrodisias Müzesi’ne getirilen ve üzerinde büst olan bir alınlık ile Hadrian Hamamı’ndan iki adet konsül protomu, üzerlerindeki kirlilikten oluşmuş derin siyah sülfat lekelerini gidermek amacıyla, ammonyum karbonat ile temizlenmiştir.[6]

Kaynakça

değiştir
Özel
  1. ^ Aygel, Cemal (1958). Üç Antik Şehir: Priene, Miletos ve Afrodisyas. Teknik Kitap ve Mecmua. 
  2. ^ "Archaeological Site of Aphrodisias" (İngilizce). UNESCO. 20 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2017. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2017. 
  4. ^ "Karia bölgesinin gizemli Tapınakları-Aphrodite Tapınağı". Araştırma yazı:Tekin Gün. 9 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  5. ^ "Ara Güler Aphrodisias'ı nasıl keşfetti?". CNN Türk. 18 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mayıs 2022. 
  6. ^ a b c d e f g ÖĞÜŞ, Esen (2012). Assos Kazısı 2013 Yılı Çalışmaları, Afrodisias 2013. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayın No:34462. ss. 73,74,75,76,77,78,79,80. ISSN 1017-7655. 9 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2021. 
  7. ^ a b Eskici, Uğur (10 Aralık 2014). "Aphrodite Tapınağı - Aphrodisias Tapınağı". Aphrodisias. Erişim tarihi: 22 Temmuz 2024. 
  8. ^ Kenan T. Erim, "The school of Aphrodisias, " Archaeology 20.1:18-27.
  9. ^ Trombley, Hellenic Religion and Christianization c. 370-529
  10. ^ a b Eskici, Uğur (10 Aralık 2014). "Banyolar & Hadrian - Aphrodisias.org". Aphrodisias. Erişim tarihi: 22 Temmuz 2024. 
  11. ^ Eskici, Uğur (10 Aralık 2014). "Stadyum - Aphrodisias.org". Aphrodisias. Erişim tarihi: 22 Temmuz 2024. 
  12. ^ Sebastós, Latince Augustus kelimesinin Yunanca karşılığıdır.
Genel
  • Bektaş, Cengiz, Afrodisias, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 2008, ISBN 978-605-396-023-2.
  • Foss, C., S. Mitchell, et al., Aphrodisias/Ninoe, Pleiades, 2007 [2]19 Ocak 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  • Erim, Kenan T., Aphrodisias, Awakened City Of Ancient Art, National Geographic Magazine, June, 1972.
  • Erim, Kenan T., Aphrodisias, Net Turistik Yayınlar A.Ş., 2002. ISBN 975-479-166-X.
  • Erim, Kenan T., Aphrodisias: City of Venus Aphrodite, 1986 (New York: Facts on File).
  • Güler, Ara, Aphrodisias'ın Çığlığı,Yapı Kredi Yayınları Özel Dizi, İstanbul, Mart 2009, 212 sayfa.
  • Ilgım, Mesut (Ed.), Afrodisias Sebasteion Sevgi Gönül Salonu, Yapı Kredi Yayınları-2715, İstanbul, 2008, ISBN 978-975-08-1439-6.
  • MacDonald, David, The Coinage of Aphrodisias, London: Royal Numismatic Society, 1992.
  • Ratté, Christopher, Archaeological Computing at Aphrodisias, Turkey, Connect, Humanities Computing, New York University, Summer 1998, [3]3 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  • Roueché, Charlotte, Aphrodisias in Late Antiquity: The Late Roman and Byzantine Inscriptions, Revised Second Edition, 2004, ISBN 1-897747-17-9[ölü/kırık bağlantı].
  • Roueche, Charlotte, Erim, Kenan T. (edd.), Aphrodisias Papers: Recent Work on Architecture and Sculpture, Journal of Roman Archaeology Supplementary Series, 1991.
  • Smith, R.R.R, Aphrodisias - City and Sculpture in Roman Asia, Ertuğ & Kocabıyık Publications, 2008.
  • Smith, R.R.R. - Lenaghan, J.L.(Ed.), Aphrodisias'tan Roma Portreleri, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık-T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, ISBN 975-08-1481-5, 2008.

Dış bağlantılar

değiştir