Alemdağ'da Var Bir Yılan

(Alemdağ'da Var Bir Yılan (kitap) sayfasından yönlendirildi)

Alemdağ'da Var Bir Yılan, Türk yazar Sait Faik Abasıyanık'ın 1954 yılının Mart ayında yayınlanan öykü kitabı. Eser, yazarın vefatından önce yayınlanan son kitabıdır. Abasıyanık, bu kitabında kendi yalnızlığını anlattı.

Alemdağ'da Var Bir Yılan
YazarSait Faik Abasıyanık
ÜlkeTürkiye
DilTürkçe
TürHikâye
YayımMart 1954
YayımcıVarlık Yayınları

Kitap ilk olarak Alemdağında Var Bir Yılan ismiyle yayınlandı. Bu karışıklığın sebebi yayıncı firma ile yazar arasındaki bir yanlış anlamadır.[1] Varlık Yayınları, bir sonraki baskıda ismi düzeltti. Bu kitapta yer alan ilk beş öykü daha önce hiçbir dergi veya gazetede yayınlanmamıştı. Hatta, Öyle Bir Hikâye isimli öyküyü yazan Sait Faik'in, bu öyküyü bir isim bile bulmadan Varlık Yayınları'na teslim ettiği ve öykünün ismini Yaşar Nabi Nayır'ın teklifi ile koyduğu bilinmektedir.[2]

Fikret Ürgüp, Sait Faik'le kitaptaki ilk üç hikâyenin gerçeküstücü filmini çekmeyi çok istediklerini açıkladı.[1]

Sait Faik, bu kitapta yer alan Öyle Bir Hikâye, Yalnızlığın Yarattığı İnsan, Alemdağ'da Var Bir Yılan, Panco'nun Rüyası, Yani Usta, Çarşıya İnemem, Yılan Uykusu ile bir sonraki kitabı Az Şekerli'de yer alan Battaniye ve Kalinikhta isimli öykülerde benzer bir sorunla ilgilendi. Ayrıca bu hikâyelerde yer alan bir karakter okuyucunun karşısına bir diğer hikâyede de çıkmaktadır.

Yazarın bu öykülerde anlatmak istediğini söyleyebilmek için hikâyelerinin biçimini değiştirdiği gözlemlenir.[3] Artık somut anlatımı bir tarafa bırakmış, soyut anlatıma geçmiştir. Yazarın, son dönem hikâyelerinin kahramanı olan Panco'ya da ilk kez bu kitapta rastlanır.

Sait Faik, Alemdağ'da Var Bir Yılan'da çok sevdiği İstanbul'dan tiksintiyle bahseder: "İstanbul çirkin şehir. Pis şehir. Hele yağmurlu günlerinde. Başka günler güzel mi, değil; güzel değil." Fethi Naci, Abasıyanık'taki bu İstanbul nefretini toplumun yazara karşı davranışlarının ve onu suçlamasının bir tepkisi olarak yorumlar.[4] "Faik Bey'in Oğlu" olarak görülmeye devam eden yazar ailesine ve toplumun doğru kabul ettiği değerlere yakışmayan hareketler içindedir. Bu yüzden de dışlanmaktadır. Toplum Sait Faik'i ilişkileri sebebiyle suçlamaktadır.[4] İşte bu yüzden Sait Faik şöyle yazmıştır: "Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor."

Sait Faik'in kurulu düzenin yasaklarına karşı çıktığı bir diğer hikâyesi de Çarşıya İnemem'dir. Burada da tıpkı Alemdağ'da Var Bir Yılan'da olduğu gibi toplumun ahlak anlayışına karşı çıkar: "İnsanlar birbirine yasaktır. Canım çekiyor diye öpemem seni güzel oğlan."

Yazar, kitapta yer alan Bir Hastalık ve Rıza Milyon-er gibi öykülerde toplum eleştirisi yapmıştır. Sarmaşıklı Ev ise Abasıyanık'ın daha önce de denediği tarzda bir gizemli atmosfer hikâyesidir.[5] Dolapdere röportaj şeklinde yazılmışken, Hişt Hişt! ise yazarın yalnızlığının yok olmasını dilediği, yaşama bağlılığını gösteren bir öyküsüdür. Eftalikus'un Kahvesi ve Kafa ve Şişe ise yazarın kendi hikâye yazma tekniğini ve edebiyatın gerçeklikle ilişkisi hakkındaki görüşlerini konu alır.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b Sönmez 2007, s. 38
  2. ^ Sönmez 2007, s. 37
  3. ^ Naci 2003, s. 57
  4. ^ a b Naci 2003, s. 58
  5. ^ Naci 2003, s. 73

Dış bağlantılar

değiştir