Osmanlı-Yunan Savaşı (1897)
1897 Osmanlı-Yunan Savaşı veya Otuz Gün Savaşı 1897 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Yunanistan Krallığı arasında meydana gelen savaştır. Yaklaşık bir ay süren savaş, Osmanlı ordusu'nun kesin zaferiyle sonuçlandı.
1897 Osmanlı-Yunan Savaşı | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Fausto Zonaro tarafından çizilen resim, Dömeke Muharebesi'nin zaferle sonuçlanmasından sonra Türk ordusunun Atina'ya ilerleyişi | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Osmanlı İmparatorluğu | Yunanistan Krallığı | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
II. Abdülhamid Ethem Paşa Ahmed Hıfzı Paşa Resneli Niyazi Bey |
I. Konstantin Konstantinos Sapountzakis | ||||||
Güçler | |||||||
121,500 1,650 süvari 210 top[1] |
54,000 500 süvari 136 top[1][2][3] | ||||||
Kayıplar | |||||||
1,111 ölü 3,329 yaralı 16 esir |
672 ölü 2,481 yaralı 253 esir |
Savaş öncesi
değiştirOsmanlı İmparatorluğu'na ait olan Teselya ve İyon Denizi kıyısındaki Arta limanı 1878 Berlin Antlaşması uyarınca 1881 yılında Yunanistan'a verilmişti. Bu genişlemeden sonra Yunanistan’ın yeni hedefi Epir (Yanya vilayeti) ve Girit adasıydı. Bu bölgelerdeki nüfusun yaklaşık üçte ikisini oluşturan Osmanlı Rumları Yunanistan tarafından Osmanlı İmparatorluğu'na karşı devamlı kışkırtılıyordu.
Yunanistan'ın Osmanlı idaresindeki Rumları isyana kışkırtmaya devam etmesi üzerine Osmanlı İmparatorluğu da 17 Nisan 1897'de Yunanistan'a savaş ilan etti. Yunanlar özellikle engebeli bölgelerde Osmanlı Ordusunu uğraştırırken Balkanlar'daki diğer devletlerle anlaşıp Osmanlıları iyice zor durumda bırakmayı planlamaktaydılar. Osmanlı kuvvetlerini teşkil eden Müşir Edhem Paşa komutasındaki yaklaşık 120.000 askere karşılık, Yunanistan Kralı I. Yorgi'nin veliahdı Konstantin’in kumanda ettiği Yunan ordusu ise 75.000 kişilik bir kuvvetten meydana geliyordu.
"Bu savaş, Osmanlı İmparatorluğu ve Büyük Devletler’in irâdesine aykırı olarak Yunanistan’ın yayılmacı politikalarının bir neticesi olarak meydana gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu Büyük Devletler’den savaşı engellemelerini beklemiş; fakat bu devletler Yunanistan’a uygulanacak zorlayıcı tedbirler üzerinde uzlaşamadıklarından iki devleti yalnız başlarına bırakmışlardır. Osmanlı İmparatorluğu barışın devamından yana olmasına rağmen, Yunan çetelerinin sınırı tecavüz etmesi üzerine Yunanistan’a savaş ilân etmiştir."[4] Ayrıca bu savaşa Yunan Kralı I. Yorgi'nin Danimarka asıllı olması sebebiyle bir miktar Danimarka askeriyle İtalyan gönüllülerinden oluşan bir birlik de Yunanların yanında savaşa katılmıştır.
Savaşın gelişmesi
değiştir18 Nisan 1897'de Milona geçidindeki ilk savaş, Osmanlı Ordusu'nun zaferi ile sonuçlandı. Ancak savaşın yavaş tempoda cereyan etmesi üzerine, büyük devletlerden gelebilecek bir müdahaleyi önlemek için Sultan II. Abdülhamid, Edhem Paşa'ya yıldırım harbi emrini verdi. Bu durum üzerine Osmanlı Ordusu, 25 Nisan 1897'de Yenişehir, 28 Nisan'da da Tırhala'yı ele geçirdi. Yunan Ordusu güneydeki Dömeke'ye doğru çekilirken, Edhem Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri doğuya doğru ilerleyerek 8 Mayıs'ta çok büyük stratejik öneme sahip bir liman kenti olan Volos'a girdi. Bundan sonraki muharebenin Dömeke’de olacağı ve bu savaşın da galip tarafı ortaya çıkaracağı belli olmuştu. Yunanlar bu müstahkem mevkiye çok fazla yığınak yapmışlardı. Savunma savaşı yapacak olan Yunanlar, Türkleri püskürteceklerinden eminlerdi. 17 Mayıs 1897 tarihinde çok şiddetli geçen muharebe, Osmanlı Ordusu'nun zaferiyle sonuçlandı. Yunan Ordusu daha güneydeki Lamia'ya doğru düzensiz bir biçimde çekilirken, Osmanlı kuvvetleri onları sür'atle takip etti. Zira Avrupa'da savaşı durdurmaya yönelik diplomatik adımlar atılmaya başlamıştı. Osmanlılar ise Avrupa'dan baskı gelmeden mümkün olduğunca ilerlemek niyetindeydiler.
Savaşın sonu
değiştirArtık Osmanlı Ordusu'nun Yunanistan’ın başkenti Atina'ya girmesini engelleyecek ciddi bir güç kalmamıştı. Bu konuda Sadrazam Halil Rıfat Paşa, II. Abdülhamid'e görüşünü açıkça belirtmiş ve Atina'ya girilmesi için ricada bulunmuştu. Çünkü Atina'nın alınması Yunanların bir nebze olsun bastırılması demekti. Avrupa Devletleri'nin aralarında anlaşması üzerine, Rus Çarı II. Nikolay II. Abdülhamid'e bizzat telgraf çekerek savaşın durdurulmasını talep etti. Padişahın iradesi uyarınca 19 Mayıs'ta Osmanlı ordusu fiilen savaşı kesti. 20 Mayıs 1897 tarihinde ise mütareke imzalandı.
Savaşın sonucu
değiştirİstanbul Antlaşması imzalanmış ve Osmanlılar savaş sırasında ele geçirdiği Teselya’yı boşaltmıştır. Buna karşılık; Yunanistan, Osmanlı Devleti'ne 4 milyon lira savaş tazminatı, savaş sırasında halka verdiği zararlara karşılık 100 bin lira tazminat ödemiştir. Son olarak, Girit Osmanlı yönetiminde kalmış, ancak padişahın atayacağı Hristiyan bir vali tarafından yönetilmesi kabul edilmiştir.
Ayrıca bakınız
değiştirKaynakça
değiştir- Ekinci, Mehmet Uğur. The Unwanted War: The Diplomatic Background of the Ottoman-Greek War of 1897. Saarbrücken: VDM, 2009. ISBN 978-3-639-15456-6.
- ^ a b Ekinci, Mehmet Uğur (2006). The Origins of the 1897 Ottoman-Greek War: A Diplomatic History (PDF). Ankara: Bilkent Üniversitesi. s. 80. 27 Mart 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2024.
- ^ Kokkinos, P. (1965). Կոկինոս Պ., Հունահայ գաղութի պատմությունից (1918–1927) (Ermenice). Erivan: National Academy of Sciences of the Republic of Armenia. ss. 14, 208-209. ISBN 9789609952002.
- ^ Vardanyan, Gevorg (12 Kasım 2012). The attempts of the Greek-Armenian Co-operation during the Armenian Genocide (1915–1923)"ar:Հայ-հունական համագործակցության փորձերը Հայոց ցեղասպանության տարիներին (1915–1923 թթ.)". akunq.net (Ermenice). Research Center on Western Armenian Studies. 25 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2020.
- ^ Mehmet Uğur Ekinci, "The Origins of the 1897 Ottoman-Greek War: A Diplomatic History." Yüksek Lisans Tezi, Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü, Ankara, 2006, s. iv.