Yeşil anarşizm

sanayi devriminden dolayı tarımın önemsizleştiği toplumda tarımı önemli kılan anarşist sistem.

Yeşil Anarşizm, özellikle doğa ile insan arasındaki ilişki üzerine odaklanan anarşist ekol. Bu hareketin temel sorunu, endüstri öncesi toplumu, hatta bazen tarım öncesi toplumu yeniden canlandırmaktır.[1] İnsanları doğal yaşama yabancılaştıran teknoloji ve ilerleme düşüncesiyle ifade edilen endüstri toplumu, bu ekolün eleştirilerinde önemli yer tutar. Felsefesinde Ludditelerin politik eylemlerinin ve Jean-Jacques Rousseau’nun yazılarının etkileri görülür. Fakat bunlardan daha fazla, primitivizm ortaya çıktığında, Frankfurt Okulu’nun Marksistleri Theodor W. Adorno ve Herbert Marcuse’ün düşünceleri ile Marshall Sahlins, Richard Lee, Lewis Mumford Jean Baudrillard ve Gary Snyder gibi antropologların düşünceleri ekolün şekillenmesinde önemli yer tutmuştur.

Yeşil anarşistlerin kullandığı bir logo

Kendilerini primitivist olarak adlandıran bazı yeşil anarşistler, doğal yaşama tam bir dönüş ve göçebe avcı-toplayıcı hayat tarzını savunurken,[2][3] birçok yeşil anarşist ise gündemine sadece endüstri toplumunun ortadan kaldırılmasını alır, evcilleştirmeye veya tarım etkinliğine karşı kesin bir karşı duruş sergilemezler. İlk kategoride teorisyenlere, Derrick Jense ve John Zerzan örnek gösterilebilir. Birçok yeşil anarşist devrim sonrası gelecek ile bağlantılı bu sorunları bir kenara bırakıp, bugünün dünyasının karşı karşıya olduğu sorunlara ve toplumsal devrim konusuna odaklanmıştır.

Günümüzde birçok anarşist yeşil anarşizmin en yetkin şekli olarak, Murray Bookchin’in toplumsal ekoloji düşüncesini izlemektedir. Bu akım (aydınlatma endüstrisi, tarım ve sürdürülebilir şehircilikle birlikte) gelişmiş ekolojik toplum düşüncesine ve sınıf çatışmasına dayalı anarşizm olarak ifade edilebilir.

Yeşil anarşinin odak noktası ilk başlarda insanın doğa üstüne kurduğu egemenliğin sorgulanması (yani özetle ilkelcilik ve çevre hareketleri) iken zamanla (özellikle ikinci dünya savaşı sonrası fabrika çiftçiliği ve endüstriyel hayvan deneylerinin sayısındaki büyük artışla) hayvan sömürüsüne yönelik farkındalık da artmıştır. Hayvan eziyetini insan sağlığı, giysisi veya gıdası gerekçeleriyle haklılaştırmak isteyen çoğunluğa karşı yeşil anarşistler, çözümü insanmerkezcilik ideolojisinin ve kapitalizmle birlikte sürdürülen bilimsel/teknolojik ilerlemenin durdurulmasını talep eder. Bugün yeşil anarşinin içerisinde hayvan özgürlüğü hareketi veya diğer adıyla türcülük karşıtı hareket önemli bir yer tutar; tüm yeşil anarşistler tarafından fiilen uygulanmamakla beraber (her biri vejetaryen veya vegan olmamakla beraber, her biri aktif hayvan hakları mücadelesi vermemekle beraber), hayvanların insan tahakkümünden kurtarılması ve vahşi -özgür- yaşamlarına geri döndürülmesi yeşil anarşistler arasında mutabakat noktalarından birisidir. Anarşist hareketlerin günümüzde en diri olduğu ülkelerden biri olan Almanya'da yeşil anarşinin bayrağı (kara-yeşil) ile türcülük karşıtı hareketin bayrağı eştir.[4] Ayrıca dünyadaki birçok yeşil anarşistin, faaliyet gösterdikleri kafe, işgal evi veya sosyal merkezlerde bedava dağıttığı yemeklerin (Almanca adı: Vokü) vejetaryen veya vegan pişirilmesi oldukça yaygın bir uygulamadır.[5]

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Nocella, Anthony. Best, Stephen. 'Igniting a Revolution: Voices in Defense of the Earth' AK Press (2006) pg.23
  2. ^ Endgame, Volume 1: The Problem of Civilization, Seven Stories Press (ISBN 1-58322-730-X)
  3. ^ "John Zerzan - What is Anarchism?". 18 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2007. 
  4. ^ "Türcülük karşıtı hareket - Almanca madde". 1 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mayıs 2013. 
  5. ^ "Bedava yemek - Almanca madde". 24 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2020.