Eklemeli dil
Eklemeli diller veya Bitişken diller sözcük köklerinin değişmeyip sonlarına veya başlarına ekler konarak farklı sözcük türetilebildiği diller.
Bu tür dillerde her bir hece, sözcük anlamını değiştiren bir görev görebilmektedir. Türkçe, Fince, Japonca, Korece, Macarca gibi diller biçimbilimsel olarak bu gruba dahildir. Dillerin biçimbilimsel bakımdan sınıflandırılmasında bu terim, 1836 yılında Wilhelm von Humboldt tarafından tanıtılmıştır.[1]
Eklemeli dillerde sözcük köklerinin çekimi olmadığı için düzensiz fiiller ve sözcüklerde kuraldışılıklar çok nadirdir . Türkçede göz-gözlük-gözlükçü-gözlükçülük farklı anlamdadırlar; ancak sözcük yapısında değişim olmaz.
Örnek diller
değiştir- Amerika'nın yerel dilleri
- Algonkin dilleri
- Krice (Polisentetik olarak da sınıflandırılır)
- Karaayakça (kısmen kaynaşmalı)
- Siyu dilleri
- Yuçice
- Atabask dilleri
- Maskoke dilleri
- Keçuva dilleri
- Aymara dilleri
- Tupi dilleri
- Araukanya dilleri
- Saliş dilleri
- Mezoamerikan dilleri
- Algonkin dilleri
- Avustronezya dilleri
- Nijer-Kongo dilleri
- Berberi dilleri
- Dravid dilleri
- Eskimo - Aleut dilleri
- Güney Kafkas dilleri
- Türk dilleri
- Tunguz dilleri
- Japonca
- Korece
- Moğolca
- Kafkas dilleri
- Tibet-Birman dilleri
- Ural dilleri
- Munda dilleri
Antik Yakın Doğu halkları tarafından konuşulan birçok dil eklemeliydi:
Kimi yaygın bilinen yapma diller eklemelidir:
Kaynakça
değiştir- ^ Stocking, George W. (1995). The Ethnographer's Magic and Other Essays in the History of Anthropology. University of Wisconsin Press. s. 84. ISBN 0299134148. 12 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2009.