Abaza Mehmed Paşa

Abaza Mehmed Paşa (1576-1634), Osmanlı veziri, valisi, devlet adamı, kumandanı ve aynı zamanda isyancı lideri. Celali isyanları diğer birçok liderleri gibi hem Osmanlı Devleti'nin yüksek kademelerinde görev aldı, hem de Osmanlı Devleti'ne karşı bayrak açtı.

Abaza Mehmed Paşa, Teramo Castelli'nin çizimi

Kariyerinin başlangıcı

değiştir

Abaza asıllı ve köle kökenli bir devlet adamı olan Abaza Mehmed Paşa, Halep valisi Canbolatoğlu Ali Paşa'nın hazinedarı olarak kariyerine başladı. Canbolatoğlu ailesi Halep'in nesilden nesile geçen valileriydi. Abaza Mehmed Paşa, Canbolatoğlu Ali Paşa'nın başlattığı Celali isyanlarında onun yanında yer aldı. 1607 yılında Canbolatoğlu'nun Amik ovasında Osmanlı sadrazamı Kuyucu Murat Paşa'nın ordularına yenilmesi sonucu esir düştü. Yeniçeri ağası Halil Paşa'nın araya girmesi sonucu ölümden kurtuldu ve bundan sonra Halil Paşa'nın himayesinde Osmanlı hizmetine girdi.

Osmanlı Devleti hizmeti

değiştir

Halil Paşa, Osmanlı hanedanından bir kızla evlenerek Damat Halil Paşa oldu. Kaptan-ı Derya tayin edilince Abaza Mehmed Paşa'yı da Derya Beyi yaptı. Abaza Mehmed Paşa silahtarlık, Halep ve Maraş beylerbeyliği yaparak Osmanlı Devleti kademelerinde yükseldi. Osmanlı-İran Savaşları sırasında Erzurum beylerbeyi olarak görev yapmaktadır. 1617 yılında Damat Halil Paşa sadrazamlığa getirildi ve Serdar-ı Ekrem sıfatıyla İran'a giderken Abaza Mehmed Paşa'yı da beraberinde götürdü.

İran'la yapılan savaşlar Doğu Anadolu Bölgesi'nde halk arasında büyük sancılara neden olmuştu. Örneğin Erzurum'da Osmanlı-İran Savaşları dolayısıyla çok sayıda yeniçeri bulunuyordu. Savaşlar sırasında çok sıkıntıya düşmüş olan Erzurum halkı ile halka kötü davranan yeniçeriler arasında büyük bir anlaşmazlık ortaya çıkmıştı. Bu arada Osmanlı padişahı Genç Osman yeniçeriler tarafından tahttan indirilmiş ve acımasızca öldürülmüştü. Bu olaylar sonucu Abaza Mehmed Paşa yeniçeri ocaklarının kaldırılması gerektiği sonucuna vardı. O yüzden 1624 yılında kendi beylerbeyliği bölgesindeki birçok yeniçeriyi yakalatıp öldürterek bir Celali isyanı başlattı.

Celali isyanı liderliği

değiştir

Abaza Mehmed Paşa kendi bölgesindeki yeniçerileri öldürtmekle kalmayıp yeniçerileri tamamen ortadan kaldırmak amacıyla ordusuyla İstanbul'a doğru yola çıktı. Halktan vergi topladı. Otuzbin kişilik bir kuvvetle Sivas'ı ele geçirdi. Ankara'yı kuşattı. Bursa'yı da kuşattı ama alamadı. Niğde'ye geri çekildi. Bu yenilgilere rağmen uzun bir süre boyunca Erzurum'u yeniçerilere ve Osmanlı Devleti'ne karşı bir ayaklanma merkezi haline getirmeyi başardı. 15 Ekim-25 Kasım 1627 tarihleri arasında eski patronu Damat Halil Paşa'nın komutasındaki bir ordu Erzurum kalesini kuşattı ama Abaza Mehmed Paşa'nın komutasındaki direnişi kıramayarak geri çekildi. Ertesi yıl 6 Eylül 1628 tarihinde IV. Murat'ın yeni sadrazamı Gazi Ekrem Hüsrev Paşa'nın komutasındaki ordu tekrar Erzurum kalesini kuşattı. Osmanlı güçleri 14 gün süren bir kuşatma sonunda Abaza Mehmet Paşa'nın Erzurum'daki direnişini kırarak Erzurum'un kontrolünü ele geçirmeyi başarabildi.

Tekrar Osmanlı hizmetine girmesi

değiştir

Abaza Mehmed Paşa yenildikten sonra İstanbul'a getirildi. İdam edilmesi beklenirken tam tersine zekası ve cesaretinden etkilenen IV. Murat tarafından affedildi ve 22 Eylül 1628 tarihinde Bosna beylerbeyliğine atandı. 1633 yılında IV. Murat Abaza Mehmed Paşa'ya antlaşma koşullarına uymayan Lehistan'a girmesini emretti. Vidin'de Kırım, Eflak ve Boğdan'dan gelen birliklerle buluşan Abaza Mehmed Paşa Lehistan'a girdi. Abaza Mehmed Paşa'nın Lehistan'dan çok miktarda esir ve ganimet alarak geri dönmesi üzerine Lehistan elçisi Trebzinski barış istedi. Yıllık vergi ödemek ve Dinyester nehri üzerindeki kaleleri yıkma koşuluyla Osmanlılar bu barış isteğini kabul ettiler.

Lehistan tekrar antlaşma hükümlerine uymayınca 15 Nisan 1634 tarihinde IV. Murat bizzat ordularının başına geçerek Lehistan'a hareket etti. Abaza Mehmed Paşa artık padişahın en yakın çevresine girmiş ve bu seferde padişahın hemen yanında yer almıştı. 27 Nisan 1634 tarihinde ordular Edirne'ye vardığında Lehistan tekrar barışa razı oldu. IV. Murat İstanbul'a geri döndü. IV. Murat, Abaza Mehmet Paşa'nın cesaretini ve kahramanlığını çok beğenmekle birlikte her zaman için bir ayaklanma çıkaracağından kuşkulanıyordu. Rum ve Ermeniler arasında çıkan bir anlaşmazlıkta, Abaza Mehmet Paşa'nın Ermenilerden rüşvet alarak onlara çıkar sağladığı gerekçesiyle 1634 yılında idam edildi. Kuyucu Murat Paşa Türbesine gömüldü.

Abaza Mehmet Paşa kendisine has giyimiyle ilgi toplardı.(Abaza kesimi "Çerkeska") giyimi diğer Osmanlı Devlet adamları ve hatta padişah tarafından taklit edilmişti.

Kişiliği

değiştir

Abaza Mehmet Paşa, gayrimüslimlere ve Ermenilere son derece hoşgörülü ve saygılı bir insandı.[1] Biraz dik başlı olsa da dili düzgün, giyimi iyi bilirdi.[2] Bilakis, IV. Murad tebdili kıyafet ile halk arasına karıştığı zaman yanına Abaza Mehmet Paşa'yı da alır, onun giyimini kuşamını beğendiği için, kıyafetlerini, Abazanın giydiği tarzda giyerdi.[3]

Osmanlı tarihçisi Naima'da Abaza Mehmed Paşa'nın özünde ahlaklı ve saf biri olduğunu halka iyi davrandığını söylemektedir.[4] Dimitri Dukas, Abaza'dan bahsederken, çok büyük bir üne sahip bir komutan olduğunu söylemektedir.[5] Ancak Ermenilere rüşvet karşılığı yardım etmesini uygun bulmamış ve cahil, dünya malına tapan bir insan olarak tanımlamıştır. Osmanlıya verdiği zararlardan ve birçok insanın öldürülmesinden dolayı, Peçevi tarafından dinsiz şeytan olarak adlandırılmıştır.[6] Kâtip Çelebi de, Peçevi'yi doğrular nitelikte halka zulmettiği ve fesatlık çıkardığı için Abaza Mehmet Paşa'yı kötü birisi olarak anlatmaktadır.[7]


Popüler kültürdeki yeri

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Hrand Andreasyan, ‘’Abaza Mehmet Paşa’’, Tarih Dergisi, Cilt: 17, Sayı: 22, 1967, s. 131.
  2. ^ Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmani, (nşr: Seyit Ali Kahraman), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, Cilt: 4, 1996, s. 1039.
  3. ^ Ali Cevat, Celali Abaza Mehmet Paşa, Şems Matbaası, İstanbul, 1329 (1911), s. 35.
  4. ^ Naima, Tarih-i Naima, (nşr: Mehmet İpşirli), Türk Tarih Kurumu, Ankara, Cilt: 3, 2014, s. 1243.
  5. ^ Dimitri Kandemir, Osmanlı İmparatorluğunun Yükseliş ve Çöküş Tarihi, (çev. Özdemir Çobanoğlu), Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, Cilt: 2, 1979, s. 324.
  6. ^ Peçevi İbrahim Efendi, Peçevi Tarihi, (nşr: Bekir Sıtkı Baykal), Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, Cilt: 2, 1982, s. 376.
  7. ^ Kâtip Çelebi, Fezleke (Osmanlı Tarihi, (1000-1065/1591-1655)), (nşr: Zeynep Aycibin), Çamlıca Yayınları, İstanbul, Cilt: 2, 2016, s. 753.