Oksijen zehirlenmesi yüksek kısmi basınçta moleküler oksijen (O2) solunmasının zararlı etkileriyle oluşan durumdur. Tarihsel olarak merkezî sinir sistemiyle ilgili duruma Paul Bert etkisi ve pulmoner olana da Lorrain Smith etkisi denir. Bert ve Smith 19. yüzyılın sonlarında bu durumları keşfeden ve ilk olarak tarif eden araştırmacılardır. Ciddi vakalar, en çok merkezî sinir sistemi, akciğer ve gözlerde görülen etkilerle (prematüre bebeklerde), hücre zedelenmesi ve ölümle sonuçlanabilir. Oksijen zehirlenmesi, aletli dalış yapanlar, yüksek yoğunlukta suplemental oksijen verilenler (özellikle prematüre bebekler) için bir endişe unsurudur.
Oksijen zehirlenmesi
Basınç odasındaki 3 kişi. Biri bir maske ile soluk alıyor diğer ikisi zaman tutup not alıyorlar.
Yüksek yoğunlukta oksijen solunmasının sonucu, oksijenin dokularda fazlalığı yani hiperoksidir. Vücut maruz kalmanın türüne göre farklı yollarla etkilenir. Merkezî sinir sistemi zehirlenmesinin sebebi, genellikle 3 ATA üzerinde, %100 oksijene maruz kalmadır.Merkezi sinir sistemi üzerindeki bu etki oksijenin kesilmesi veya daha düşük basınçta oksijen verilmesi ile geri döner. Pulmoner ve oküler zehirlenme normal basınç altında yüksek oksijen yüzdesinde maruz kalınması sonucunda oluşur. Semptomlar dezoriyantasyon, solunum problemleri ve geçici miyopi gibi görüş bozukluklarını kapsayabilir. Uzun süreli veya çok yüksek yoğunluklu oksijen, hücre zarlarındaoksidatif stres, akciğerlerde alveol kolapsına, retina dekolmanı sebep olabilir. Oksijen zehirlenmesine maruz kalınan yüksek oksijen seviyesinin düşürülmesi ile müdahale edilir. Araştırmalar çoğu oksijen zehirlenmesi türünün çok sağlıklı bir şekilde atlatılmasının mümkün olduğunu göstermektedir.
Hastalık ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz.