Nafile namazlar

(Tesbih namazı sayfasından yönlendirildi)
5 Ekim 2024 tarihinde kontrol edilmiş kararlı sürüm gösterilmektedir. İnceleme bekleyen 4 değişiklik bulunmaktadır.

İslâm


Temel İbâdetler

Nafile (tatavvu) namazlar, herhangi bir yükümlülüğü olmadan, içten gelerek kılınan namazlardır. Beş vakit namaza bağlı olan sünnetler, ramazan geceleri kılınan teravih namazları, kuşluk namazları, gece namazları başlıca nafile namazlardır.

İslâm dinine göre bu namazlarda büyük sevap ve haseneler bulunmaktadır. Önemli sayılan diğer nafile namazları şunlardır:

Abdest şükür namazı

değiştir

Abdest veya gusül alındıktan sonra vakit müsaitse, yaşlık kuruyacak kadar bir zaman geçmeden iki rekat namaz kılınması menduptur. Bu, abdest veya gusül nimetine kavuşmanın bir şükür ifadesidir. Çünkü abdest almak Allah'a yaklaştırıcı bir ibadettir, hedefi ise namazdır. Muhammed şöyle demiştir:

"Her kim şu benim aldığım gibi abdest alır ve aklından bir şey geçirmeyerek iki rekat namaz kılarsa geçmiş günahları af olunur." (Buhari, Vudû, 14)

Tahiyyetü'l mescid namazı

değiştir

Tahiyyetü'l-mescid, mescidin selâmlanması, saygı gösterilmesi demek ise de esasında mescidlerin sahibi olan Allah'a saygı ve tâzim anlamını içermektedir. Bu bakımdan Muhammed "Biriniz mescide girdiğinde, oturmadan önce iki rek‘at namaz kılsın" demiştir (Müslim, “Salâtü'lmüsâfirîn”, 11). Şâfiî mezhebine göre mescide ne zaman girilirse girilsin bu namazın kılınması müstehaptır. Hanefîler'e ve Mâlikîler'e göre ise kerâhet vakitlerinde mescide giren kimsenin bu namazı kılması mekruhtur. Kişi bunun yerine tesbih ve tehlîlde bulunarak ve salavat getirerek mescidi selâmlamış olur. Normal vakitlerde mescide girdiği halde tahiyyetü'l-mescid kılamayan kimsenin, bunun yerine dört defa "Sübhânellahi ve'l-hamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber" demesi menduptur. Cuma vakti hatip hutbedeyken mescide giren kimse Hanefî ve Mâlikîler'e göre tahiyyetü'l-mescid kılamaz. Şâfiîler'e ve Hanbelîler'e göre ise uzatmamak ve iki rek'atı geçmemek şartıyla bu durumda tahiyyetü'l-mescid kılınır. Mescide günde birden fazla girilmesi halinde bir kere tahiyyetü'l-mescid kılmak yeterlidir. Mescide girildikten sonra tahiyyetü'l-mescid kılmadan oturulursa, Hanefî ve Mâlikîler'e göre bu namaz, yine de kılınabilir; ancak oturmadan önce kılmak daha faziletlidir. Şâfiîler'e göre ise eğer kişi kasten oturmuşsa bu namaz sâkıt olur. Bir mescide, herhangi bir namazı kılmak için veya farz kılmak ve imama uymak niyetiyle girmek ve oturmadan o namaza başlamak da tahiyyetü'lmescid yerine geçer.

Evvâbin namazı

değiştir

Evvâbîn namazı, akşam namazını müteâkiben kılınan iki ilâ altı rek'atlık bir nafile namazdır. İnanışa göre bu namazda yüz hasene,yani ilâhi ihsan vardır. Allah, bunun yetmiş beşini âhirette, kalanını bu dünyada verir. Bu namazı kılanlar mahşer sıkıntısı çekmezler.

Duhâ namazı

değiştir

Duhâ namazı, kuşluk zamanında güneş doğduktan 45 dakika sonra ve öğleye kala kılınan altı rekatlık bir nafile namazdır. İnanışa göre bu namazda da yüz hasene vardır. Allah bu 100 hasenenin 25'ini ahirette, 75'ini ise dünyada verir.

Enes bin Mâlik’in rivâyet ettiği, Tîrmîzî'nin "hasen garîb" diye tasnif ettiği, "hasen li-zâtihî" türündeki hadîs-i şerîfte İslâm peygamberi Muhammed şöyle demiştir:[1][2]

Her kim sabah namazını cemaatle kılar, sonra namaz kıldığı yerde oturup güneş doğuncaya kadar Allah’ı zikreder, [kerâhet vakti çıktıktan] sonra da iki rekât namaz kılarsa bir hac ve umre yapmış gibi sevap kazanır." Enes dedi ki: Peygamber “Eksiksiz tam bir hac ve umre sevâbı” buyurdu.

Teheccüd namazı

değiştir

Teheccüd namazı, iki, dört, altı veya sekiz rek'atlık bir nafile namazdır.[3] Bu namaz teheccüd vaktinde kılınır. Teheccüd vakti, gece yarısından imsak vaktine kadar devam eder. İnanışa göre bu namazın sevabı sınırsızdır. İslam dininin peygamberi Muhammed bu namazı hep kılmıştır.

Tespih namazı

değiştir

Tespih namazı, dört rek'atlık bir nafile namazdır. Özellikle Kadir Gecesi'nde kılınmaktadır. Namaz dört rek'at olmasına rağmen uzun süre kılınır.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Tîrmîzî, Ebvâbu’s-Salât, 412, hadîs no: 586.
  2. ^ el-Münżirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb (Terc.), 1, 434, Hadîs No: 1 ["Bu sözü üç defa tekrar etti." ilâvesi vardır]
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2020. 
  • Muhtasar İlmihal, Fazilet Neşriyat, İstanbul. Sayfa:94-96