Almanya, Sıfır Yılı

Almanya, Sıfır Yılı,[1][2] 1948 İtalya yapımı dramatik Yeni Gerçekçi filmdir. İtalyanca özgün adı Germania Anno Zero olan ve Almanca çekilen filmin Almanya'daki adı ise Deutschland im Jahre Null'du. Film Türkiye'de ilk kez Mart 1966'da Türk Sinematek Derneği'nde gösterilmişti.[3] Filmin sonradan yapılan İtalyanca dublajlı bir versiyonu da yaygın olarak gösterilmiştir.

Almanya, Sıfır Yılı
Germania Anno Zero
"Almanya, Sıfır Yılı" (Germania Anno Zero) filminin İspanyolca sinema afişi
YönetmenRoberto Rossellini
YapımcıRoberto Rossellini
Salvo D'Angelo
SenaristRoberto Rossellini
Max Kolpé
Sergio Amidei
Hikâye (eser)Roberto Rossellini
OyuncularEdmund Moeschke
Ingetraud Hinze
Erich Gühne
MüzikRenzo Rossellini
Görüntü yönetmeniRobert Juillard
KurguEraldo Da Roma
StüdyoProduzione Salvo D'Angelo
Tevere Film
DağıtıcıG.D.B. Film
CinsiSinema filmi
RenkSiyah-beyaz
Yapım yılı1948
Çıkış tarih(ler)i1 Aralık 1948, İtalya
19 Eylül 1949, ABD
Mart 1966, Türkiye
Süre78 dakika
Ülkeİtalya İtalya
DilAlmanca
Önceki filmPaisa(Hemşehri), 1946
Diğer adlarıAlmanya, Sıfır Yılı (Türkiye)
Allemagne année zéro (Fransa)
Germany Year Zero (ABD)
Alemania, año cero (İspanya)

Yeni Gerçekçilik sinema akımının öncü yönetmeni İtalyan Roberto Rossellini'nin 1948 yılında çektiği bu film, yönetmenin "Savaş Üçlemesi" nin son filmidir. Üçlemenin ilk filmi olan 1944 tarihli "Roma, Città Aperta" (Roma, Açık Şehir) İtalyan Yeni Gerçekçiliği akımını başlatan film olarak bilinir. Üçlemenin ikinci filmi olan "Paisa" (Hemşehri) ise 1946 tarihinde çekilmişti. Kendi yazdığı hikâyeden uyarladığı senaryonun da yazarı olan Rossellini'ye senaryoda yardımcı olan Sergio Amidei, üçlemenin diğer filmlerinde de vardı.

II. Dünya Savaşı sonrası Almanyası'nın acı gerçeklerini, neredeyse yeryüzünden silinmiş bir kent olan Berlin'i ve burada hayatta kalmaya çalışanların dramını 12 yaşında bir çocuğun gözünden, karamsar ve duygusuz bir nesnellikle anlatan Rossellini, diğer yeni gerçekçi filmlerde olduğu gibi çekimlerini çoğunlukla amatör oyuncularla ve bombardımanın yıkıntılarının henüz kaldırılmadığı Berlin kentinin sokaklarında, bina enkazlarının arasında ve içlerinde gerçekleştirmiştir. Bu sinema akımının karakteristiklerinden olan serbest kamera hareketleri, doğal ışıklandırma ve doğal kurgu, doğaçlama oyunculuk vb. bu siyah beyaz filmde de görülmektedir. Filmin etkileyici müziğini Roberto Rossellini'ni kardeşi Renzo Rossellini bestelemiştir.

İsviçre'de iki yıldır düzenlenmekte olan Locarno Uluslararası Film Festivali'nin büyük ödülü "Grand Prix", 1948'de Roberto Rossellini'ye verildi (Bu ödülün adı 1968'den sonra "Altın Leopar" olmuştur). Aralarında Rossellini'nin de bulunduğu filmin senaryo ekibi ise aynı yarışmada "En İyi Senaryo" ödülünü "La vie en rose" adlı Fransız filmiyle paylaştılar.[4]

 
Aç Berlinliler yolda ölmüş bir yük hayvanından bir parça et koparabilmek için mücadele ediyorlar. Filmin kahramanı Edmund payına düşeni alabilmek için sırasını bekliyor.

Film 1948 yılında Berlin'de geçer. II. Dünya Savaşı yeni bitmiştir ve savaşın mağlubu olan Almanya'nın başkenti neredeyse yerle bir olmuştur. Sağlam tek bir yapının bile göze çarpmadığı bu kentte insanlar güçlükle hayatta kalmaya çalışırlar. Birkaç ailenin birden tek bir salaş daireyi paylaştığı yarısı yıkılmış apartmanlardan birinin tek göz odasına sığınmış 12 yaşlarında Edmund adında bir çocuk, hasta, yatalak babası, ağabeyi ve ablasıyla birlikte yarı aç yarı tok yaşamaya çalışırlar. Annesi bombardımanlar sırasında ölmüş olan Edmund ailenin eve para getirebilen tek ferdidir. Babası yatalaktır, ağabeyi ise savaşın son yıllarında Naziler için çalışmış olduğu için korkusundan evde saklanmak zorundadır, zaten kimlik belgelerini de yok etmiştir, üstelik çalışmaktan da pek hoşlanmaz. Ablası geceleri kulüplerde işgal güçlerinin askerleriyle dans etme karşılığında kendisine verilen ufak tefek yiyecek parçalarını ve sigaraları eve getirerek ailesiyle paylaşır. Hattâ bu yüzden çevresi tarafından fahişelik yapmakla suçlanır. Edmund'un yaşı küçük olduğu için bir çalışma karnesi edinemez, mezarlıklarda, şurada burada girdiği ufak tefek işlerden de bu nedenle hemen kovulur. Arabalardan dökülen kömürleri toplar, küçük komisyonlar karşılığında komşuların verdikleri eşyaları karaborsada satar. Bir keresinde de yolda ölmüş bir at leşinden bir parça et koparabilmek için toplanmış ahaliyle itişip kakışmak zorunda kalır, o da leşten kendisine düşen payı almak ister ama başaramaz. Eve çoğu gün tek lokma yiyecek girmez. Yatalak babasına birkaç günlüğüne hastaneye yatması için bir torpil bulunur. Aslında babanın hastaneden beklentisi iyi bir tedaviden çok oranın doğru dürüst yemekleridir.

Ailesi doğru dürüst ilgilenemediği için başıboş kalan Edmund günlerini hattâ bazı gecelerini akranlarıyla sokaklarda geçirir. Karaborsa, dolandırıcılık, kapkaç ve fuhuş yaparak geçinen akranlarına takılır ama bu konuda onlar kadar becerikli değildir, üstelik zaman zaman da diğer çocuklarca dışlanır. Gittikçe yalnızlığa itilen Edmund harap kentte amaçsızca dolaşırken sokakta eski okul öğretmeni Bay Henning'e rastlar. Eski bir Nazi hayranı olduğu için iş bulamamış olan Henning, şimdilerde Nazilere ait hatıra eşyalarını işgal güçleri subaylarına karaborsada satarak geçinmektedir. Bu amaçla eski öğrencisi Edmund'u da işe alır, karşılığında ona para da verir.

Bay Henning küçük erkek çocuklarına ilgi duyan bir pedofildir ve kaldığı evine getirdiği diğer çocuklar gibi Edmund'a da sarkıntılık eder, ancak kendi derdindeki Edmund olan bitenin farkında bile değildir. Babasının yatalak bir hasta olduğunu öğrenen Bay Henning'in, faşist inançları gereği "zayıfların, yaşlıların ve asalakların yaşamaya hakkı olmadığını", hayatın acımasız olduğunu ve güçlülerin hayatta kalabilmesi için zayıfların feda edilmesi gerektiğini söyler. Nazik bir doktor, Edmund'un babasını çok daha bol ve sağlıklı yiyeceklere kavuşabildiği bir hastaneye yatırmayı başarır. Bu, ailesi üzerindeki baskının bir kısmını geçici olarak hafifletir. Edmund babasını görmeye gittiğinde, yaşlı adam sefaletinden yakınır. Oğluna intiharı düşündüğünü ancak bunu gerçekleştirecek cesareti olmadığını söyler. Kendisinin bir yük olduğunu ve ölmesinin daha iyi olacağını söyler. Edmund, kimseye görünmeden biraz zehir çalar.

Birkaç gün sonra babası taburcu edilir ve eve döner. Edmund, polisin daireye baskın yapmasından hemen önce babasının çayını zehirler ve abisi Karl-Heinz sonunda teslim olur. Baba, büyük oğlu gözaltındayken ölür. Herkes ölümünün yetersiz beslenme ve hastalıktan kaynaklandığını varsayar. Abisi Karl-Heinz geri döndüğünde, haberler karşısında kahrolur. Edmund'un amacı zaten çok yaşlı olan babasının acılarına son vermek ve ailesini bir yükten kurtarmaktır aslında. Öğretmeninin nasyonal sosyalist öğretisini ciddiye almıştır, çünkü savaştan önce o da Hitler Gençliği'nin inançlı bir neferi olarak yetiştirilmiştir. Bu nedenle cinayeti soğukkanlılıkla işlemiştir.

Sonradan tekrar karşılaştığı Bay Henning'e babasını öldürdüğünü söyleyince korkan ve paniğe kapılan eski öğretmeni söylediklerini inkâr eder ve Edmund'u tartaklar. Yaptığından son derece pişmanlık duyan ve vicdan azabı çeken Edmund kendini sokaklara vurur. Şimdi kendini daha da yalnız hissetmektedir. Gerçekte çocukluğunu hiç yaşamamış olan Edmund harap kentin sokaklarında amaçsızca dolaşırken bir grup 'gerçek çocuk'la karşılaşır, onların oyunlarına katılmak ister fakat reddedilip dışlanınca kendini iyice boşlukta hisseder. Harap bir apartmanın üst katlarına doğru tırmanır ve duvardaki bir delikten babasının tabutunu sokağın karşısına çıkarırken izler. Oradan kendini boşluğa bırakarak intihar eder. Film eleştirmeni Rekin Teksoy'a göre "Kaldırımda yatan cansız bedeni, bütün değerleri altüst eden Nazizm'in yol açtığı çöküşün "mahkeme ilâmıdır" sanki".[2]

Tarzı ve çekimler

değiştir

"Almanya, Sıfır Yılı" 35 mm peliküle 1.37:1 çerçeve oranıyla ve üçlemenin diğer iki filmi gibi (aslında "Yeni Gerçekçi" sinema akımına dahil olan tüm filmler gibi) siyah beyaz çekilmiştir. Söz konusu sinema akımının karakteristiklerinden olan serbest kamera hareketleri, doğal setler, doğal ışıklandırma ve doğal kurgu, doğaçlama oyunculuk vb. bu filmde de görülmektedir. Diğer filmlerde olduğu gibi Roberto Rossellini yine profesyonel olmayan oyuncularla çalışmayı tercih etmiştir. Gerçekçilik duygusunu azaltmamak için İtalyan yönetmen kendisi Almanca bilmemesine rağmen filmi Alman oyuncularla ve Almanca çekmiştir. Filmin daha sonra İtalyanca dublajlı baskıları da yapılmıştır.

Filmin çekimleri 1947 yılının yazında Berlin'de gerçek mekânlarda gerçekleştirilmiştir.[5] Almanya'nın yenik çıktığı II. Dünya Savaşı sona ereli henüz bir yıl olmuş ve yerle bir olan III. Reich'ın başkentinin enkazı henüz kaldırılmamıştır. Roberto Rossellini, üçlemenin diğer filmlerinde olduğu gibi bu filmde de film setleri yerine gerçek mekânları kullanmayı tercih etmişti. Yönetmen içindeki 3,5 milyon insanın umutsuzca hayatta kalmaya çalıştığı harabe bir kentin portresini çizmeye çalışmıştır. içinde yaşadıkları şehirleri gibi birer enkaz haline gelmiş insanlar adeta durumlarını kanıksamışlardır, sanki içgüdüleriyle hayatta kalmaya çalışır gibidirler. Filmde hiçbir dinsel seremoni gösterilmez, insanlar onca çaresizliklerine rağmen dua etmez tanrıdan yardım istemezler. Filmde yalnızca bir kez yıkık bir kilise gösterilmiştir. Tavanı yok olmuş ve içeriden gökyüzünün görüldüğü bu Gotik mimarili kilisede tek başına bir din görevlisi org çalar, dışarı taşan dinsel temalı müziği sokakta sadece birkaç yaşlı insan durarak dinler.

Film belgeseli andırır bir tarzı içinde barındırsa da bu etki diğer Yeni Gerçekçi filmler kadar belirgin değildir. Sadece nesnel olmayı amaçlayan film fazlaca bir ikincil tema içermez. Ders verir tarzda önermeler de yoktur. "Yeni Gerçekçilik" akımının diğer filmlerinin aksine "Almanya Sıfır Yılı"nda duygusallığa da fazlaca yer verilmemiştir. Savaşın acımasız ve sert yüzünü gözler önüne sererken bir yandan da masumiyetin parça parça oluşunu vurgulayan bu karamsar filmin kasvetli ve yürek parçalayıcı müziğini Roberto Rossellini'ni kardeşi Renzo Rossellini bestelemiştir. Sonuçta ortaya rahatsız edici, umutsuzluk aşılayan ve acıtıcı bir sinema çıkmıştır. Bir yazar bu filmi "fantezi ile gerçeğin birbirine geçtiği, Yeni Gerçekçi tarzda çekilmiş bir dehşet filmi" olarak nitelendirmişti.[6]

Filmin hemen başındaki ibareye göre Roberto Rossellini bu filmini 1946 yazında 9 yaşındayken peritonitten ölen oğlu Romano'ya ithaf etmiştir.[7]

Oyuncular

değiştir
 
"Roma, Città Aperta" (Roma, Açık Şehir, 1944), "Paisa" (Hemşehri, 1945) ve "Germania Anno Zero" (Almanya, Sıfır Yılı, 1948) filmlerinden oluşan Roberto Rossellini'nin "Savaş Üçlemesi", "Criterion Collection" tarafından çıkartılmış DVD boxsetin kapağı.
Oyuncu Rolü
Edmund Moeschke Edmund
Ernst Pittschau Baba
Ingetraud Hinze Kızkardeş Eva
Franz-Otto Krüger Erkek kardeş Karl-Heinz
Erich Gühne Öğretmen

Roberto Rossellini'nin "Savaş Üçlemesi"

değiştir

Roberto Rossellini'nin "Savaş Üçlemesi" şu filmlerden oluşmaktadır:

Yıl Film Türkçe adı Renk Senaryo Müzik
1945 Roma, Città Aperta Roma, Açık Şehir Siyah-beyaz Federico Fellini, Sergio Amidei Renzo Rossellini
1946 Paisa Hemşehri Siyah-beyaz Federico Fellini, Sergio Amidei, Klaus Mann, Marcello Pagliero Renzo Rossellini
1948 Germania Anno Zero Almanya, Sıfır Yılı Siyah-beyaz Roberto Rossellini, Sergio Amidei, Max Kolpé Renzo Rossellini

Yapım aşaması ve çekim süreci

değiştir

Çekimler 15 Ağustos 1947'de resmi bir senaryo olmadan başladı ve Rossellini oyunculara diyaloglarını doğaçlama yapmaları için talimat verdi. Rossellini filmi Fransızca yönetti ve çekim boyunca Max Colpet'in ona çevirmesine güvenmek zorunda kaldı. Rossellini, Berlin sokaklarında çekim yaparken, yiyecek bulmaya ve hayatta kalmaya çalışmakla fazlasıyla meşgul olan sokaklardaki insanların film ekibine kayıtsız kalması karşısında hayrete düştü.[8] Rossellini, o zamanlar metresi Anna Magnani ile vakit geçirmek için çekimlerin ortasında bir haftalığına Roma'ya gittiğinde, Carlo Lizzani yokluğunda bazı sahneleri yönetti. Eylül ortasında Berlin'de çekim 40 gün sonra tamamlandı ve yapım, iç sahneleri çekmek için 26 Eylül 1947'de Roma'ya taşındı.[9]

Alman oyuncular Roma'ya vardıklarında, filmin setleri inşa edilmediği için çekime devam etmek için Kasım ayına kadar beklemek zorunda kaldılar. Kasım ayına gelindiğinde, daha önce yetersiz beslenen Almanlar, Roma'dayken dikkate değer miktarda kilo almışlardı ve daha önceki sahneleriyle sürekliliği korumak için yoğun diyetlere sokulmaları gerekiyordu. Roma'da çekimler tamamlandıktan sonra Alman aktörlerin çoğu Berlin'e dönmek istemedi ve birkaçı İtalyan kırsalına kaçtı. Filmin nihai bütçesi 115.000 dolardı.[10]

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Dorsay, Atilla (1995). 100 Yılın 100 Yönetmeni. Remzi Kitabevi. ss. sayfa 219.  Türkçe isim için referans1.
  2. ^ a b Teksoy, Rekin (2005). Rekin Teksoy'un Sinema Tarihi. Oğlak Yayıncılık. ss. sayfa 273.  Türkçe isim için referans2.
  3. ^ "Milliyet Gazetesi Arşivi". gazetearsivi.milliyet.com.tr. 6 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Kasım 2011. 
  4. ^ "Germania anno zero (1948) / Awards" (İngilizce). IMDb. 30 Ekim 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Kasım 2011. 
  5. ^ "Germany Year Zero (Roberto Rossellini) 1947 / Trivia" (İngilizce). moviemartyr.com. 30 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2011. 
  6. ^ ""A horror movie in the manner of a neo-realist film, where fantasy mixes with reality"" (İngilizce). sover.net. 19 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2011. 
  7. ^ "Germania anno zero (1948) / Trivia" (İngilizce). IMDb. 18 Aralık 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2011. 
  8. ^ Gallagher. p. 241.
  9. ^ Gallagher. p. 243.
  10. ^ Gallagher. p. 244.

Dış bağlantılar

değiştir