Zemahşerî

İranlı İslam bilgini (1075 - 1144)

Zemahşerî (Farsça: محمود زمخشری; 18 Mart 1075 - 13 Haziran 1144), İranlı İslam bilgini.[1][2][3][4]

Zemahşerî
Tam adıEbü'l-Kāsım Mahmud b. Ömer b. Muhammed el-Hârizmî ez-Zemahşerî
Doğumu18 Mart 1075
Zemahşer
Ölümü13 Haziran 1144 (69 yaşında)
Köhne Ürgenç
Çağıİslâm'ın Altın Çağı
Etkilendikleri
  • Ebû Mudar
    Hâkim el-Cüşemî
    Rükneddin İbnü’l-Melâhimî
Diğer ad(lar)ıMahmud Zemahşerî

Tefsir, kelâm, fıkıh, lügât ve belâgat gibi birçok İslam'i bilim alanında araştırmalar yapmış ve çeşitli eserler vermiş Fars kökenli filozof ve İslâm âlimi. 1074 yılında Harezm'in Zemahşer kasabasında doğmuş, 1144'te bir Arefe gecesi Köhne Ürgenç'te ölmüştür.

Asıl adı Mahmud'dur. Doğduğu şehirden dolayı Zemahşerî, uzun süre Mekke'de yaşadığından ötürü de Cârûllah lâkaplarıyla anılmıştır. Mutezile akidesine bağlı bir âlimdir. Özellikle Arap dili ve Edebiyatı ile belâgat konusunda dâhi bir bilgindir. Zemahşerî olarak tanınmakta olup, künyesi Ebül Kasım Cârûllah Mahmud bin Ömer bin Ahmed ez-Zemahşerî şeklindedir.

Mahmud, 1075 yılında Harezm'in Zemahşer kasabasında doğdu. Küçükken geçirdiği kaza sonucu bir bacağını kaybettiğinde takma bir bacakla yürümek zorunda kaldı. Dindar bir aileye mensup olup, ilk eğitimini babasından aldı. Baba, oğlunun sakatlığını da göz önünde bulundurarak durumuna uygun olan ve oturarak çalışılabilen terzilik mesleği ile geçimini sağlamasını istiyordu. Ancak, Mahmud'un okumak konusundaki ısrarı üzerine bir medreseye verdi. Babası, kesin olarak bilinmeyen bir sebepten ötürü hapsedildi ve kalan ömrünü burada geçirdi.

Mahmud, Harezm'de tıp, dil ve gramer sahasında önemli bir konuma sahip olan Ebu Muzar Mahmud bin Cerir el-Zebbî'den ders aldı. Dil ve edebiyat derslerinin yanında, aldığı eğitimin etkisiyle Mutezile akidesine bağlandı. Üstün zekâsı ve gösterdiği başarıdan dolayı hocasından maddi ve manevi destek gördü. Bir ara Buhara'ya da gidip orada da eğitim aldı. Bu tarihlerde hüküm süren Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah ve ünlü veziri Nizamülmülk'ten de himâye ve destek gördü.

Mahmud, ilim tahsil etmek gayesiyle muhtelif beldeleri dolaştı. Harezm'den ayrıldıktan sonra Horasan'a gitti. Orada bulunan ileri gelenlerle temas kurdu. Sonra İsfahan'a gitti. Burada da Melikşah'ın oğlu ile görüştü ve onu öven bir kaside kaleme aldı. Bağdat'ta bulunan Nizamiye Medresesi'nde de eğitim gördü. Burada hadis, tefsir, kelâm, fıkıh, gramer ve edebiyat dersleri aldı. Arapça ve dilbilim konusunda uzman olarak yetişti.

Mahmud, şiddetli bir hastalığa yakalanınca Mekke'ye gitti. Mekke Şerifi Ebü'l-Hasan Ali bin Hamza tarafından çok iyi karşılandı. Aralarında samimi bir dostluk oluştu. Mahmud Zemahşerî, bu süre zarfında Arap yarımadasında gerçekleştirdiği seyahatler ve Araplarla girdiği yakın diyalog neticesinde Arap dili ve edebiyatının incelikleri, zenginliği konularında oldukça önemli bilgilere sahip oldu.

Mahmud, son gelişi ve değişik zamanlarda hac vesilesiyle geldiği Mekke ve Medine'de uzun süre kaldı. Bundan dolayı kendisine "Allah'ın komşusu" anlamına gelen "Cârûllah" denmeye ve bu unvanla anılmaya başlandı. Memleket özlemiyle Harezm'e döndüyse de bir süre sonra tekrar Mekke'ye geldi. Birinci gelişinde iki, bu gelişinde de üç olmak üzere beş yıl Mekke'de kaldı. Daha sonra Harezm'e dönerken Bağdat'a uğradı. Büyük bir ilgi ile karşılandı. Burada ders vermeye başladı. Aynı zamanda kendisini yetiştirmeye ve dersler almaya devam etti.

Zemahşerî, bütün mesaisini ilme verdi ve bu gaye ile sık sık seyahat etti. Yaşadığı dönemin önemli alimleri arasında yer aldı. Dil ve tefsir alanında büyük otorite olarak kabul edilip, verdiği dersler büyük ilgi gördü. Bu alanda Harezm, Irak, Horasan, Hicaz gibi bölgelerde, sahasında zamanın önemli âlimleri arasında yer aldı. Kendisinden ders alan bazı talebeleri önemli hatipler arasında yer aldılar ve camilerde vaaz verdiler. Belâgat ilmindeki üstün kişiliği ve bu sahada yazdığı "Keşşâf Tefsiri" büyük beğeni toplayan ve kabul gören bir eserdir. Ehl-i Sünnet âlimleri belâgat ile ilgili konularda bu eserden önemli ölçüde yararlandılar.

Mahmud, Bağdat'tan Harezm'e geçti. Ceyhun Nehri kıyısındaki Ürgenç'e yerleştikten birkaç yıl sonra, 13 Haziran 1144 yılında vefat etti.[5]

Kişiliği ve Fikir Hayatı

değiştir

Zemahşerî, ilim öğrenmek için seyahatler yapmış ve birkaç defa Bağdat'a gitmiş, bir müddet Mekke'de kalmıştır. Mekke'de bir müddet bulunması üzerine kendisine Cârûllah unvanı verilmiştir. Bağdat'ta Ali bin Muzaffer en-Nişâburî, Ebu'n-Nasr el İsfehânî ve Ebu Mansur el-Cevâlikî'den ilim öğrenmiştir. Fıkıh ilmini Şeyh Sedid-i Hayyâtî'den tahsil etti. Arapçayı çok iyi bilen Zemahşerî; tefsir, fıkıh, lügât, belâgat ilimlerinde derin bilgi sahibi oldu. Bilhassa belâgat ilminde fevkalade ileri olan Zemahşerî'nin yazdığı Keşşâf tefsiri, bu bakımdan çok beğenilmiş ve tanınmıştır. Ehl-i Sünnet âlimleri belâgat ilgili bilgilerde onun tefsirinden istifade etmişlerdir. Fars asıllı olmasına rağmen Arap dilindeki üstünlüğünü ifade etmek için onun Ebu Kubeys dağına çıkarak "Ey Araplar gelin, atalarınızın dilini benden öğrenin." dediği rivayet edilir. Zemahşerî, fıkhi açıdan Ehl-i Sünnet'in Hanefi mezhebinden olmasına rağmen itîkâd bakımından Mu'tezilidir. Ama ölürken Mu'tezile'den dönüp tövbe ettiği de söylenmektedir. Ancak tefsirinde açık ve kapalı olarak Mu'tezile itîkâdına yer verdiği görülür. Keşşâf tefsiri belâgat hususunda büyük bir değer taşıyan ve Kur'an'ın belâgatini gösteren bir şaheserdir.

Eserleri

değiştir

Zemahşerî, önemli ölçüde talebe yetiştirdiği ve ömrünün sonuna kadar ilim öğrenmeye devam ettiği gibi çok sayıda eser de kaleme aldı. Arapçanın dışında Türkçe ve Farsçayı iyi derecede bilmesine rağmen eserlerinin büyük bir kısmını Arapça olarak kaleme aldı. En önemli eseri Keşşâf olarak bilinen tefsir eseridir. Bu eserinde Kur'an'ın dilindeki üstünlük ve incelikleri ele aldı. Bu eseri kendisine İslâm âleminde büyük bir şöhret kazandırdı. Çok sayıda müellif ve müfessir kaynak olarak bu eserden yararlandı. Muhtelif dillere tercüme edildi.[6]

Diğer bazı eserleri; Mukaddimetü'l Edeb, Nükatü'l-Arab, El-Minhac, Rüusu'l-Mesail, El-Mufassal, El-Muhaccat, Esasü'l-Belağa, Etvakü'l-Zehab, Mak amat...

Şiirleri ise Divan'ında toplanmıştır. Divan'ın bir yazma nüshası Süleymaniye Kütüphanesinde bulunmaktadır.

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Jane Dammen MacAuliffe, Quranic Christians: An Analysis of Classical and Modern Exegesis,Cambridge University Press, 1991, pg 51
  2. ^ By Norman. Calder, Andrew Rippin, Classical Islam: A Sourcebook of Religious Literature, Routledge, 2003, pg 119
  3. ^ "Encyclopedia Iranica, "The Chorasmian Language", D.N.Mackenzie". 4 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2019. 
  4. ^ "Zamakhshari" in Encyclopedia of Islam, by C.H.M. Versteegh, Brill 2007. Excerpt: "one of the outstanding scholars of later medieval Islamic times who made important contributions..despite his own Iranian descent, a strong proponent of the Arab cause vis-à-vis the Persophile partisans of Shabiyya."
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 17 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2019. 
  6. ^ "https://islamansiklopedisi.org.tr/zemahseri". 17 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2022.  |başlık= dış bağlantı (yardım)

Dış bağlantılar

değiştir