Boltzmann beyni, kaos halinde rastgele dalgalanmalar sonucu ortaya çıkan ve farkındalığa erişmiş bir varlık hipotezidir. Bu hipotez bilinen evrenin rastgele dalgalanma sonucu yükseldiği düşüncesini öne süren fizikçi Ludwig Boltzmann'a ithafen adlandırılmıştır. Boltzmann, evrenin termal dalgalanmadan ortaya çıkıp çıkmayacağı sorusunu ortaya atmıştır.[1]

Teoriye adını veren Ludwig Boltzmann'ın büstü

Boltzmann beyin paradoksu

değiştir

Boltzmann'ın beyinleri çoğu zaman bağlama bağlı olarak "Boltzmann beyin paradoksu" ya da "Boltzmann beyin problemi" olarak da adlandırılır. Buna bazen "Boltzmann'ın bebekleri" de denir.[2]

Boltzmann beyni konsepti, "evrende neden böylesine geniş bir organizasyon ve düzen seviyesi gözlemliyoruz" sorusuna cevap arama maksadıyla doğmuştur. Termodinamiğin ikinci kanunu kapalı bir evrendeki toplam entropinin asla azalmayacağını söyler. Evreni istikarlı ve sırasız yüksek bir entropi olarak düşünebiliriz. O zaman gözlemlenen entropi neden çok düşük?

Boltzmann, bizim ve gözlemlediğimiz düşük entropili dünyamızın yüksek entropili bir evrenin rastgele değişimi olduğunu öne sürer. Dengeye yakın bir durumda bile, entropi seviyesinde rastgele değişimler olacaktır. En yaygın değişimler nispeten küçük olacak ve az miktarda düzene sebep olacak. Geniş dalgalanmalar anlaşılmaz bir biçimde az olacak, ama bu evrenin devasa boyutuyla açıklanabilecek ve bizler de eğer bir değişimin sonucuysak, o zaman bir seçim yanlılığı vardır denebilir: antropik ilkeye göre biz bu alışılmadık evreni gözlemliyoruz çünkü alışılmadık şartlar bizim burada olmamız için gereklidir.

Eğer halihazırdaki kendi varlığının farkında olan varlıklarla dolu düzen seviyemiz, rastgele bir dalgalanmanın sonucu ise, bu düzen sadece bağımsız kendi varlığının farkında olan varlıklar yaratan düzenlilik seviyesinden daha az olasıdır. Gözlemlediğimiz düzenli her evren için, muazzam sayıda tek başına Boltzmann beyinlerinin, düzensiz bir ortamda yüzüyor olması lazım. Sonsuz bir evrende, aniden ve rastgele kaosu oluşturan ve kendi varlığının farkında olan beyinlerin bizimki gibi yanlış hatıralarla dolu bir hayatı tamamlayarak, gözlemlenebilir evrendeki alışılmadık az miktardaki yerel değişimlerden evrilen gerçek beyinlere sayıca fazla gelmeleri gerekir. Yani oluşturulan her olgu, gözlemlenen her gerçeklik kendimizin algılarıyla oluşan durumlardır. Trilyonlarca yıl sonra oluşan yeni organizmalar, evrimleşmenin ve zihinsel gelişimin yeni yolları sayesinde tam olarak algılanması gereken bir gerçeklik oluşturacaklardır. Bu da asırlardır devam eden gerçeklik algısının asıl gerçek yorumu olacaktır ancak tüm bunlarda bir yanlışlık olmalıdır. Boltzman Beyni bu yanlışlığın gözlemlenen durumlarda mı yoksa gözlemci de mi olduğu sorusunu da yöneltecektir.[kaynak belirtilmeli]

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2012. 
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 15 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2012. 

Kaynakça

değiştir