Pangaltı Ermeni Mezarlığı

İstanbul'da eski bir mezarlık

Pangaltı Ermeni Mezarlığı veya diğer adıyla Surp Agop Mezarlığı, Türkiye'nin İstanbul ilinin Şişli ilçesindeki Pangaltı semti civarında yer alan ve günümüzde varlığını sürdürmeyen eski bir mezarlık. Mezarlığın bulunduğu arazi 1560 yılı civarında Ermenilerin kullanımına sunulmuş ve bundan sonraki yıllarda mezarlık olarak kullanılmaya başlanmıştı.[1] 1930'larda yıkılan mezarlığın bulunduğu bölgede günümüzde Divan Oteli, Hilton Oteli, Hyatt Regency Oteli, Taksim Gezi Parkı, İstanbul Radyoevi ile Askerî Müze'nin bir kısmı ile çeşitli yapılar bulunmaktadır.[1]

Pangaltı Ermeni Mezarlığı
1913'te, Pangaltı Ermeni Mezarlığı'nın hemen yanında gerçekleştirilen cenaze töreni
Harita
Diğer ad(lar)Surp Agop Mezarlığı
KonumŞişli, İstanbul, Türkiye
Koordinatlar41°02′32″K 28°59′18″D / 41.04222°K 28.98833°D / 41.04222; 28.98833
TürSivil Mezarlık
DinErmeni Mezarlığı
SorumluSurp Agop Hastanesi
DurumKullanılmıyor
ÖzelliklerEski tarihi bir mezarlık,
Kullanıldığı zaman 1560-1930

Ermeni mezarlığı olarak anılan bu mezarlığın günümüzde Divan Oteli gibi binaların ve Elmadağı Parkı'nın bulunduğu alan, başta Katolik Gürcülerin gömüldüğü Gürcü mezarlığı idi. Hristiyan mezarlıkların kent dışına taşınmasının ardından Taksim Gürcü mezarlığında bulunan Gürcüce yazılı iki yüzden fazla mezar taşı sökülüp Surp Agop Hastanesi ile buradaki kilisenin inşasında kullanılmıştı. Mezar taşlarının bir kısmıyla ise kilisenin zemini döşenmişti. Kilisenin zeminine döşenmiş mezar taşlarındaki Gürcüce yazılar üzerinde yürünmekten dolayı büyük ölçüde aşınmış olmakla birlikte 19. yüzyılın sonlarında okunabilir haldeydi.[2][3]

1560 yılında, İstanbul'da başlayan veba salgını sonrasında ölülerin şehrin sınırları içerisine gömülmesi yasaklandı.[4] Bu yüzden salgında hayatını kaybeden Ermeniler Elmadağ taraflarına, günümüzde Surp Agop Hastanesi'nin bulunduğu bölgenin karşısına gömülmeye başlandı.[1] Margos Natanyan'ın 1929'da yazdığı mektuba göre mezarlığın bulunduğu arazi Osmanlı Padişahı I. Süleyman tarafından, kendisini ölümden kurtaran aşçı Manuk Karaseferyan'ın isteği doğrultusunda Ermenilere verilmişti.[1]

1853 yılında mezarlığın çevresi duvarla çevrilirken, 1856 yılında kapısına isim levhası yerleştirildi.[4] 1865 yılındaki kolera salgınının ardından, şehrin merkezî noktalarından biri olan Pera'ya yakınlığından dolayı mezarlığa defin işlemleri yasaklandı ve buna karşılık Şişli Ermeni Mezarlığı, şehirdeki Ermeni cemaatinin kullanımına tahsis edildi.[5] Artık defin işlemleri gerçekleştirilemediğinden boş kalan bölgeye Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi inşa edildi.[1]

1872 yılında belediye, yakınındaki Harbiye arazisine katmak üzere mezarlığa el koymak istedi. Aynı yılın 22 Aralık gününde Trakya bölgesi dinî lideri Tatyos Episkopos önderliğindeki Ermeni ruhanilerin Padişah Abdülaziz'e yazdığı bir dilekçeyle bu durumu bildirmesinin ardından Abdülaziz, ilgili arazinin padişah fermanıyla Ermeni cemaatine verildiğini ve mezarlığın Ermenilere ait olduğunu onayladı.[1][4]

1926 yılında Beyoğlu Belediyesi tarafından ilçedeki mezarlıklara gömme işlemleri yasaklandı ve Pangaltı Ermeni Mezarlığı'nın uygun bir yere nakledilmesine karar verildi.[4] 1931'de Tapu İdaresine müracaat eden İstanbul Belediyesi, Pangaltı Ermeni Mezarlığı'nın yer aldığı arsanın Sultan Beyazıt Veli adlı bir vakfa ait olduğunu ve artık kullanılmayan bir mezarlık olduğundan 1580 sayılı Mezarlıklar kanununun 167. maddesine göre kendisine devredilmesi talebinde bulundu.[4] Tapu İdaresinin bu doğrultuda Ankara'daki Tapu Genel Merkezine yaptığı istek olumlu sonuçlandı ve mezarlık ile mezarlığa ait dükkân ve garajların gelirleri belediyeye geçti.[4] Bir müddet sonra Patrik Mesrop Naroyan ve K. Torkomyan, mezarlığın terk edilmiş olmadığı ve mülkiyet hakkı olduğu gerekçesiyle İstanbul Ermeni Patrikhanesi adına belediyeye karşı dava açtı. İstanbul Hukuk Mahkemesinde görülen dava, Mezarlıklar Kanununa göre mezarlığın kullanılmadığı ve belediyenin eline geçmesi kararlarıyla 26 Kasım 1934'te sonuçlandı.[4]

Belediye ile Ermeni cemaati arasında süren birtakım davalar sonucunda İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ ile Beyoğlu Üç Horan Vakfının yönetim kurulundan Arşak Sürenyan arasında imzalanan ve yaklaşık 6.000 m2'lik binalar cemaate bırakılırken, kalan yaklaşık 850.000 m2'lik arazi belediyeye geçti. Arazi ile kilise arasında kalan 1287,5 m2'lik arsa ise bazı kişiler arasında paylaştırıldı.[4]

1938 yılı başlarında belediye, mezarlığın kaldırılacağını ve ilgilenenlere on beş gün içerisinde mezarlıklarını kaldırmalarını bildirdi.[4] 1939 yılında mezarlığın tamamı ortadan kaldırılmış, güneyinde konumlanan ve Surp Krikor Lusavoriç'e ithaf edilen kilise de yıkılmıştı.[4] Mezarlıktan kaldırılan mezar taşlarının bir kısmı ise Eminönü Meydanı'nındaki Yeni Cami'nin kaldırılan avlu duvarlarının yerine eklenen basamaklar ile inşası süren Taksim Gezi Parkı'nın merdivenlerinde kullanıldı.[1][4][6]

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b c d e f g Nalcı, Tamar (27 Ağustos 2011). "Bir Gasp Hikâyesi". İstanbul: Bianet. 31 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2013. 
  2. ^ Eugène Dallegio d'Alessio "ქართველები კონსტანტინოპოლში" (İstanbul Gürcüleri), İstanbul, 1921, s. 20-22.
  3. ^ Eugène Dallegio d'Alessio, İstanbul Gürcüleri (Çeviri: Fahrettin Çiloğlu), İstanbul, 2003, s. 36-38. 7 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ISBN 975-8260-15-4
  4. ^ a b c d e f g h i j k "Tarih: Pangaltı Ermeni Mezarlığı-Surp Hagop Mezarlığı". Hye-Tert. 7 Temmuz 2008. 4 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2013. 
  5. ^ "Semtlerle Şehrin Hafıza Katmanları: Şişli" (PDF). Karakutu Derneği. Birzamanlar Yayıncılık | Geçmişimizin kültürel mozaiği. Mart 2022. s. 7. 12 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Haziran 2022. 
  6. ^ Çetintaş, Burak (Aralık 2012). "İstanbul: Şehri yıkarak tarihe geçenler". NTV Tarih, 47. s. 65. 

Dış bağlantılar

değiştir