1387-1388 Osmanlı-Bulgar Savaşı
1387-1388 Osmanlı-Bulgar Savaşı, Osmanlı Devleti ile İkinci Bulgar İmparatorluğu arasında yapılan ve Osmanlıların kesin zaferiyle sonuçlanan askerî mücadeledir.
Osmanlı-Bulgar Savaşı (1387-1388) | |||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Osmanlı-Bulgar Savaşları | |||||||||||
I. Murad | |||||||||||
| |||||||||||
Taraflar | |||||||||||
Osmanlı İmparatorluğu |
Bulgar Çarlığı Dobruca Prensliği | ||||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||||
I. Murat Çandarlı Ali Paşa Yahşi Bey Doğan Bey |
İvan Şişman İvanko | ||||||||||
Güçler | |||||||||||
30.000 | ?? | ||||||||||
Kayıplar | |||||||||||
Hafif | Ağır |
Savaş öncesi
değiştirOsmanlı Devleti'nin 1380'lerin başına kadar Balkanlardaki süratli genişlemesi sonucunda, Bulgar İmparatorluğu, Doğu Roma İmparatorluğu ve Sırp Knezlikleri de Osmanlı tâbiyetini kabul etmiş ve haraç verir duruma düşmüşlerdi. Bunlardan Bulgar İmparatorluğu esasen üçe bölünmüş, kuzeybatıda Vidin Çarlığı ile kuzeydoğuda Dobruca Prensliği 1360'larda bağımsız devletçiklere dönüşmüş, merkezde ise Tırnovo merkezli devlet yaşam mücadelesi verir hale gelmişti.
1385 yılında I. Murad'ın Edirne'ye geçmesiyle Osmanlılar üç koldan tekrar hücuma geçtiler. Rumeli Beylerbeyi Timurtaş Paşa Vardar vadisinden ilerleyip Manastır, İştip ve Pirlepe'yi fethederken, Hayrettin Paşa da Arnavutluk'a doğru ilerleyerek Ohri'yi almış ve Zeta Prensliği'ne karşı Savra Zaferi'ni kazanarak Arnavutluk ve Epir'e girmişti. I. Murad ise ana ordusuyla Niş'i fethetmişti.
Bir diğer kol ise Sofya Kuşatması sonucunda Sofya'yı Osmanlı topraklarına katmıştı. Bununla birlikte Türk-Bulgar barışı devam ederken I. Murad'a tâbi Bulgar Çarı İvan Şişman'ın hakimiyetinde merkezî Bulgaristan ve Tuna güneyindeki topraklar kalmıştı.
1385 yılında bir kez daha Osmanlı tâbiyetini kabul etmiş olan Sırp despotu Lazar Karaman Seferi'nde I. Murad'a ordusuyla eşlik etmiş, Konya'nın alınmasından sonra şehri yağmalayan Sırp askerlerinin idam edilmesi üzerine 1387 yılında Osmanlı Devleti'ne tâbiyetini sonlandırarak savaş açmıştı. Aynı yıl Kavala Şahin Paşa komutasındaki bir Türk akıncı birliği Ploşnik Muharebesi'nde büyük bir yenilgiye uğradı (bu yenilgiye uğrayan Osmanlıların ana ordusu olmasa da, Osmanlıların kuruluşlarından beri aldıkları ilk yenilgiydi). Bu galibiyetten cesaretlenen Bosna Krallığı ve Sırbistan Despotluğu Osmanlılara karşı bir Balkan ittifakı oluşturarak aralarına Bulgar Çarı İvan Şişman'ı da aldılar.
Savaş
değiştirÇandarlı Ali Paşa'nın ilk taarruzu
değiştirBulgar Çarı İvan Şişman'ın Osmanlı karşıtı ittifaka katılmasıyla, Osmanlı Devleti de 1387'de Bulgar Krallığı'na savaş açtı.
Bu süreçte, Rumeli'deki diğer haraçgüzâr devletçiklerden Vidin Çarlığı ve Köstendil Prensliği ise Osmanlı Devleti'ne bağlılıklarını sürdürdüler. I. Murad, Karamanoğlu Beyliği tehdidine karşı cephe gerisini güvence altına almak için Timurtaş Paşa komutasında 5.000 kişilik bir orduyu Anadolu'da bırakarak 1388'de Rumeli'ye ilerledi ve haraçgüzar beyleri emrine çağırdı. Bulgar Kralı Şişman ve Dobruca Prensi Dobrotiç'in itaat etmemeleri üzerine, asıl hedefi Sırbistan olan I. Murad Rumeli'de de cephe gerisini teminat altına almak amacıyla ilk olarak Bulgaristan'ın etkisizleştirilmesine karar verdi.
Bu doğrultuda, Sadrazam Çandarlı Ali Paşa ve Timurtaş oğlu Yahşi Bey komutasında 30.000 kişilik bir orduyu Bulgar Kralı ve Dobruca Prensi üzerine gönderdi. Çandarlı Ali Paşa'nın stratejisi, kalelerin itaatini sağlayıp bir yerde uzun zaman kalmadan Çar Şişman'ı ele geçirmek veya itaate zorlamaktı. Bu çerçevede, Türk ordusunun taarruzu adeta bir yıldırım harekatı şeklinde gelişti. Aydos'un kuzeyinden Nadirköy yakınlarındaki Nadir Geçidinden (Nadir Derbendi) Balkan Dağları'nı aşan ordu ikiye ayrıldı. Timurtaş oğlu Yahşi Bey komutasındaki 5.000 kişilik birlik Pravadı'yı bir gece baskınıyla ele geçirirken, ana ordu ise başkent Tırnovo ve Şumnu'yu zaptetti. Varna'ya yönelik taarruz ise başarıya ulaşmazken, Bulgar Kralı Şişman da berkitilmiş Niğbolu'da mevzilenmişti.
Barış görüşmeleri
değiştirAli Paşa Şumnu'da karargâhını kurarken, I. Murad da Yanbolu'ya ulaştı. Kral Şişman, direnecek gücü kalmadığı için, Çandarlı Ali Paşa'ya başvurarak I. Murad'la aracılık istedi. Çandarlı Ali Paşa da muvafakat göstererek Kral Şişman'ı I. Murad'ın huzuruna çıkardı. I. Murad Kral Şişman'ın itaatini kabul etmekle birlikte, yeniden barış için Krallığın diğer müstahkem mevkilerinden Silistre'nin Osmanlılara terkini ve ödenmemiş vergilerinin ödenmesini şart koştu.
Bulgaristan'la çatışmalar bir süredir durduğundan Çandarlı Ali Paşa da Doğan Bey komutasındaki bir akıncı birliğini Kosova'ya gönderdi. Bu birlik de birçok esirle geri döndü. Ali Paşa bu esirlerin Kral Şişman'a iadesi karşılığında Razgrad kalesinin teslimini talep etti. Ancak, Kral Şişman ne Razgrad'ı ne de taahhüt ettiği Silistre'yi teslim ettiği gibi, Silistre ve Niğbolu kalelerini berkitmeye koyuldu.
Çandarlı Ali Paşa'nın ikinci taarruzu ve barış
değiştirBu suretle Bulgaristan'la savaşın ikinci safhası başladı. Çandarlı Ali Paşa Razgrad'ı aldı. Silistre ve Hirşova'yı da fethedip Niğbolu üzerine yürüdü. Her yönden kuşatılan Bulgar Kralı bir kez daha kayıtsız şartsız barış istedi. Çandarlı Ali Paşa tarafından Tavuslu'da aile bireyleriyle birlikte I. Murad'a teslim edilen Kral Şişman bir kez daha affedilse de, Osmanlıların fetihlerini ve yeniden haraç vermeyi kabul etmek zorunda kaldı.
Savaş sonrası
değiştirÇandarlı Ali Paşa komutasındaki Türk ordusunun bu kesin zaferiyle, zaten 1373'ten beri Osmanlı Devleti'ne tâbi bir haraçgüzar devlet olarak varlığını sürdüren Bulgar Çarlığı toprakları iyice daralmış ve siyaseten can çekişen bir devletçiğe dönüştü (nitekim, beş yıl sonra [1393] Yıldırım Beyazıt bu devletçiğe kesin olarak son vererek topraklarını Osmanlı Devleti'ne kattı ve 1878 yılında tekrar özerkliğini kazanana kadar Bulgaristan Avrupa'nın siyasî haritasından silindi). Keza, Dobruca Prensliği da Çandarlı Ali Paşa'nın 1388 yılındaki ikinci harekâtında Silistre ve Hirşova'yı fethetmesiyle yeniden Osmanlı tâbiyetine girdi.
I. Murad da bu kaydadeğer zafer sonucu 1387 yılında Osmanlı Devleti aleyhine oluşmuş Balkan ittifakının doğu kanadını etkisiz hale getirip cephe gerisini güvence altına alarak seferinin asıl hedefi olan Sırbistan Despotluğu'na yönelme olanağı buldu. Bu çerçevede, müteakip sene (1389) Kosova Muharebesi'nden Osmanlılar muzaffer çıkarken, Bulgaristan'dan sonra Sırbistan'ın da müteakip yüzyıllardaki kaderi belli oldu.
Ayrıca bakınız
değiştirDış bağlantılar
değiştir- "Osmanlı-Macar İlişkileri: (Başlangıçtan Ankara Savaşı'na Kadar)", Prof. Dr. Hicran Yusufoğlu, Türk-Macar Dostluk Derneği Yayınları (1995), s. 34-35.
- "An Historical Geography of the Ottoman Empire", Donald Edgar Pitcher, Brill (1972), s. 45-46.
- "Büyük Osmanlı Tarihi", Joseph von Hammer, c. 1
- İslam Ansiklopedisi, "Murad I" maddesi, Türk Diyanet Vakfı, İstanbul (1994), c. 31, s. 160-162