Gverda Bağları (Gürcüce: გვერდაბაღები), Güverda Bağları olarak da bilinir, tarihsel Klarceti bölgesinde, günümüzde Artvin ilinin merkez ilçesinდe Berta Çayı vadisinde üzüm bağlarıdır. Artvin'deki bağcılığın önde gelen yerlerinden biridir. Klarceti bölgesinde adı günümüze ulaşan diğer iki önemli bağ ve bahçe, Goraşeti Bağları ile Lomaşeni Bağları'dır.

Gürcüce bir yer adı olan Gverda, "gverdi" (გვერდი) kelimesinden türemiştir ve dik yamaç anlamına gelir.[1] Gverda adı Türkçeye Güverda ve Güverde şeklinde girmiştir. Tao-Klarceti bölgesinde Gverda veya Güverda adını taşıyan yerleşim ve mevkiler bulunmaktadır.[2]

Gverda Bağları'ndan söz eden ilk kişilerden biri dilbilimci ve tarihçi Nikolay Marr’dır. Marr, 1904 yılında Klarceti ve Şavşeti bölgelerine yaptığı gezinin günlüklerinde siyah üzüm cinsi Suereki ile Ahelekinin Gverda Bağları ile Cmerki köyünde çok iyi yetiştiğini yazmıştır. Marr'ın verdiği bilgiye göre Suereki cinsi üzümü bütün bir yıl saklamak mümkün oluyordu. Bununla birlikte bu üzümden şarap yapılmıyordu. Aheleki ise, hem sofralık hem de şaraplık bir üzüm cinsiydi.[3] Bu iki üzüm cinsinin “Sorek” ve “Arhalak” olarak bilindiğini ve Gverda Bağları'da günümüzde de yetiştirildiği Leman Albayrak ile Cevdet Yılmaz bir makalesinden anlaşılmaktadır. Söz konusu makalede bu bağlarda yetişen diğer üzüm cinsleri olarak “Turfanda”, “Saperav”, “Şişvela”, “Rezaki”, “Ali Çelebi”, “Kürt üzümü”, “Şıra üzümü” sayılmıştır. Aynı yazıda Güverda Bağları'nda tarımsal faaliyet yürüten Gürcüler ve Türklerin yanı sıra Ermenilerden söz edilmiştir. Oysa, Gverda Bağları'nı da kapsayan Artvin bölgesinin merkez kesiminde Ermeni nüfusun yaşamadığını ve tarımla uğraşmadığı 1886 tarihli Rus nüfus tespitinden de bilinmektedir.[4][5] Nikolay Marr'ın verdiği bilgiye göre Ardanuç kazasında yaşayan Ermeniler Gverda Bağları'nda yetişmiş olan üzümün şırasını satın alıyor ve Ardanuç'ta şaraba dönüştürüyorlardı.[6]

Kaynakça

değiştir