Duygu sosyolojisi
Duygu sosyolojisi, insani duyguların incelenmesini ele alarak, sosyolojik teoriler ve tekniklerden yararlanır. Sosyoloji modernleşmenin getirdiği olumsuz faktörler incelemek için ortaya çıktığından, birçok alt dalı da duygularla ilgilenmektedir. Duygularla ilgilenen birçok araştırma bulunmaktadır, örnek olarak Georg Simmel, kentselleşmenin bireyler üzerindeki etkisini araştırırken, Karl Marx ise kapitalizmin insan varlığına zarar verdiğini belirtti.
Teori
değiştirDuygular, sosyal hayat içerisinde etkileşimden etkilenerek ortaya çıkar ve sosyoloji içerisinde minimum inceleme alanı olarak kendine yer bulur. Sosyoloji alanında manipüle edilebilen "duygular", farklı amaçlar için kullanılabilir. Kültürel sınıflaşmayı incelerken, bu sınıfın oluşmasına neden olan tiksinme, küçük görme duygularını ele almak gerekir.
Bireyler toplum içerisinde, toplum kurallarına ve ahlak kurallarına göre duygularımızı düzenlemeye çalışırız. Bu yüzden ortaya çıkan grup etkileşim sistemi de, duyguların toplum içerisindeki gelişimini ve gerilim halindeki tepkileri incelemek için ortaya çıkmıştır.[1]
Etnometodoloji, kuralların bilerek ihlal edilmesi sonucunda günlük ilkeler ile duygusal bağlılıkların birbirine bağlı olduğunu dile getirdi. Örneğin yapılan bir çalışmada, iki gruba ayrılan öğrenciler incelendi. Birinci grup aile evinde kalan öğrencilerden oluşurken diğer grup ise yatılı olarak kalan öğrencilerden oluşmaktaydı. Aile yanında kalan öğrencilere duyguları sorulduğun; kabalık, düşüncesizlik, bencillik hisettiklerini belirtmektedirler. Yatılı olarak kalan öğrenciler ise şaşkınlık, kaygı ve öfke duygularının ağır bastığını belirtmektedir.[2]
T. David Kemper, yaşam içerisinde insanların ilişkilerinde iki boyutta olduklarını belirtir, statü ve güç.[3] Duygular, etkileşim sonucu bireylerin statülerini ve güçlerini değiştirerek ortaya çıktığını belirtti.
Sosyolog Chris Lucerne'e göre ise duyguların rengi bulunmamaktadır. Kısaca iyi veya kötü diye bir duygu kavramı yoktur. Lucerne'nin teorisine göre duygular, iletişim kurmamızdaki en büyük yardımcımız arasında bulunmaktadır. Chris Lucerne ayrıca duygulara karşı hareketlerimi kontrol altında tutamadığımızı da belirtmektedir.
Sosyolog Randall Collins ise duyguların sevgi, nefret, yaşama arzusu vb. konular için enerjimizi depolayan güç olarak tanımlamaktadır.[4] Duygusal enerji çeşitli şekillerde eylemlere neden olur, flört etmek, ailece yemek yemek, organizasyonlara katılmak Collins'e göre duygusal enerjinin getirdikleridir.
Kaynakça
değiştir- ^ Hare, A. P. (1976). Handbook of small group research (2nd ed.). New York: Free Press, Chapter 3
- ^ Milgram, S. (1974). An interview with Carol Tavris. Psychology Today, pp. 70-73
- ^ Kemper, T. D. (1978). A social interactional theory of emotion. New York: Wiley
- ^ Collins, Randall. (2004) Interaction Ritual Chains. Princeton University Press
Dış bağlantılar
değiştir, ,