Cumartesi (roman)

Cumartesi (2005), İngiliz yazar Ian McEwan'ın 48 yaşındaki Londralı beyin cerrahı Henry Perowne'un bir gününü anlattığı roman. Eser, 2005 yılında James Tait Black Memorial Ödülü'nü kazandı. Roman, Cumartesi gününe denk gelen ve Londra'da büyük bir kitlenin Irak'ın işgalini protesto için miting yaptığı 15 Şubat 2003 günü geçmektedir. Kahramanın o gün için planladığı bazı işleri vardır. Ayrıca akşamki aile yemeğini beklemektedir. Fakat gün, şiddet ve zorbalıkla karşılaşması sonucunda umduğu gibi sakin geçmez.

Cumartesi
Saturday
Romanın Yapı Kredi'den yayınlanmış ilk baskısının kapağı
YazarIan McEwan
Çevirmenİlknur Özdemir
Ülkeİngiltere
Dilİngilizce
TürRoman
Yayım2005 (özgün)
2007, Yapı Kredi Yayınları (Türkçe)
YayımcıJonathan Cape
Sayfa279 sayfa
ISBN978-0-099-46968-1

Pulitzer Ödüllü eleştirmen Michiko Kakutani, kitapla ilgili The New York Times'ta övgü dolu bir yazı yazdı. Yazısında şunları vurguladı: " McEwan sadece 9/11'den sonra onun etkisiyle yazılmış en güçlü eserlerden birini ortaya çıkarmamış ayrıca bizlere bugün yaşayabiliyor olduğumuz için ne kadar ayrıcalıklı olduğumuzu hatırlatmıştır. Bu nokta romanın temel taşlarından birini oluşturur."[1]

McEwan romanı üçüncü kişinin ağzından yazdı. Bir kısmında, büyük ölçüde hayatın içinde yer alan ayrıntıları ve zevkleri anlattı. Bu detaylar çoğunlukla aile ve iş yaşamı üzerine olsa da spordaki rekabet, yiyecek, içecek, yemek pişirme ve müzik gibi başka konulara da değindi. Yazar, romanının kahramanını edebiyat konusunda ise cahil bir karakter olarak yarattı.

Perowne, şanslı bir insandır. Sevdiği, yetenekli olduğu, saygı duyulan bir işi; başarılı bir avukatla mutlu bir şekilde yürüttüğü evliliği vardır. İki çocuğu da huzurlu ve yeteneklidirler. 18 yaşındaki oğlu bir blues müzisyeni olmayı planlamaktadır. Kızı, Daisy ise Paris'te yaşayan bir şairdir. Doktor, karısı ve oğluyla birlikte Londra'nın merkezinde eşine miras kalmış bir evde yaşamaktadır. Sağlıklı ve aktiftir. Fakat, Perowne, şanslı bir insan olduğunun farkında değildir. Hem işi sebebiyle hem de annesinin bunaklığı yüzünden beynin yaşama nasıl kolayca zarar verebileceğinin ve hayatı altüst edebileceğinin bilincindedir. Kötü çevre koşulları, genetik sebepler ya da karakterindeki eksikliklikler sebebiyle bazı insanların zevkleri tecrübe etme şanslarının olmadığını görmektedir. Teröristlerin yarattığı vahşetten çok korkmaktadır ve birçok suçsuz bireyin çürümüş diktatör ya da diğer diğer politik rejimlerin altında yaşamak zorunda kalmasını dehşetle karşılamaktadır.

Romanda, kahraman, yaşamında, sessiz bir Pazar inzivası öncesi zevklerinin ve işinin birleşimi olan bir aşamayı yaşar. Eserin ismi de bu tespitin bir metaforu gibidir.

O Cumartesi sabahı Henry güne çok erken bir saat olan 3:40'ta başlar. Çok yoğun bir hafta geçirmesine rağmen, bütün hafta boyunca da çok az uyumuştur. Yatak odasının penceresinden, bir Rus uçağının motorunun yandığını görür. Uçak daha sonra emniyetli bir şekilde Heathrow Havaalanı'na iner. Bu olay, Henry'nin gününe gölge gibi çöker. Televizyonda duydukları da cabasıdır. Bu olay bir kaza mıdır yoksa terörle ilgisi olabilir mi? Pilotlar İslami teröristler midir yoksa işlerini yapan şanssız insanlar mıdır? Şahit olduğu olaydan az sonra eşi Rosalind ile seks yapan Henry, kısa bir süreliğine uyuyakalır, uykuyla uyanıklık arasında Rosalind'in hazırlandığını ve işteki önemli bir toplantı yüzünden evden ayrıldığını duyar.

Tekrar uyanan Perowne, spor kıyafetlerini giyer ve yakındaki squash kortuna gitmek üzere evden çıkar. Yolda, gününü değiştirecek olan bir araba kazası yapar. Diğer arabada liderlerinin ismi Baxter olan üç genç adam vardır. Adamlar ilk başta Henry'den para almaya çalışırlar fakat başaramayınca üzerine saldırırlar. Baxter'ın hareketlerinden, Perowne, onda Huntington hastalığı olduğunu fark eder ve bu bilgiyi kendisine yapılan saldırıyı engellemek için kullanır. Arkadaşlarının hastalığını öğrenmesini istemeyen Baxter'a karşı avantajlı duruma gelen Perowne, daha sonra ona bu hastalığa ait (olmadığı halde) yeni tedavi yöntemleri olduğunu anlatır. Böylece adamların kendisini dövmesini tamamen engeller. Baxter'ın tereddütleri diğer arkadaşlarının onu yüzüstü bırakmasına sebep olur. Henry'nin kaçmasına izin verirler ve çok utanmış haldeki Baxter'ı bırakıp giderler.

Spora giden Perowne, (aslında yaşamının o döneminde) kendini yaşlı ve kuvvetsiz hissetmektedir. 50 yaşına geldiğinde, squash'i ve maratonlarda koşmayı bırakması gerektiğini düşünmektedir. Bütün bu fikirlerine rağmen, Perowne, rakibi olan narkozcusuna karşı oyunu çok ciddiye alır ve istemediği bir şekilde yenilir.

Çıkışta, deniz ürünleri satan bir dükkâna gider ve alışveriş yapar. Öğleden sonra ise annesini ziyaret eder. Annesi bir huzurevinde yaşamaktadır ve şahsiyet bölünmesi hastalığı vardır. Artık ne oğlunu ne de başkalarını ayırt edemeyen kadın, kısa süreli hafızaya da sahip değildir. Perowne annesine, onun gençlik günlerinde nasıl şampiyon bir yüzücü olduğundan bahseder ama annesinin kendisini dinlemediğini fark eder.

Akşam tüm aile bir araya gelecektir. Önce oğlunun grubunun provasını dinlemeye giden Henry bundan çok hoşlanır ve daha sonra eve dönüp akşam yemeğini hazırlamaya başlar. Daisy'nin dedesi (Rosalind'in babası) tanınmış fakat kariyerinde hayal kırıklığına uğramış bir şairdir. Dede ile torunu arasında, torununun erken kazandığı başarı sebebiyle bir gerilim vardır. Dede, John Grammaticus, Fransa'nın güneyinde bir şatoda yaşayan ağır bir içicidir. Perowne, akşam yemeğinde, ikili arasında bir uzlaşma olacağını ummaktadır.

Eve en son gelen Rosalind, eve Baxter ve arkadaşlarından biriyle girer. Baxter, kadına arkasından yaklaşıp bıçakla tehdit etmiştir. Baxter, Grammaticus'a vurur ve yaşlı adam yere yuvarlanır. Henry bir anda onun sabahki olay sebebiyle intikam almak için geldiğini fark eder. Çünkü sabah, Perowne genç adamı utandırmıştır. Baxter, Daisy'e kıyafetlerini çıkartmasını söyler, böylece kadına daha kolay tecavüz edebilecektir. Daisy, bunu yaptığında, Perowne kızının hamile olduğunu fark eder. Daisy'nin bir şair olduğunu öğrenen Baxter, ondan bir şiir okumasını ister. Daisy, kendi şiirlerinden biri yerine, Dover Beach'i okur ve adamın güvenini kazanır. Bu sırada Henry, Huntington hastalığının tedavisi hakkında yeni yalanlar söylemektedir ve Baxter bu sözler karşısında heyecanlanır. Arkadaşı çekip gidince, yalnız başına kalan Baxter, Perowne ile birlikte yukarı onun odasına çıkar. Bu sırada Perowne ve oğlu Baxter'ın üstüne saldırırlar. Adam, merdivenlerden yuvarlanır ve başını yere çarpar.

Bir süre sonra, Perowne, hastaneden Baxter'a çok acil bir operasyon yapması için çağrılır. Doktor, bu olayı başarılı ve profesyonel bir şekilde idare eder. Her ne kadar doğruyu yaptığını bilse de, bu olayın etkisinin Baxter'ı ileride ızdırapta bırakacağının farkındadır. Henry'nin Cumartesi'si, hastaneden dönüp eşiyle bir kere daha birlikte olduktan sonra saat 5:15'te biter.

Romandaki göndermeler

değiştir
  • Perowne, Charles Darwin'e ait Türlerin Kökeni'nin son cümlelerini, ikinci bölümün başında alıntılar.
  • Edebiyatta büyülü gerçekçilik konusu konuşulduğu sırada Perowne, Salman Rushdie'nin Geceyarısı Çocukları ve Şeytan Ayetleri ile Günter Grass'ın The Tin Drum'ını örnek verir.
  • Bir başka konuşmada Perowne'nun o doğmadan önce ebeveynlerinin ziyaret ettiği bir bara zamanda yolculuk yaparak geri giden bir adamın hikâyesinin anlatıldığı bir roman okuduğu açıklanır. Bu roman McEwan'ın daha önceden yazdığı The Child in Time'dır.
  • Dördüncü bölümde, Perowne'un kızı Daisy, Matthew Arnold'ın "Dover Beach" isimli şiirinden alıntı yapar. Şiirin tamamı kitabın sonunda McEwan tarafından yeniden oluşturulmuştur.

Sinema, TV veya tiyatro uyarlamaları

değiştir
  • Patrick Marber'in senaryosunu yazdığı Cumartesi'den uyarlanan film yapım aşamasındadır.[2]

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "BOOKS OF THE TIMES; A Hero With 9/11 Peripheral Vision - New York Times". 1 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2008. 
  2. ^ Bamigboye, Baz Watch out for..., The Daily Mail (7 Eylül 2007)

Dış bağlantılar

değiştir