Sırpuhi Düsap
Sırpuhi Düsap, 1840-1901 toplumsal baskıları dillendiren, kadınların meslek sahibi olması için mücadele eden yazar ve aktivist kadınların eğitiminin ateşli bir savunucusu olmuştur.[1] Kadınların kurtuluş sorununu 1880-1881'de üç makaleyle gündeme getiren Ermeni aydınıdır.[2]
Sırpuhi Düsap | |
---|---|
Doğum | 1840 Ortaköy, İstanbul, Osmanlı imparatorluğu |
Ölüm | 1901 İstanbul, Osmanlı imparatorluğu |
Defin yeri | Pangaltı Latin Katolik Mezarlığı |
Meslek | Yazar, insan hakları aktivisti, feminist |
Dil | Türkçe, Ermenice, Fransızca |
İkamet | Paris ve İstanbul |
Vatandaşlık | Osmanlı Ermenisi |
Eğitim | Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi |
Dönem | Zartonk" yani "Uyanış dönemi |
Tür | Roman |
Konu | Çalışkan kadınlar |
Edebî akım | romantik |
Önemli eser | |
Partner | Paul Dussap |
Çocuklar | 2 |
Akrabalar | Hovhannes Vahanian |
Kişisel hayatı
değiştir1841’de İstanbul-Ortaköy’de doğmuştur. Annesi de Nazli Vahan sıkı bir kadın hakları savunucusu olan Düsap 1870 yılında Fransız orkestra şefi Paul Dussap ile evlendi. Dorine ve Edgar isimli iki çocuk dünyaya getirdi. Fukaraperver Kadınlar Cemiyeti'nin kurucularındandır. 1901 yılının Ocak ayında hayata veda etmiş ve Pangaltı Latin Katolik Mezarlığı'na gömülmüştür.[3]
Edebi hayatı
değiştirBatılı modernleşmenin Osmanlı topraklarını da etkisi altına almaya başladığı 1900'lü yılları başında edebiyat dünyasına girdi. Avrupa'da kadın örgütlerinin "eşitlik" tartışmalarını yakından takip etti ve bunlardan etkilenerek, yaşadığı toplumdaki kadınların durumunun iyileşmesi ve var olan eşitsizliklerin ortadan kaldırılması fikrine inandı. Bu fikirlerini topluma taşımanın bir yolu olarak da edebiyatı seçti. Romanlarında hep kadını ve onun toplumsal yaşamdaki yerini ele aldı.
Yirmili yaşlarına denk gelen 1850-1860'lı yıllar, Ermeni edebiyatında "Zartonk" yani "Uyanış" dönemiydi. Bu dönemde yeni okullar açıldı, çok sayıda gazete ve dergi yayınlandı, piyesler hazırlandı.
Hem aldığı eğitimle Avrupa'daki modernleşme hareketlerini takip etti, hem de ait olduğu zengin sınıfının olanaklarıyla İstanbul'un aydınları ile tanıştı. Tıbrotsaser Hayuhyats Ingerutyun (Okulsever Ermeni Kadınlar Cemiyeti) ile çalıştı.[4]
Romanlarında "çalışan kadın" karakteri öne çıktı. Çalışan kadının, ekonomik özgürlüğünü kazanacağı ve sosyal yaşamda kendine bir yer edinebileceği fikrine inandı. Makalelerinde de bu fikri işledi. Çağdaşları tarafından, özellikle dili ve izlediği edebi akım nedeniyle "romantik" olmakla eleştirildi. Aslında romantikti. Özellikle ilk romanı Mayda, özgür ve romantik aşkı savunduğu için ağır bir şekilde eleştirildi. Ermeni edebiyatında derin bir iz bıraktı.[5]
Zabel Yesayan gibi yazarları da etkiledi.[6]
Eserleri
değiştir
Ana kaynaklardeğiştir
Kaynakçadeğiştir
|