Şuaybiye Muharebesi
Bu maddedeki bilgilerin doğrulanabilmesi için ek kaynaklar gerekli. (Mayıs 2024) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Şuaybiye Muharebesi, İngiliz Ordusu'nun Kurna'yı işgal etmesinin ardından bölgeye sevk edilen Osmancık Taburu'nun Basra'yı geri almak için gerçekleştirdiği muharebelerden biridir.
Şuaybiye Muharebesi | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
I. Dünya Savaşı - Irak Cephesi | |||||||||
Şuaybiye Muharebesi'nde 120. Rajputana Tüfek Alayı'na ait makineli tüfekçiler, 12 Nisan 1915 | |||||||||
30°24′0.000″K 47°37′59.999″D / 30.40000000°K 47.63333306°D
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Osmanlı Devleti | |||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Yarbay Süleyman Askeri Binbaşı Ali Bey |
Sir John Nixon Tümgeneral Charles Melliss William Fry | ||||||||
Çatışan birlikler | |||||||||
IV. Ordu: 35. Tümen Fırat Grubu: 1. Alay 26. Alay 1. Tabur Osmancık Taburu Mürettep İtfaiye Alayı Arap aşiretleri |
6. Tümene bağlı olarak üç piyade tugayı 16. Piyade Tugayı 17. Piyade Tugayı 18. Piyade Tugayı | ||||||||
Güçler | |||||||||
Osmancık Taburu: 12 Subay 680 Er Fırat Grubu:[1] Sol kanat 7.600, Sağ kanat 12.000 Arap aşiretleri:[2] 18.000 | 6,156 | ||||||||
Kayıplar | |||||||||
Osmancık Taburu:[3] 3 Subay 265 Er 243 Yaralı Fırat Grubu[3]: 3.972 Arap aşiretleri: 500 | 1,570 |
Şuaybiye Muharebeleri iki safhada gerçekleşmiştir. Birinci safha, 11/12 Nisan 1915 gecesi Türk Fırat Grubunun, İngiliz mevzilerine yaklaşması ve 13 Nisan sabahı İngiliz mevzilerine yaptığı başarısız bir taarruz ve çekilme ile sonuçlanmasıdır.[4]
İkinci safhası ise 13 Nisan sabahı İngiliz kuvvetlerinin yapmış olduğu karşı taarruzlar ve bunun neticesinde Türk kuvvetlerinin geri çekilmesi ile sonuçlanmasıdır.[4]
Muharebe
değiştirIrak genel komutanı Yarbay Süleyman Askerî Bey'in yaralı vaziyette olması sebebiyle komutayı Binbaşı Ali Bey almış ve taarruz emri gereğince Türk birlikleri araziyi iyi tanımadığı halde ilerlemesine devam etmiştir. 12 Nisan sabahı düşmanın bir kilometre karşısında müsait olmayan bir konumda taarruz tertibi almak zorunda kalmıştır. İyi tahkim edilmiş İngiliz kuvvetleri karşı ateş açmış ve buna mukabil Türk Kuvvetleri de piyade silahları ile ateşleri neticesinde ileri karakol durumda olan İngiliz karakolları geri çekilmiştir. Türk topçusunun açmış olduğu ateşe karşılık, İngiliz topçusu buna karşı ateşle mukabele etmiştir. 200 metre düşman hattına yaklaşan Türk kuvvetleri düşmanın aniden açtığı şiddetli piyade ve makinalı tüfek ateşi karşısında durmak mecburiyetinde kalmıştır. İngiliz topçusu bütün ateşini taarruz eden Türk kuvvetlerine ateş açması neticesinde ilerleme saat 07.00'de durmuş, tekrar Türk kuvvetleri eski mevzilerine ağır kayıplarla dönmek durumunda kalmıştır. Aşiretlerden meydana gelen Mürettep Irak Alayı, İngiliz mevzilerine sokularak karşılıklı yaylım ateşinde bulundular. Saat 14.00'de Fırat Grubu Komutanı Binbaşı Ali’nin verdiği taarruz emri ile harekât tekrar başlamış bu harekât İngiliz kuvvetleri üzerinde telaş ve heyecan oluşturmuştur. Bu taarruz da yine karşı ateşlerle etkisiz kalınca birlikler eski mevzilerine geri dönmüştür. 13 Nisan 1915 tarihinde Irak ve Havalisi Genel Komutanı Yarbay Süleyman Askerî'nin vermiş olduğu taarruz emri ile tekrardan İngiliz mevzilerine taarruz geçen Mürettep 1. Alay, İtfaiye ve 104. Alaylar Şuaybiye kalesinin iyi tahkim edilmiş durumda olması sebebiyle taarruz başarısız olmuştur. Şuaybiye Muharebesi’nin ikinci safhasında Basra’dan gelen İngiliz general Charles Mellis komutayı General William Fly’dan devralmıştır. 5 Tabur piyade ve bir süvari tugayından oluşan General Walter Sinclair Delamain müfrezesi Şuayyibe kalesinin batı kesimine kadar çekilmiş bulunan Mürettep Türk Irak Alayına yeniden taarruza başlamıştır. Üstün İngiliz ateş gücüyle gerileyen Mürettep Irak Alayı bu taarruz karşısında sarsılmış ve kayıplar vererek batıya çekilmek zorunda kalmıştır.[4]
13 Nisan’da umut etmediği bir başarıyı gören Charles Mellis, 14 Nisan günü ikinci ve daha büyük çaplı bir taarruz yapmaya karar verir. Mellis, Türk mevzileri ve kuvvetleri hakkında yeterli malumata sahip olduktan sonra Türk kuvvetlerinin sağ yan ve merkezi 16. Piyade Tugayı ile oyalanacak, sol yanına Süvari Tugayı ile birlikte 18. Piyade Tugayının taarruzları ile Türk birlikleri geri atılacak ve bunun neticesin- de gerilme çekilme hattı kesilecekti. Taarruzlarına başlayan İngiliz kuvvetleri Türk kuvvetleri tarafından çok şiddetli olarak piyade ve makine tüfek ateşleri ile karşılaştı. Böylece saat 11.30 da bütün hat boyunca taarruz başlamış oldu. Türk kuvvetlerinin açmış olduğu ateş ve direniş sayesinde İngilizler de önemli kayıplar vermeye başladılar. İngilizlerin başarılı taarruzları sebebiyle büyük üzüntü duyan Irak ve Havalisi Genel Komutanı Süleyman Askeri Bey, Milletvekili Ziya Bey'e İngiliz süvari kuvvetlerinin geri atılması için emir verdi. Ancak, Arap Aşiret kuvvetlerinin verilen emri dinlememeleri, Türk savunma mevzinin her cihetle kuşatılmış olması neticesinde birliğin yüzde seksenin şehit ve yaralı, geri kalan erlerin de cephanesiz ve desteksiz kaldıklarından dolayı bir kısmı geri çekilirken, bir kısmı da tutsak kalmıştır.[4]
Fırat grubu komutanı olan Binbaşı Ali, Süleyman Askerî Bey'e geri çekilmeyi önermiştir. Bu üzüntü içerisinde ve verilen kayıp karşısında maddi ve manevi acılarla yaralı halde bulunan Süleyman Askeri Bey kendi arabasına bindikten sonra tabancası ile intihar etmiş ve bu yenilgiyi hazmedememiştir. Bu muharebede kayıplar Türk Kuvvetleri 3.000 şehit ve yaralı ve 800 asker esir düşmüştür. İngilizler bu muharebede toplam 1.060 kayıp vermiştir. 23/24 Nisan gecesi Harbiye Nazırı Enver Paşa verdiği emirle Kolordu Komutanlığı yetkisiyle 4. Tümen Komutanı Albay Nureddin (Sakallı) Bey'i Irak ve Havalisi Genel Komutanlığına atamıştır.[4]
Süleyman Askerî Bey'in son sözünün "Biz böyle mi olacaktık!" olduğu ifade edilir.[kaynak belirtilmeli]
Muharebe sonrası
değiştirGeneral Charles Townshend, 23 Nisan 1915 tarihinde Şattül Arab’ın yaklaşık 100 kilometre kuzeyinde yer alan Basra’ya ulaşmış ve burada bulunan sefer Kuvvetleri komutanı General Nixon ile karargahında buluşmuşlardır. Nixon, Townshend’i Kurna ve I. Kut’ül Amare harekatının komutasına getireceğini ve Türk kuvvetlerini 150 kilometre kadar kuzeye sürdükten sonra Kut’ül Amare'yi işgal etme görev vermiştir.
Muharebe düzeni
değiştirOsmanlı'nın;
- IV. Ordu 35. Tümen,
- Osmancık Taburu.
Fırat Grubu'na bağlı;
- 1. Alay,
- 26. Alay 1. Tabur,
- Mürettep İtfaiye Alayı,
- Arap aşiretlerinin düzensiz birlikleri vardı.
İngilizler'in;
- General Charles Townshend emri altında bulunan 6. Tümene bağlı olarak üç tane piyade tugayı,
- 16. Piyade Tugayı Komutanı Tuğgeneral Walter Sinclair Delamain
- 17. Piyade Tugayı Komutanı Tuğgeneral Dobbie,
- 18. Piyade Tugayı Tugay Komutanı Tümgeneral William Fly (bu Tümenin içinde İngiliz Kraliyet Muhafız Alayı olan Norfolk Alayı da bulunuyordu) vardı.
Muharebe sonrası
değiştirBirliklerini birleştiren İngiliz kuvvetleri, ilk aşamada Nasıriye’yi daha sonra Amare’den ilerleyerek Kut’ül Amare’yi almayı planlıyordu. Townshend, hatıralarında Arapların Kaletü’s Salih ile Uzeyr arasındaki haberleşme kablolarının sık sık kesilmesi nedeniyle haberleşmenin sürekli aksadığını ifade etmektedir. 286 Bu ifadeler Arapların Türk Ordusunu arkadan vurmadığına, aksine düşmana karşı ortak hareket ettiğine dair önemli bir tespittir. 1-6 Haziran tarihleri arasında İngiliz birliklerinin bu ileri harekâtı neticesinde Kurna - Amare bölgesi düşman eline geçmesiyle Dicle nehir yolu İngilizlere açık hale gelmiş oldu.[4]
Fotoğraflar
değiştir-
Nureddin Paşa'nın bir gençlik fotoğrafı
-
Süleyman Askerî Bey'in Şuaybiye Muharebesi sırasında sedye üzerinde çekilmiş bir fotoğrafı
Kaynakça
değiştir- ^ a b Tekir, Süleyman. Süleyman Askerî Bey Teşkilât-ı Mahsusa'nın İlk Başkanı. Kronik Kitap: Ankara. 2023, s. 301.
- ^ Tekir, Süleyman. Süleyman Askerî Bey Teşkilât-ı Mahsusa'nın İlk Başkanı. Kronik Kitap: Ankara. 2023, s. 302.
- ^ a b Tekir, Süleyman. Süleyman Askerî Bey Teşkilât-ı Mahsusa'nın İlk Başkanı. Kronik Kitap: Ankara. 2023, s. 318.
- ^ a b c d e f Türkman, Sayim, “Şuayyibe Muharebeleri (11 - 14 Nisan 1915).”Ortadoğu'ya Bakış, Editör: Dr. Victoria Bilge Yılmaz, Nobel Akademik Yayıncılık, 2017, ss. 80-83.