Tartışma:İbn Sina
Burası İbn Sina adlı madde üzerindeki değişikliklerin konuşulduğu tartışma sayfasıdır. Maddenin konusunun genel olarak tartışıldığı bir forum değildir. |
|||
|
Bu sayfa şu Vikiprojelerin kapsamında yer almaktadır: | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
İbn Sina aslen Özbek Türkü olan, İranlı bir bilim adamıdır.
değiştir- "Etnik köken" ve "milliyet" farklı kavramlardır. "Etnik köken" kavramı, özellikle çağdaş milletlerin geliştiği 18. yüzyıl öncesi dönemlerde,soydaş (kan bağı olan) özellikleri ağır basan toplulukları tanımlamak için kullanılır. Bir topluluğun etnik kökenini izlemek için en elverişli yöntem, o topluluğun kullandığı dilin yapısını incelemektir. 18. yüzyıl öncesi elbette etnik topluluklar vardı. Türkler de bunlardan biridir. 6. yüzyılda kurulmuş olan Göktürk Kağanlığı'nın egemen etnik gücü Türklerdi. Onlar kendilerine Türük (Bk. Orhun anıtları), Çinliler ise Tūjué derlerdi. Bizanslılar da kendi kaynaklarında Türklerden bahsederler.Göktürk Kağanlığından sonra Orta Asya kökenli Altay toplulukları (Moğollar, Tunguzlar dışında kalan Karluklar, Uygurlar, Oğuzlar, Kırgızlar, Tatarlar vb.) genelde Türk olarak, konuştukları diller ise Türki diller olarak anılmaya başlandı,
- Bu bağlamda, İbn Sina etnik köken olarak bir Özbektir, Türk asıllıdır. Ancak, o dönemde bölgede egemen olan İslam kültürünün etkisi ile bilim dili olarak Arapçayı ve edebiyat dili olarak da Farsçayı benimsemiş, eserlerini bu dillerde vermiştir. Daha sonra da İran'a yerleşmiş ve o kültürün bir parçası haline gelmiştir. Bu durumda onu aslen Özbek Türkü olan bir İranlı olarak tanımlamak gerekir (Aynen Einstein'ı Alman Yahudisi kökenli bir Amerikalı olarak tanımlamak gerektiği gibi).
- Bu maddenin başlığını açan arkadaş, sağ olsun çok emek vermiş, ancak bir tarihçinin asla yapmaması gereken bir hataya düşerek, başlığı İbn-i Sina olarak açmıştır. Gerçek isim ise İbn Sina'dır. Bu bir harfin ne önemi var, diyenlerin ise bir ansiklopediye madde yazmaya hiç kalkışmamaları çok uygun olur.
mgur 05:40, 20 Haziran 2010 (UTC)
- Etnik kökeni hakkında tarafsızlık yaratmayacak bir kaynak bulabileceğimizi sanmıyorum. Günümüzde geçerli olan türk, fars gibi etnik milliyetler 18. yüzyılda ortaya çıkmaya başladı. İbn-i Sina'nın yaşadığı dönemde bu tür bir ayrım olduğunu zannetmiyorum--Martianmister 12:41, 2 Eylül 2007 (UTC)
ibni sinanın fen bilimlerinde başarılı bir insan olduğunu söylüyorlar o dönemlerde bu başarıyı nasıl başarmış acaba hatta bütün bilimcilerde?Diyorlarki İBNİ SİNA TÜRK BİLİMCİ AMA NEDEN İRANLI DİYORSUNUZKİ kullanıcı BURCU İLSAN — Bu imzasız yazı 85.99.93.102 (mesaj•katkılar) tarafından eklenmiştir.
Geri alırken buraya http://tr.wiki.x.io/w/index.php?title=%C4%B0bn-i_Sina&diff=3063675&oldid=3063643 bakarmısınız?--88.229.247.243 18:59, 22 Mart 2008 (UTC)
Kategorilerde belirtildiği üzere İranlı mı yoksa maddenin girişinde bir kullanıcının yazdığı üzere Türk mü? Öncelikle, İran bir etnik köken değil coğrafi alan belirttiğine göre, İranlı demek hatalı değil. Peki etnik kökenine ilişkin (Türk, Fars, vs.) kaynağımız var mı? Filanca 19:32, 1 Eylül 2007 (UTC)
İBN-İ SİNA
değiştirİBNİ SİNA"NIN GERÇEK İSMİ Ebu Ali el-HÜSEYİN İBNİ Abdullah İBNİ-SİNA" DIR
İbni sina Özbekistanın medeniyet şehri buharalıdır.Türk olduğu bir çok kaynakta mevcut iken o devirlerde ne özbekistanda nede buharada fars yaşamazken nasıl oluyorda burda fars olduğu yazılıyor.Çok hatalı düzeltilmeli.aynı mevlanada olduğu gibi bu türk büyüğüde fars gösterilmek istenmekte çok üzücü bir durum....
İbn-i Sina'nın Gerçek Etnik Kökeni
değiştirArkadaşlar birçok kaynakta İbn-i Sina'nın fars olduğu yazılmasına rağmen Türk olduğuna dair bir kaynak yoktur. Yani ben bulamadım. Britannica, Wikipedia(ingilizce versiyonu) ve bunun gibi pekçok kaynakta İranlı olduğu geçmaktedir. Ayrıca İbni Sina'nın Türk olduğunu yazan arkadaş kendince bir kaynak vermiş ama verdiği kaynakta da zaten İbn-i Sina için İranlı diyor. Bundan dolayı değiştirdim, biri geri değiştirmeden önce kaynaklara baksın bence.
İran dediğiniz ülkeyi ve yaşayan toplumları araştırın lütfen!!! Büyük selçuklu döneminden sonra safevi devleti,kaçar hanedanlığı ile birlikte iran toprakları 1925 yılına kadar türkler tarafından yönetilmiştir.iranı iran yapan en önemli şey şiilik tarikatı yani safevilik bile şah ismail(türktür) tarafından kurulmuştur.iran tarihinin en büyük lideri şah abbas bile türktür,günümüz iran islam devletinin dini lideri Ayetullah ali hamaney bile Türk kökenli olduğu bilinmektedir.Günümüz iranında bile fars nüfus % 45-55 arasındadır diğer en büyük gurup nüfusun % 30-35 Türk toplumlarından oluşmaktadır.İran kültürünü ve tarihini öğrenmeden kimse kafasına göre şeyler yazmasın okuyun araştırın.iran tarihinde Türklerin yerini!!!
Fatih Kurt 00:41, 29 Mart 2009 (UTC)
Arkadaşlar İbn-i Sina Türktür. Birincisi doğum yeri olan Buhara Türklüğün en kadim şehirlerindendir, hala da Türklerin elindedir, doğum yeri Türkistandır ve doğduğu dönemde de Buhara Karahanlı devletinin sınırları içerisindedir. Doğum tarihi 960, karahanlıların bölgeyi yönetimine alması 840 yılındadır. Öncesinde de sonrasında da bu şehirler Türk şehirleridir. Ayrıca İran Sasanilerin yıkılışından sonra 1925 Kacar hanedanının Ruslarla yapılan savaşı kaybederek kontrolü kaybetmesine kadar çok çok uzun yıllar Türk hakimiyetinde kalmıştır. Bilinen bir çok Türk devleti bu topraklarda hüküm sürmüştür. En eski Türk beşiği olarak kabul edilen ve özellikle Türk bilim ve din adamlarının yuvası niteliğindeki Horasan da bugün İran topraklarındadır, fakat yine bugün İran'ın nüfusunun yarıdan fazlasının Türk olduğu da bir başka gerçektir.
Farsça konuşmak, Farsça yazmak Fars olmak demek değildir. Büyük Selçuklu Devleti Farsçayı resmi dil kabul etmişti ama Türklükleri tartışılmaz, Mevlana da eserlerini Farsça yazmıştır ama Türk olduğunu da mesnevisinde kendisi şöyle ifade eder, "... Hindçe (Farsça) konuşuyor olsam da aslım Türktür."
Bunları tartışmaktan öte, isbat etmemiz gereken önemli şeylerdir. İslamiyetin kabülünden sonra özellikle içiçe geçmişlik söz konusudur ancak Türk bilim adamlarının Türk olarak bilinmesinin çok büyük önemi vardır.
Mukaanyes 16:27, 19 Aralık 2009 (UTC)
İbni sina buhara doğumlu bir türk bilim adamıdır.buhara da ne geçmişte nede bugün farslar yaşamamaktadır türklerin en eski kadim şehirkerinden birisidir.buharanın fars olduğuna dayanan böyle bir kaynak veride yoktur.sadece araştırmalarında farsça dilinide kullanmıştır.
UYARI
değiştirkan dolaşımı çizimini kaldır sana ne demiştim bu ansiklopediye katkıda bulunmayacağım.sen eğer kaldırmazsan bu ansiklopedinin bu maddelerini silerim.ama dediğimi yaparsan bi sorun çıkmaz.--88.235.193.21 15:59, 29 Ekim 2009 (UTC)
galeri den değiştir e tıkla ordaki yazıyı sil.resim yayında gözükmesin.dosya yok silinmiş biliyorum.sayfayı kilitlemişsin değiştiremiyorum.lütfen ilgilen--88.235.193.21 16:04, 29 Ekim 2009 (UTC) değerli site yöneticileri, İbn Sinanın uğraştığı alanlar arasında belirtilen "nahif" tabiri yerine "nahiv" ifadesi kullanılmalıydı. dikat ederseniz nahif ifadesinin uzantısında da konuyla ilgisi olmayan bir açıklama yapılmıştır. nahiv ise gramer bilgisi anlamına gelir ve sarf ile birlikte sık kulllanılır
Irk
değiştirya adam bilim adamı Türk'ü Fars'ı İranlısı mı olur yahu. adam insanlığa hizmet ettiyse milletine, etnik ırkına ne gerek var 94.54.211.131 18:24, 2 Aralık 2009 (UTC)
- haklısın yalnız burası ansiklopedi, doğru bilgilerin olması şart. Ben de fars falan değilim ama bi sürü tartışma vardı bi nokta koymak istedim.. --Fatih Kurt mesaj 15:14, 6 Aralık 2009 (UTC)
Maddenin adı İbn Sina olmalı
değiştirDergiPark'a İbn-i Sina yazınca 88, İbni Sina yazınca 53, İbn Sina yazınca 462 sonuç bulunuyor. İbn Sina kullanımı akademide baskın olarak tercih ediliyor ki Diyanet İslam Ansiklopedisi de İbn Sina olarak kullanıyor.
İbn-i Sina’nın milliyeti
değiştirİbn-i Sina’nın milliyetinin ne olduğu , ilmî ve güvenilir metinler kaynak gösterilerek ortaya konulmalıdır. İbn-i Sina evvela kadim bir Türk şehri olan Buhara yakınlarındaki Avşanada doğmuştur. Babası Abdullah da yine bir Türk şehri olan Belhte doğmuş , vergi memurluğu münasebetiyle Buhara’ya gitmiştir. Bu bölgelerin Prof. Dr Şemsettin Günaltay’ın ilmî tetkikleri ve yararlandığı batılı araştırmacıların belirttikleri gibi tarihten bu yana Türklerin yaşadığı ve hiçbir zaman Perslerin hakimiyetine girmemiş bölgeler olduğu tarih ilmî ile sabittir. Yine “ Sina “ kelimesinin etimolojisine bakıldığında Türkçe “ Sınamak ” fiilinden geldiği ( tıpkı Selçuklu prensi “Tutuş’un” “Tutuşmak” tan geldiği gibi )ve “tecrübeli” , “sınanmış” anlamını taşıdığı Prof. Şemseddin Günaltay ve Ord. Prof. Aydın Sayılı’nın araştırmaları sonucu ortaya konulmuştur. Yine M. Watt , “ İslam Felsefesi ve Kelamı “ adlı eserinde İbn-i Sina’nın “ Türk Kanı” taşıdığını söyler. Ünlü Antropolog Şevket Aziz Kansu da İbn-i Sina’nın kafatası üzerinde yaptığı tetkikler neticesinde Rus Antropologlarının ulaştığı gibi İbn-i Sina’nın Turanî özellikler taşıdığını belirtir. Bu araştırmalar neticesinde İbn-i Sina’nın milliyetinin Türk olduğu ortadadır. Batılı araştırmacı ve bazı ansiklopediler İbn-i Sina’nın ilmî eserlerinde kullandığı dilin Arapça olması ve Farsça risaleleri yüzünden onun Fars olduğunu iddia ederler. Sırf Arapça ve Farsça yazıyor diye onu Fars telakki etmek ilmî sahada hiçbir değeri haiz olmayan ve abesle iştigal bir durumdur. Kant , Spinoza , Leibniz Latince yazıyordu , biz onlara Latin Filozoflar mı diyoruz , yoksa her biri kendi milliyetleri ile mi anılıyor ? Freud ve Einstein’ının Yahudi olduğunu herkes bilir fakat onlar ilmî eserlerini İngilizce ve Almanca olarak kaleme aldılar. Biz onlara İngiliz yahut Alman mı diyoruz ? Her Türk gencinin mensup olduğu milletin yetiştirdiği büyük şahsiyetleri tanıması ve sahiplenmesi elzemdir. İran sırf İbn-i Sina İran’da öldü diye onu Fars kabul edip , sahipleniyor. Bizim ise Ortaçağ İslam düşüncesinin en önemli filozofu olan ve bizim olan İbn-i Sinadan haberimiz yok. Yemre0000 (mesaj) 10.26, 13 Kasım 2022 (UTC)
- Türk olduğu kesin olan bir insana Farisi yakıştırması yapılması maalesef Türk kimliğini ortadan kaldırmaya çalışanların uydurmasıdır. Türklerin kurduğu ve yönettiği bir yurtta ve şehirde yaşamış, Farisilerin hiçbir zaman yerleşemediği, Türk kültürünün merkezi denilebilecek bir yerde ilmini göstermiş bir insana "Farisi" denilmesi art niyetlidir. İlim adamının da her bir insanın da milliyeti ve kimliği tabi ki çok önemlidir. Çinliler, Ruslar, Farisiler, Araplar, Avrupalılar, Ermeniler, Rumlar, Kürtler son 20 yıldır Türk kimliğini ortadan kaldırmak için çaba gösteriyorlar. Kimliği olmayan için tabi ki sorun yoktur. Ancak biz kimliğimize, atalarımıza, geldiğimiz yere önem veriyoruz. Wikipedia'da son yıllarda Türklerin değerlerine karşı yapılan olumsuz ve yanlış değerlendirmeleri de kınıyorum. 212.253.199.34 17.13, 31 Mayıs 2024 (UTC)
- Farisiler Hindularla akrabadır ve gerçek yurtları Çin'in Yunnan Bölgesi altıdır. Yüzyıllarca ticaretle ve ilim ile meşgul olmuşlardır. Gözlerindeki kırmızılık, görünümleri, konuşma ve yürüyüş tarzları ile Türklerden tamamen ayrılırlar. Bunlar fenotip özellikleridir. Türkistan coğrafyasına ticaret harici hiçbir zaman giremediler. Azerbaycan Türkleri ile Farisiler hep karıştırıldı. Türklerin Çinliler üzerine akınları sonrası kendi yurtlarından ayrılıp Basra Körfezi'ne yakın yerlere yerleştiler. Hala da Farisiler bu bölgede yaşarlar. Farisilerin kurduğu Akamenid İmparatorluğu yine Türklerin desteği ile kuruldu ancak 13 yıl sürdü. Hanedanlık fertleri ve komutanlar birbirlerini kestiler, devletin sonunu getirdiler. Ondan sonra zaten hep Türkler egemen oldu. Fairislerin her yere yerleşecek kadar nüfusu hiçbir zaman olmadı. Gerçek Çinlilerin bile nüfusu 50-60 milyon kadardır. Geriye kalanı 12 Türk Hanedanlığının Çinlileşmiş halidir. Tarih bağlamında o kadar çok uydurma vardır ki gerçekleri görmek giderek zorlaştı. 212.253.199.34 17.19, 31 Mayıs 2024 (UTC)
O zamanlar Özbekistan Fars yurduydu Harezm bölgesi 13. Yüzyıl da Moğollardan Kaçan Türkler tarafından Türkkeştirildi. Ki zaten İbn-i Sina kendisi Fars (acem) olduğunu söyler
Biruni Maometto (mesaj) 13.31, 16 Kasım 2022 (UTC)
- Efendim , verdiğiniz bilgiler Tarih ilimi ile örtüşmüyor. 13. Yüzyıl çok geç bir tarih , öncesinde Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları var. Ondan evvel Gazneliler’in yaşadığı coğrafya bugünkü Afganistan ve Özbekistan bölgesi. Türkler Batı Göktürkler döneminde o coğrafyaya girdi ki o dönem 7.-8. Yüzyıla tekabül ediyor. Moğol seferlerinden çok daha evvel Türkler orada yaşıyordu. Ayrıca İbn-i Sîna’nın kendini Fars olarak tanıttığı metni , belgeyi vs. Gönderirseniz sevinirim. Yemre0000 (mesaj) 23.01, 9 Şubat 2023 (UTC)